03 Mayıs 2024 Cuma
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

ABD’li eskİ İstihbarat subayı Ritter, Aydınlık’a konuştu: İstanbul’daki barışa ABD darbe yaptı

Ukrayna’daki çatışma, Rusya ve kolektif Batı arasında tam ölçekli bir savaşa dönüştü. Ritter, en büyük kırılmanın Rusya Kiev’den çekildiği zaman yaşandığını belirtti. ‘Donbas’ın güvenliği’ olarak tanımlanan yeni hedefin, ancak Ukrayna’nın askersizleştirilmesiyle başarılacağını söyledi.

ABD’li eskİ İstihbarat subayı Ritter, Aydınlık’a konuştu: İstanbul’daki barışa ABD darbe yaptı
A+ A-
IŞIKGÜN AKFIRAT

Ukrayna’da yaşanan Rusya-NATO Savaşı, birinci yılını doldurdu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 24 Şubat’ta başlattığı özel askeri harekât, önemli kırılmalar yaşadı. Bugün dünyanın gözü Ukrayna’da Bahmut diye bilinen Artemvisk’te. Ukrayna Lideri Volodimir Zelenskiy, eğer Rusya bu şehri alırsa, daha büyük askeri başarılar için önünün açılacağını itiraf ediyor. ABD ise müttefiklerini ve Kiev yönetimini, “son Ukraynalıya kadar savaşma” çizgisinde tutmaya çalışıyor.

ABD ordusunun eski istihbarat subayı ve silah denetçisi Scott Ritter, cephedeki durumu ve savaşın gidişatını yakından izliyor. NATO saldırganlığına karşı olan muhalif bir Amerikalı askeri uzman olan Ritter, 2003 Irak işgali öncesinde Washington’ın “kimyasal yalanlarını” ortaya çıkarmasıyla dünya gündemine gelmişti. Hatta Ritter, o dönem ABD Senatosunda o dönem Dış İlişkiler Komite Başkanı olan Joe Biden tarafından da açıktan hedef alınmıştı.

Ritter, savaşın bir yılını ve önümüzdeki aylarda beklediği hamleleri Aydınlık’a yorumladı.

‘UKRAYNA BÜYÜK BİR HEZİMET YAŞADI’

  • Bir yılın sonunda hangi taraf zafere daha yakın?

Kiev, barış için yürütülen Minsk Anlaşmaları sürecini, Ukrayna ordusunun NATO tarafından eğitilmesi ve donatılması için zaman kazanmak için kullandı. Zelenskiy’in cumhurbaşkanı seçildiği 2019 yılında “Donbas’ta savaşa gireceğiz, askeri güç kullanacağız, bu iş bitecek.” dediğini hatırlayalım. NATO, 2015’ten beri bu orduyu eğitiyordu. Donbas sınırlarında yığınak yaptılar.

Tüm bunları değerlendirdiğinizde Ukrayna tamamen başarısız olmuştur.

Donbas ve Kırım’ı geri alamadılar. Tam tersine daha fazla toprak kaybettiler ve ödedikleri bedel korkunçtur. Yaşanan kayıpların miktarı, ister 100 bin, ister 300 bin deyin, olağanüstü fazladır. Ukrayna’nın altyapı hasarı bir trilyon doların üzerindedir. 10 milyonlarca insan evsiz kaldı, yerinden yurdundan oldu. Ukrayna’da istikrarın temeli ortadan kalktı.

Ancak görünen o ki, Ukrayna’nın hedefleri bu yıl içerisinde, Donbas ve Kırım’ın sözde ‘kurtuluş savaşı’ndan kolektif Batı ile Rusya arasında bir ‘vekalet savaşı’na dönüştü. Ukrayna, Rusya’yı zayıflatma yönündeki stratejik hedefinde ön cephe savaşçısı olma rolünü kabul etti. Moskova Maidan’ından bahsetmeye başladılar. Yani, 2014’te Ukrayna’da yönetim değişikliğini getiren darbenin bir benzerinin Putin için yapmak istediler. Ancak bu hedefe de ulaşamadılar.

Dolayısıyla Ukrayna’nın savaşa girerken hedefleri nasıl tarif edilirse edilsin, büyük bir hezimet yaşadıklarını açıkça söyleyebiliriz.

‘SAVAŞ DIŞINDA OLASILIKLAR TÜKENDİ’

  • Rusya’nın hedefleri neydi? Ne kadar ilerledi?

Hedefleri tam olarak net değildi. Evet, Rus tankları Ukrayna sınırını geçtiği anda bu bir ‘saldırganlık eylemi’ydi. Ama Batı’nın sürekli tekrar ettiği gibi ‘kışkırtılmamış bir saldırı’ mıydı? Elbette değildi. Bu bir önleyici meşru müdafaa eylemi. Uluslararası hukukta yaygın olarak kabul gören doktrine göre, eğer tehdit kapınıza dayandıysa, kendinizi savunmak için saldırıyı beklemek zorunda değilsiniz.

Rusya açıkça kışkırtıldı. NATO’nun sürekli Rusya çevresinde genişlemesinden, 2008’de Ukrayna’ya yapılan üyelik davetinden ve Putin’in yeniden seçildiği 2012’den 2022’ye kadar Batı’nın kendisini zayıflatmak veya iktidardan düşürmek için gerçekleştirdiği fiili saldırganlık bunun kanıtıdır.

Ve Rusya, savaş dışındaki tüm olasılıkları tüketerek bu noktaya geldi. Ukrayna hükümeti etnik Ruslara savaş ilan ettikten sonra bile Moskova, Kırım hariç Ukrayna’nın egemen topraklarına saygı duyduğunu dile getiriyordu. Kasım 2021’de Minsk’teki kapı yüzlerine kapatıldığında bile çözüm bulmak için ellerinden geleni yaptılar. Ancak sundukları son asgari güvenlik taslağı yine okunmadı ve görmezden gelindi. Ve Rusya, ‘askeri-teknik çözüm’ dediği şeye mecbur bırakıldı.

ABD’li eskİ İstihbarat subayı Ritter, Aydınlık’a konuştu: İstanbul’daki barışa ABD darbe yaptı - Resim : 1
Rus özel askeri şirketi Wagner'in sahibi Evgeni Prigojin, çatışmaların yoğunlaştığı kilit Bahmut şehrinden böyle poz verdi.

‘RUSYA’NIN ÇEKİLMESİ HATAYDI’

  • Özel harekattan sonra da bu barış arayışı sürmedi mi?

Aslında Rusya’nın önceliği, Ukrayna’yı müzakere masasına oturtup çatışmayı hızlı bir şekilde sona erdirmekti. Hatırlayın, 1 Nisan 2022’de İstanbul’da yapılan toplantıda bir anlaşmaya varıldı. Rusya, iyi niyet göstergesi olarak Kiev’den ve Ukrayna’nın kuzeyinden gönüllü olarak çekildi.

Bakın bu Ukrayna’nın silahla kazandığı bir zafer değildi. Ruslar, “Bu savaşa bir son verelim.” mesajını vermek için bu jesti yaptı. Şartlar neydi? Donbass’ın bağımsızlığının tanınması. Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunun tanınması. Diğer tüm bölgelerin Ukrayna’ya iade edilmesi. Herson, Zaporijye, yani Kırım’ı Rusya’ya bağlayan kara köprüsü Ukrayna’ya iade edilecekti. Ukrayna ordusu tek parça olarak kalacaktı ve Zelenskiy hükümeti iktidarını koruyacaktı. Tek yapmaları gereken NATO’nun bir parçası olmayacaklarını taahhüt etmekti. Ve Ukrayna bunu kabul etmişti.

‘BATI, RUSYA’NIN SOYLU NİYETİNİ SUİSTİMAL ETTİ’

  • O anlaşma neden hayata geçirilmedi?

Çünkü Amerika Birleşik Devletleri duruma el koydu. Rusya’nın Kiev’den çekilmesi, Batı’da bir zayıflık göstergesi olarak yorumlandı. “Bu çatışmayı sürdürmek ve Vladimir Putin’i devirmek gibi nihai hedeflerimize ulaşmak varken neden onlara barış verelim?” demeye başladılar.

Bence bu, Rusya’nın payına düşen ciddi bir hataydı. İyi niyetli ve asilce olduğunu düşündükleri bir şey yaptılar. Ancak bu, Batı tarafından suiistimal edildi. Ve sonuçta yeni yaptırımlar ve askeri çatışmanın devamı yoluyla Putin’i devirebileceklerine, bir “Moskova Maidan” hareketini başarabileceklerine inandılar. Yaptırımları iki-üç katına çıkardılar ve Ukrayna’ya milyarlarca dolar askeri yardım yaptılar.

SAVAŞTA İKİNCİ AŞAMA: DONBAS’IN GÜVENLİĞİ

  • Moskova nasıl tepki verdi?

Rusya yeni duruma uyum sağladı. “Donbas’ı özgürleştirmek” diye tanımladığı ikinci aşamaya geçti.

Ancak Rusya’nın yaptığı ikinci bir hata da NATO askeri yardımının önemini hafife almak oldu. Ukrayna’ya 10 milyarlarca dolar değerinde askeri yardım sağlayarak, Rusya’nın yok ettiği orduyu yeniden kurdular. Doğu Cephesi’nde bu savaşı kazanıyorlardı. Ancak kanatlarını açık bıraktı. Harkov bölgesinde çok az asker konuşlandırdı. Çünkü Rusya bu çatışmaya yalnızca 200 bin adamla, barış zamanı planlarıyla başladı! Dikkat buyurun, Rusya hala daha bir savaş ilan etmedi. Çünkü sorunun barışçıl şekilde çözülebileceğini düşündüler. Bence bu da Rusya’nın hatasıdır.

ABD’li eskİ İstihbarat subayı Ritter, Aydınlık’a konuştu: İstanbul’daki barışa ABD darbe yaptı - Resim : 2
ABD Ordusu’nun eski istihbarat subayı ve silah denetçisi Scott Ritter

‘HALKI KAZANMAK İÇİN BEKLEDİLER’

  • Neden hemen seferberlik ilan edilmedi?

Rus hükümeti o dönemde şunları düşünüyordu: Rus ekonomisi yaptırımlara dayanabilecek mi? Bu yaptırımlar nedeniyle Rus halkı üzerinde ne gibi baskılar oluşacak?

Vladimir Putin, demokratik yollarla seçilmiş her lider gibi, pek çok durumda popüler olmayan bir eylem karşısında halkın ne düşüneceği konusunda endişe duymak zorundaydı.

Rusya’nın Ukrayna’ya girmesi başlangıçta Rusya’da geniş çapta destek görmedi. Ukrayna’ya karşı savaşa girmenin gerekliliği sorgulanıyordu. Çünkü dışarıdan bakıldığında kardeş kardeşle, kuzen kuzenle savaşıyordu. Bu anlamda siyasi istikrarsızlık riski vardı. Batı’nın tam da istediği şey, Putin hükümetini düşürebilecek ciddi bir iç huzursuzluktu. Putin, bunları tartmak durumunda kaldı.

‘SAVAŞ ARTIK RUSYA İLE KOLEKTİF BATI ARASINDA’

  • Kırılmayı yaratan ne oldu?

Ukrayna’ya gelen 10 milyarlarca dolarlık teçhizat, çatışmanın doğasını dramatik ve radikal bir şekilde dönüştürdü. Artık bu bir Rusya-Ukrayna çatışması değildi. Rusya ile kolektif Batı arasında bir savaştı.

Eylül ve ekim aylarında Rusya bunun bedelini ödedi. Ukraynalılar bir karşı saldırı başlattı. Rusya, kayıp vermemek için, ‘askerlerinin canını toprakla takas ederek’ fazla mukavemet göstermeden geri çekildi. Ancak Ukraynalılar askeri olarak ağır bir bedel ödediler. Getirdikleri tüm bu rezerv kuvvetler Ruslar tarafından yok edildi, yaralandı ya da dağıtıldı.

Bu arada Rusya mevzilerini sağlamlaştırdı. Vladimir Putin, Rus halkına bunun Rusya ile Ukrayna arasında bir savaş olmadığını, Rusya’yı yok etmeye çalışan kolektif Batı’yla bir savaş haline geldiğini, siyasi ve ekonomik boyutlarıyla başarılı bir şekilde anlattı. Halkı arkasına aldı. Ve böylece eylül ayında o güne kadar hayal bile edilemeyen dört bölgeyi Rusya’nın parçası yapma kararını alabildi.

Böylece Rus halkı sadece çatışma için manevi olarak seferber olmakla kalmadı ve 300 bin yedek asker sağladı. Neşeyle demeyeceğim ama bunun yapılması gerektiğine dair metanetli bir kararlılıkla.

‘UKRAYNA’NIN MUTLAK YENİLGİSİ MASADA’

  • Şimdi Rusya hangi konumda?

Rusya dramatik bir zafer elde etmek üzere konumlanmış durumda.

Ancak bu noktada da Rusya’nın zaferi nasıl tanımladığı belirleyicidir. Bakın Putin’in her konuşmasını propaganda olarak niteleyenler büyük bir cahillik içinde. Putin ne yapacağını fazlasıyla açık söyleyen bir lider. Söylüyor ve sonrasında yapıyor.

En son 21 Şubat konuşmasında bunun ipuçlarını verdi. İleriye dönük çabaların ortak noktası, Novorossia’nın, yani Rusya’ya katılan Herson, Zaporijya ve Donbas bölgelerinin ekonomik ve sosyal yeniden yapılandırılmasını güvence altına almaktır, dedi.

Batı, Ukrayna’ya uzun menzilli silahlar sağladığı için Rusya’nın güvenliği sağlamasının tek yolu, o menzili kapayana kadar ilerlemektir. Ve iş sadece Ukrayna’yı geri püskürtmekle de bitmiyor. Saldırı kapasitesinin ortadan kaldırılması gerekiyor. Dolayısıyla Putin’in en başta ifade ettiği gibi Ukrayna’nın askersizleştirilmesi, mutlak yenilgiye uğratılma hedefi masadadır.

DEVAM EDECEK

Rusya Putin Ukrayna NATO Donbass ABD