8 Mart’ta kadınlara örgütlenme çağrısı
Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü Türk bayraklarıyla kutlayan Cumhuriyet Kadınları Derneği, kadınların sorunlarına çözüm için örgütlenme çağrısı yaptı. Ankara’da basın açıklama yapan CKD’liler, ‘Kadınlar üretecek, yönetecek, eşit ve özgür yaşayacak. Kadınlar yükselecek ki Türkiye yükselecek.’ dedi

Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) ve Türkiye Gençlik Birliği (TGB), 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Ankara’da basın açıklaması düzenledi. CKD adına konuşma yapan Genel Yönetim Kurulu Üyesi Meltem Ayvalı, kadınların yaşadığı sorunların “milli üretimden, halk demokrasisinden, refahı adilce paylaşmaktan, eşitlikten, kardeşlikten yana yeni bir düzen kurmak için mücadele ederek” çözüme kavuşturulacağını söyledi.
8 Mart’ı Türk bayraklarıyla kutladıklarını belirten Ayvalı, konuşmasında şu vurguları yaptı:
“Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ve biz Türk bayraklarımızla buradayız. Türk bayraklarımızla buradayız, çünkü biz, bir asır önce vatanı için cepheye koşarak hepimize onurlu bir yaşam sunan kahraman kadınların mirasçılarıyız. Milli kadın hareketinin öncüsü ve neferleriyiz.
“Çünkü biz, ülkemizi bölmek ve insanımızı köleleştirmek niyeti herkesçe bilinen yabancı devletlerden fonlanmıyoruz. Gururla söylüyoruz, biz kendi ayakları üzerinde duran, bağımsız bir kadın örgütüyüz.
DİRENEN KADINLARA SELAM GÖNDERDİ
“Bugün Türk bayraklarımızla buradayız. Çünkü biz, cinsiyetsizlik safsatalarının propagandasıyla 8 Mart’ların özünden koparılmasına, kadın haklarıyla ilgisi olmayan sloganlara hapsedilmesine, hatta gökkuşağı bayraklarıyla süslenmesine isyan ediyoruz!
“Bugün kadın-erkek omuz omuzayız, çünkü bütün Türkiye’ye buradan bir mesaj vermek istiyoruz. 8 Martları erkeğe ve aileye düşmanlık gösterisine çevirmeye çalışanlara, kadını yalnızlaştırmak ve güçsüzleştirmek için uğraşanlara meydan okuyoruz. Kadınıyla erkeğiyle, ailemizle; eşit, özgür, onurlu bir yaşam için buradayız.
“Üretmeyi, emeği ve geleceği doğuştan temsil eden bütün kadınlarımızın Emekçi Kadınlar Günü’nü yürekten kutluyoruz! Polonez’de, Lezita’da, Digel Tekstil’de, Hepsijet’te ve adını sayamadığımız pek çok yerde emekleri ve hakları için direnen emekçi kadınları selamlıyoruz!
‘TALEPLERE KULAK VERELİM’
“Emekçi kadının ağır çalışma şartlarına ve kadının toplumsal yaşamda birçok haktan mahrum tutulmasına karşı mücadelenin sonucu olarak ortaya çıkan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, bugün de üreten ve üretmek isteyen kadınların sesi baskın kılınarak kutlanmalıdır. İşte biz, bu sorumluluğun farkındayız ve emekçi kadınlarımızın sorunlarını kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Geride bıraktığımız on yıllar içinde kadınlar büyük ilerlemelerin öznesi olsalar da yapılması gerekenler henüz bitmemiştir.
Bugün, kadının çalışma hayatına katılmasının önündeki engeller ortadan kaldırılamamıştır. En basitinden; ülkemiz ucuz, nitelikli ve güvenilir kreşlerle donatılamamıştır. Kreş ücretleri asgari ücretle yarışmaktadır.
Eğitim ve meslek edinmede kadın hala erkekten geridedir.
Kadınlar üretim ve istihdamda erkeğe göre yarı oranında yer bulabilmektedir.
Serbest piyasa ekonomisinin gereği olarak işgücü piyasası, işe alırken, doğum yapan, bebek büyüten ve ailesiyle ilgilenen kadına yönelik ayrımcılık yapmaktadır.
Kadın emeği hak ettiği değeri bulamamaktadır; çok defa bu emeğin ücret karşılığı yoktur, emekliliği yoktur. “Ev işleriyle meşgul” kadınların sayısı 12 milyonu bulmaktadır ve pek çok kadınımız değersizlik hissiyle başa çıkmaya çalışmaktadır.
Sendikasız veya kayıt dışı çalışan kadın, aynı işte çalışan erkeğe göre daha az ücret almaktadır.
Çalışan kadınların pek çoğu “mobbing” olarak bilinen yıldırıcı zorbalıklarla karşı karşıyadır.
Olağandışı ekonomik veya toplumsal zorluklar baş gösterdiğinde en önce ve en çok kadın emekçiler işlerinden edilmektedir.
Halkımız bugün yoksullukla boğuşmakta, kadın yoksulluğu ise kat be kat artmaktadır.
Üretimde hak ettiği yeri bulamayan kadın için yönetimde de benzeri bir durum söz konusudur. Kadınların belediyelerde, Meclis’te, hükümette, kısacası bütün yönetim organlarında temsil oranı düşüktür.
Emek dünyasıyla ilgili sorunları dışında kadınlar, tarihsel kadın erkek eşitsizliğinin en acı sosyolojik sonucu olan kadına yönelik şiddet sorunuyla da yüz yüzedir.
‘ÇÖZÜM YENİ DÜZENDE’
“Sorunları çoğaltmak mümkündür, peki çözüm nedir? Emekçi kadınlarımızın sorunları nasıl aşılacaktır? Yanıt basittir! İşçiyi, emekçiyi sömüren, kadınlarımızı dönüp bir daha sömüren bu düzen yerine; milli üretimden, halk demokrasisinden, refahı adilce paylaşmaktan, eşitlikten, kardeşlikten yana yeni bir düzen kurmak için mücadele ederek!
“Bütün kadınları ve bütün erkekleri, yeni düzenin inşasına tuğla koymaya, devrimci mücadeleye çağırıyoruz. Cumhuriyet Kadınları Derneği çatısı altında örgütlenmeye çağırıyoruz!
“Bir toplum kadınları kadar mutlu olabilir. Kadının hakları yeniyorsa o toplum mutlu değildir. Hepinizi mutlu bir gelecek için göreve davet ediyoruz!
“Unutmayalım ki, kadın hareketi yüzyılı aşan bir mücadele geçmişine sahiptir. Kadınların örgütlü mücadelesi, siyasal ve medeni haklar başta olmak üzere büyük kazanımlar elde etmiştir. Şimdi sırada, hukuki eşitliğin hayatın her alanına yansıtılması vardır. Kadın mücadelenin gücü ve bugüne değin elde edilen başarılar, mevcut sorunlarımızdan büyüktür.
“Unutmayalım ki, Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Cumhuriyet Devrimi, kadın hakları alanındaki atılımlarıyla dünyaya örnek olmuştur. Ve bizim sırtımızı yasladığımız, güç aldığımız koskoca bir devrimci miras vardır.
“Daha önce başardık, yine başaracağız. Kadınlar üretecek. Kadınlar yönetecek.
Kadınlar yaşayacak, eşit ve özgür yaşayacak. Kadınlar güçlenecek ki aile güçlenecek. Kadınlar yükselecek ki Türkiye yükselecek. Gün, ülkemiz ve kadınlarımız için vazifeye atılma günüdür. Mücadelemiz kutlu olsun!”
‘CUMHURİYET KADININ ZİNCİRİNİ KIRDI’
TGB Ankara İl Sekreteri Vera Kasapoğlu da Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Dünyada her şey kadınların eseridir.” sözünü hatırlatarak şunları kaydetti:
“Bugün burada, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde, yüreklerimizde bağımsızlık ateşi, gözlerimizde devrim coşkusuyla bir aradayız! Coşkuyla taşıdığımız bu devrim ve bağımsızlık ateşi, Türk kadınının zincirlerini kırdığı bir Cumhuriyet’in eseridir. Ve bu ruhla Türk kadını tarihteki yerini almıştır.
“Türk gençliği ve Türk kadınları olarak kadını nesne haline getiren, sistemin tuzaklarına çeken düzenin karşısındayız. Uyuşturucuya ve yozlaşmaya karşı dimdik ayaktayız! Emperyalizmin sahte vaatlerine, kadını bir vitrin süsüne çeviren yalanlarına, çürümüş sözde özgürlüklere kanmıyoruz.
‘LGBT KADINI YOK SAYIYOR’
“Bugün bunun en büyük örnekleri, Batı ülkelerinde hızla yayılan çürümüş fuhuş platformları ve LGBTİ ideolojisidir. Kadının bedenini meta haline getiren, emeğini yok sayıp genç kızları kolay para vaadiyle yozlaştıran bir düzen var. Bunlar sözde özgürlük maskesiyle kadını köleleştiren tuzaklardır!
“Bu köhnemiş düzen, insan onurunu ayaklar altına alıyor; ailelerimizi, değerlerimizi hedef alıyor. Özgürlük ne batının dayattığı sahte reçetelerde ne de Ortaçağın karanlık kafeslerindedir. Özgürlük, üretebilmektir, düşünebilmektir. Bu milletin birliğini, beraberliğini yükseltmektir!
“Kadın, her dönemde birleştirici olmuştur, yaratıcı olmuştur; bugün de öyle olacaktır! Biz bu bozuk sistemi kuranlarla değil, üreten kadınlarla, vatan için nöbet tutanlarla, alın teriyle mücadele edenlerle omuz omuzayız!
‘KADIN MİLLETİN OMURGASIDIR’
“Ekmek teknesi için mücadele eden kadınlarımızın yanındayız. Polonez direnişinde, KFC direnişinde haksız yere işten çıkarılan, hakları elinden alınan işçilerimizle omuz omuzayız. Üretim mücadelesinde yer alan bütün emekçi kadınlarımıza selam gönderiyoruz.
“Kadın, bir milletin omurgasıdır, kadın yeryüzünün yarısıdır. Kadının eğitimde, üretimde, siyasette söz sahibi olduğu bir Türkiye yaratacağız. Her kız çocuğu okuyacak, her kadın üretecek, her anne evladına onurlu bir gelecek bırakacak!
“Türkiye Gençlik Birliği olarak söz veriyoruz! Cehaleti ve çürümeyi dayatan bu sisteme karşı mücadele edeceğiz. Yaşasın tam bağımsız Türkiye mücadelesi, yaşasın Türk kadınının sönmeyen bağımsızlık ateşi!”
Eminönü türkülerle şenlendi
İstanbul’da Eminönü Mısır Çarşısı önünde bir araya gelen kadınlar, 8 Mart’ı sanatçı Ekrem Ataer’in önderliğindeki Aydınlık Halk Korosu ve Müzik Akademisi’nin seslendirdiği türkülerle kutladı. Kadın erkek omuz omuza “Çemberimde Gül Oya”, “Burçak Tarlası”, “Yüksek Yüksek Tepelere”, “Aynalı Körük” türküleri söylendi. Eminönü Meydanı’ndaki vatandaşlar da alkışlarla eyleme destek verdi. Alışverişe gelen kadınlar da kalabalığa katılıp sloganlara eşlik etti. Eylemde “Kadın erkek el ele tam bağımsız Türkiye”, “Dizilerde gündüz kuşağı programlarında kadının ve aile değerlerimizin örselenmesine son verin”, “Ucuz güvenli devlet eliyle kreş hizmeti”, “KADES şiddete karşı tek dokunuş” yazılı dövizler taşıdı. İstanbul’daki açıklamayı CKD Kartal Şube Başkanı Şükran Öncü okudu.