Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

ABD deniz yetki alanlarını masaya koyuyor

Washington’un desteğiyle gündeme gelen konferans önerisi, Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarını yeniden tartışmaya açmayı hedefliyor. Miçotakis’in çıkışı, Türkiye’nin 2020’de yaptığı benzer çağrının yıllar sonra Atina üzerinden baltalanması olarak değerlendiriliyor.

ABD deniz yetki alanlarını masaya koyuyor
HABER MERKEZİ

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, ana muhalefet partisi PASOK’un (Panhelenik Sosyalist Hareket) lideri Nikos Andrulakis’in çağrısı üzerine parlamentoda ülkenin dış politikasına ilişkin kapsamlı bir konuşma yaptı. Miçotakis, Doğu Akdeniz, Filistin ve Kıbrıs başlıklarında önemli mesajlar verdi.

DENİZ YETKİ ALANLARI YENİDEN MASADA

Miçotakis, konuşmasında Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanı tartışmalarına değinerek, “kıyıdaş ülkelerin ortak toplantısı” fikrini yeniden gündeme taşıdı. Avrupa Birliği’nin 2020’de ortaya attığı çok taraflı bir konferans önerisini hatırlatan Miçotakis, “Önümüzdeki dönemde tüm kıyıdaş devletleri bir masa etrafında toplamak istiyoruz.” dedi.

“Yunanistan yasallığı ve özellikle Deniz Hukuku’nu pusula edinerek tüm komşularımızla uzlaşmayı hedeflemektedir. Masaya oturup tezlerimizi savunmaktan korkmayız; referansımız her zaman Deniz Hukuku’dur.” ifadelerini kullanan Miçotakis’in çıkışı, ABD merkezli diplomatik atakların hızlandığı bir döneme denk geldi.

TRUMP’IN DÜNÜRÜ DEVREDE

Planın merkezinde, ABD Dışişleri Bakanlığında “Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Özel Danışman” olarak görev yapan ve Donald Trump’ın dünürü olan aslen Lübnanlı Massad Boulos bulunuyor. Boulos’un son haftalarda Yunanistan, Türkiye, Libya ve Mısır temsilcileriyle temas kurarak, tarafları deniz yetki alanı anlaşmazlıklarını çözme yönünde teşvik ettiği belirtiliyor.

Washington açısından girişimin yalnızca diplomatik değil, ekonomik boyutu da öne çıkıyor. Chevron ve ExxonMobil gibi Amerikan enerji devlerinin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini genişletme arayışı, Beyaz Saray’ın bu sürece verdiği desteği güçlendiriyor. Miçotakis’in 26 Eylül’de New York’taki BM Genel Kurulu marjında Boulos’la bir araya geldiği de biliniyor.

ERDOĞAN ÖNERMİŞ ÇAĞRI KAYITSIZ KALMIŞTI

Doğu Akdeniz’de çok taraflı konferans fikri ilk kez 17 Eylül 2020’de dönemin Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel tarafından gündeme getirilmişti. Michel, deniz yetki alanları, enerji, savunma ve göç gibi başlıkların ele alınacağı bir konferans önermişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 21 Eylül 2020’de BM Genel Kurulu’na gönderdiği video mesajda bu öneriyi desteklemiş, Türkiye’nin “şartsız şekilde böyle bir toplantıya katılmaya hazır olduğunu” açıklamıştı.

Ancak aradan geçen beş yılda Kıbrıs meselesi başta olmak üzere temel sorunlarda ilerleme sağlanamadı.

‘İSRAİL STRATEJİK ORTAĞIMIZ’

Miçotakis konuşmasında, Yunanistan’ın dış politikasında İsrail’in özel bir yere sahip olduğunu da vurguladı.

“Yunanistan, hangi hükûmet iktidarda olursa olsun İsrail’i stratejik ortak olarak görmektedir. Bir Filistin Devleti’nin tanınması ise ancak BM himayesindeki siyasi sürecin sonunda mümkündür.” dedi. Bu ifadeler muhalefetten sert tepkiler aldı.

PASOK Lideri Andrulakis, Mısır’ın Şarm el-Şeyh kentinde düzenlenen Gazze barış zirvesine atıfta bulunarak, “Avrupalı liderler, Trump’ın önünde sessiz bir fon gibiydiler. Erdoğan güvenliğin garantörü ilan edilirken biz dekor olduk.” dedi. Miçotakis’in İsrail vurgusuna tepki gösteren Andrulakis, “Stratejik ilişki başka, bir soykırımı hoş görmek başka.” ifadelerini kullandı.

SYRIZA Lideri Sokratis Famellos da hükûmetin dış politikasını “atıl” olarak niteledi. “BM’nin tanıdığı soykırımı tanımaya da Filistin’i tanımaya da cesaret edemiyorsunuz.” diyen Famellos, Yunanistan’ın Filistin Devleti’ni tanıması çağrısında bulundu. Yunanistan Komünist Partisi (KKE) Genel Sekreteri Dimitris Kuçumbas ise “Soykırımcıların yanında yer aldınız. Bu sizi sonsuza dek takip edecek bir utanç olacak.” ifadeleriyle Miçotakis hükûmetini hedef aldı.

Kıbrıs’ta federasyon çağrısı

Miçotakis konuşmasında Kıbrıs meselesine de değindi. Doğu Akdeniz’de istikrarın temel şartının Kıbrıs sorununun çözümü olduğunu belirtti. Miçotakis, “İki bölgeli, iki toplumlu federasyon temelinde diyaloğun yeniden başlamasını destekliyoruz. Kıbrıs’ta oldubittileri kabul etmiyor, reddediyoruz.” dedi. Miçotakis ayrıca, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’le yakın işbirliğine dayalı bir ilişkileri bulunduğunu vurguladı.

ABD varlığını yasallaştırıyor

ABD, Doğu Akdeniz’deki askerî ve siyasi varlığını kalıcı hale getirecek yeni bir adım attı. Önceki gün Aydınlık’ta gündeme getirdiğimiz haberde, Washington, Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıs’ı kapsayan “3+1” formatını bu kez Devlet Yeniden Yetkilendirme Yasası içine taşıyarak yasal statüye kavuşturdu. Böylece girişim, bireysel bir yasa teklifinden çıkıp ABD’nin resmî dış politikasının parçası haline geldi.

Yasa, Dışişleri, Savunma ve İç Güvenlik bakanlıklarını içeren “Doğu Akdeniz Yürütmelerarası Güvenlik İşbirliği Grubunu” kuruyor. Bu yapı, ABD’li yetkilileri Yunanistan, İsrail ve GKRY’deki muhataplarıyla yılda iki kez bir araya getirecek. Washington böylece ilk kez bakanlık düzeyinde sürekli çalışan bir mekanizma kurarak bölgedeki rolünü “proje” olmaktan çıkarıp devlet politikası düzeyine taşımış oldu. Düzenleme, ABD’nin GKRY’ye uyguladığı silah ambargosunu da fiilen ortadan kaldırıyor. Washington’daki yorumlara göre bu adım, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki diplomatik manevra alanını daraltan bir stratejinin son halkası olarak görülüyor.

ABD Yunanistan Doğu Akdeniz