ABD’li enerji devi sakıncalı bölgede
Chevron, Mora ve Girit’in güneyinde yapılacak ruhsat ihalesine teklif verdi. Sondaj yapılacak alan, Türkiye-Libya mutabakatıyla çakışıyor. Yunan basını ABD destekli bu girişimden memnun fakat Atina daha önce de ABD eliyle GIS projesi için sevinmiş, proje Türk donanmasına toslamıştı
GAZETE HABERLERİ
Editor
Amerikan enerji devi Chevron, HELLENiQ Enerji ile ortaklaşa Mora ve Girit’in güneyindeki ruhsat ihalelerine teklif verdi. Yunan basınında gelişme Atina’nın Doğu Akdeniz’deki stratejik konumunu güçlendiren kritik bir hamle olarak nitelendirildi. “Türkiye tarafından tartışmalı görülen bölgelerde Yunanistan’ın egemenlik haklarını pekiştiriyor ve Türkiye-Libya mutabakatını etkisiz hâle getiriyor. Yunanistan Doğu Akdeniz’de yalnız değil!” yorumları öne çıktı.
Yunan Kathimerini gazetesi, “Chevron ve diğer enerji devlerinin Girit’in güneyindeki ihalelere katılımı, Türkiye-Libya anlaşmasının sahada etkinleşip etkinleşmeyeceğini belirleyecek.” ifadelerini kullandı. Chevron da teklif sonrası yaptığı açıklamada, Doğu Akdeniz’in stratejik önemine dikkat çekerek bölgenin şirketin öncelikleri arasında yer aldığını belirtti. Güney Kıbrıs, İsrail ve Mısır’da faaliyet gösteren şirketin Yunanistan’a girişi, Yunan basınında “jeopolitik dengeleri değiştirecek adım” olarak ifade edildi.
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis de gelişmeyi ülkenin jeopolitik konumunu güçlendiren bir hamle olarak tanımladı. “Bu, hükümetin ülkenin stratejik konumunu yükseltme anlayışının en iyi kanıtıdır. Yunanistan, Doğu Akdeniz’de önemli bir enerji oyuncusudur.” dedi. Miçotakis ayrıca, HELLENiQ ile ortaklığın enerji sahasındaki varlığı güçlendirdiğini ve Chevron’un adımının diğer şirketleri de Yunanistan’a yatırım yapmaya teşvik edeceğini vurguladı.
Yunanistan Çevre ve Enerji Bakanı Stavros Papastravrou da Chevron’un hamlesini “ülkenin enerji kaynaklarını kullanmasında yeni bir dönem” olarak tanımlayarak, Atina’nın Rusya’ya bağımlılıktan kurtulma stratejisini hatırlattı.
TÜRKİYE-LİBYA MUTABAKATIYLA ÇAKIŞIYOR
Chevron ve HELLENiQ’in ilgilendiği dört deniz bloğu “Girit Güney I”, “Girit Güney II”, “Mora Güney” ve “A2” olarak sıralanıyor. Süreç; tekliflerin 60 gün içinde değerlendirilmesi, ardından kira sözleşmeleri, Denetim Mahkemesi incelemesi ve Parlamento onayıyla ilerleyecek. Araştırmaların 2026 başında başlaması planlanıyor.
Girit’in güneyindeki blokların Türkiye-Libya mutabakatıyla çakıştığına dikkat çeken govnews.gr, “Washington, Amerikan enerji devlerini sahaya sokarak Yunan egemenliğini destekliyor ve Ankara ile Trablus’un tek taraflı iddialarını fiilen geçersiz kılıyor. Chevron’un varlığı, ‘Mavi Vatan’ için ciddi bir darbe anlamı taşıyor.” yorumunu yaptı.
CHEVRON’UN GELİŞİ ELYSEE’DEN BELLİYDİ
Geçen ay Yunanistan, Türkiye ile Libya arasında 2019’da imzalanan mutabakatı uluslararası platformda tartışmaya açarak BM’ye rapor sunmuştu. Atina’nın temel savı, “Türk-Libya mutabakatı Yunan adalarının haklarını yok sayıyor.” şeklinde öne çıktı. Yunan diplomasisi, Chevron gibi devlerin sahaya girmesini “ABD’den güçlü bir destek” olarak değerlendiriyor.
28 Mart’ta Elysee Sarayı’nda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ev sahipliğinde Miçotakis, GKRY lideri Nikos Hristodulidis ve Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn bir araya geldi. Yunan basını, bu zirveyi Atina’nın Doğu Akdeniz’de bölgesel aktör olma iddiasının göstergesi olarak yorumladı. Chevron’un Girit ve Mora açıklarındaki girişimleri de bu diplomatik adımlarla paralel ilerliyor.
Suriyeli vatandaş: Bunların DEAŞ’tan farkı yok
Terör örgütü SDG, Münbiç’in güneyindeki köylere roketli saldırı düzenledi. Halep’e bağlı Hafsa kırsalındaki Rasm Ahmar ve Kayariye köylerini hedef alan saldırılarda aynı aileden bir sivil hayatını kaybetti, iki kişi yaralandı. Yaralılar hastaneye kaldırıldı. Suriye Ordusu, SDG’nin sızma girişimini engelledi.
Bölge halkı, terör saldırılarının ardından devletten korunma talebinde bulundu. Kayariye köyünden Rifai Abbud, örgütün hendekler kazmaya ve setler kurmaya devam ettiğini belirterek, “Bunların DEAŞ’tan farkı yok. Bunlar teröristtir ve Suriye halkına zarar veriyorlar. Araplar, bunları desteklememeli. DEAŞ siyah bayraklarla, bunlar sarı bayraklarla aynı elbise içinde Suriye halkına karşı” dedi.
Öte yandan Suriye Ordusu’na bağlı tanksavar tugayı, siper kazmak üzere cepheye getirilen SDG’ye ait bir buldozeri vurdu. Suriye Şahin Tugayı da SDG mevzilerini dron ile havadan hedef aldı.
Yerel kaynaklar, SDG’nin Fırat’ın batısındaki Deyr Hafir-Meskene hattında bulunmasının büyük bir sorun olduğunu, ilerleme çalışmalarının ise gelecekte daha büyük sıkıntıların habercisi olduğunu belirtiyor. Saldırı bölgesinin hemen batısında Kuveyris Hava Üssü ve Halep, kuzeyde ise El Bab bulunuyor.
ABD’ye güvendiler donanmamız engelledi
Mart ayında Doğu Akdeniz’de KKTC’nin haklarını yok sayan ve Türk kıta sahanlığını ihlal eden Great Sea Interconnector (GSI) projesi, Türk Donanması’nın müdahalesiyle sekteye uğradı. Kıbrıs ile Girit arasında döşenmesi planlanan sualtı elektrik kablosu kapsamında İtalyan Ievoli Relume gemisi sahaya çıkmış, ancak Türkiye-Libya Mutabakatı ile belirlenen sınırlara girince karşısında TCG Gökova’yı bulmuştu. Ankara’nın uyarısı üzerine bölgeye Türk ve Yunan savaş gemileri sevk edildi, kriz günlerce tırmandı. Türk tarafı, yaşananları “deniz yetki alanlarımızın fiilen kabulü” olarak duyurdu. Bu süreçte Yunan basını, ABD’nin ortadan kaybolmasından duyulan şaşkınlığı dile getirdi. Krizde Washington’un devreye girmemesi, Atina için “endişe verici” bir işaret olarak yorumlandı.
