ABD’li heyet Yunanistan’da! Larisa ve Suda üslerine yeni yatırımlar yolda

8-12 Ağustos tarihleri arasında ABD Temsilciler Meclisi’nden üst düzey bir heyet, Yunanistan’ı ziyaret etti. Ziyarette Larisa ve Suda askeri üslerinde yürütülen altyapı modernizasyonları, güçlendirme projeleri ve geleceğe yönelik yatırım planları görüşüldü.

ABD’nin 2026’da Yunanistan’daki askeri üslere yönelik fon müzakerelerinde Larisa’nın öncelikli olacağı bekleniyor.

Yunan Kathimerini’de yayınlanan habere göre, Cumhuriyetçi Parti’den Hal Rogers başkanlığındaki heyette Chuck Fleischmann, Tony Gonzales, Mark Alford ve Dale Strong yer aldı. Haberde Larisa Hava Üssü’nün artık ABD’nin Doğu Akdeniz’deki stratejik askeri yatırımlarının merkezi hâline geldiği vurgulandı. Haberde, Larisa’nın geçici bir üs değil, Washington’un Doğu Akdeniz operasyonlarının kalıcı ve stratejik bir parçası olduğu belirtildi.

'GEÇİCİ DEĞİL KALICI MERKEZ'

Larisa Hava Üssü, savaş ve nakliye uçakları ile insansız hava araçlarına (İHA) ev sahipliği yaparak ABD için operasyonel açıdan önemli bir merkez hâline geldi. Üssün konumu, Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’daki gelişmelerle birleşince hem ABD’nin hava operasyonları hem de Yunan Hava Kuvvetleri’nin kapasitesinin artırılması açısından stratejik önem kazanıyor.

Yapılan yatırımlar yalnızca Amerikan varlığını güçlendirmekle kalmıyor; Yunan Silahlı Kuvvetleri açısından da ulusal savunma kapasitesinin artırılmasına katkı sağlıyor. İki ülke arasındaki “Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması (MDCA)” anlaşması da üssün kapasitesini daha da güçlendirmek için fırsat sunuyor.

Washington, Larisa’yı bölgedeki en güvenilir ve işlevsel operasyon merkezlerinden biri olarak görüyor. Atina da bu gelişmeyi, güvenliğini pekiştirmek, stratejik işbirliğini güçlendirmek ve bölgedeki konumunu daha avantajlı hâle getirmek için bir kaldıraç olarak kullanmayı hedefliyor. ABD’nin Yunanistan’daki varlığı, yalnızca üslerin büyüklüğüyle değil, teknolojik kapasite ve altyapı yatırımlarıyla da derinleştiriliyor.

Üssün son yıllarda aldığı modernizasyonlar ve barındırdığı savaş, nakliye uçakları ile İHA’lar, operasyonel kapasitesini artırarak bölgedeki stratejik önemini pekiştirdi. Coğrafi konumu ve Doğu Akdeniz ile Orta Doğu’daki gelişmelerin kesişim noktası olması, Larisa’yı hem ABD hem de Yunan silahlı kuvvetleri için kritik bir üs hâline getiriyor.

YUNANİSTAN’I İLERİ KARAKOL YAPACAK

Temmuz ayında “ABD ve Yunanistan Arasındaki Güvenlik İşbirliğinin Kaydedilmesi Hakkında Yasa” adlı yeni bir yasa tasarı taslağı da ABD Temsilciler Meclisi’ne sunuldu. MDCA anlaşmasından farklı olarak tasarı, ABD’nin Yunanistan’daki varlığının kurumsallaştırılmasını ve derinleştirilmesini hedefliyor. Tasarı, ABD Savunma Bakanlığı’na her yıl Kongre’ye detaylı rapor sunma yükümlülüğü getiriyor; böylece üslerin statüsü, işlevi ve kullanımı düzenli şekilde izlenecek. İki partili destekle hazırlanan tasarı, özellikle Ege adaları, Dedeağaç ve Suda Körfezi’nde yeni üslerin kurulmasını ve mevcut üslerin kapasitesinin artırılmasını öngörüyor. ABD’nin Türkiye sınırına yakın bölgelerde yoğunlaşan askeri yığınağı, Washington’un yalnızca mevcut üsleri korumakla kalmayıp, Yunanistan üzerinden bölgedeki etkisini genişletme hedefini ortaya koyuyor.

MDCA kapsamında halihazırda ABD’nin erişimine açık dört ana üs bulunuyor: Dedeağaç, Larisa, Stefanoviç ve Suda Körfezi. ABD, bu üsleri lojistik ve operasyonel dağıtım ağı hâline getirmiş durumda. Yeni tasarı ile üslerin kapasitesinin artırılması gündemde. Ege’de bazı adaların ileride bu ağın parçası hâline getirilip getirilmeyeceği Ankara tarafından yakından izleniyor.

ABD’nin Yunanistan’daki üsleri, yalnızca Rusya’ya karşı değil, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin manevra alanını sınırlamaya yönelik bir strateji olarak değerlendiriliyor. Bu durum, NATO ittifakı içindeki sözde “müttefiklik” ilişkilerinin Türkiye açısından tartışmalı hâle geldiğini de gösteriyor.

Suda Körfezi Üssü’nde kısa süre önce insansız hava aracı karşıtı M-LIDS sistemleri, Avenger hava savunma platformları ve elektronik harp unsurları konuşlandırıldı. Üste ayrıca Yunanistan’a ait Patriot bataryaları bulunuyor. ABD Hava Kuvvetleri’ne ait C-17 ve C-130 nakliye uçakları düzenli iniş-kalkış yapıyor; bölgeye asker ve mühimmat taşınıyor. Uzmanlar, Suda Körfezi’ni Doğu Akdeniz’de ABD operasyonlarının sinir merkezi olarak değerlendiriyor.

Dedeağaç Üssü ise Balkanlar, Karadeniz ve Türkiye’nin Trakya sınırı açısından stratejik önem taşıyor. ABD 6. Filosunun sık sık bölgeye çıkarma yaptığı bilinirken, yeni tasarı ile üssün kapasitesinin artırılması öngörülüyor.

Larisa ve Suda üslerindeki yatırımlar, yalnızca altyapı ve teknolojiyle sınırlı kalmayıp; eğitim, ortak tatbikatlar ve bölgesel operasyon kapasitesinin artırılması açısından da kritik rol oynuyor. ABD ve Yunanistan arasındaki yakın askeri iş birliği, Doğu Akdeniz’de güç dengelerini değiştirme potansiyeli taşıyor. Özellikle Türkiye’nin sınırına yakın üs yapılanmaları, Ankara’nın bölgedeki stratejik manevralarını kısıtlama amacı taşıyan bir unsur olarak öne çıkıyor.

Washington’un Larisa’yı stratejik merkez hâline getirmesi, Suda Körfezi ve Dedeağaç’taki gelişmelerle birleşince, Doğu Akdeniz’de ABD için ileri karakol ağının temel taşlarını oluşturuyor. Üslerde konuşlanan hava savunma sistemleri, nakliye uçakları ve İHA’lar, bölgedeki operasyonel esnekliği artırırken, NATO’nun Doğu Akdeniz’deki yeni güvenlik yapılanmasının da sinyallerini veriyor.

Bu gelişmeler, yalnızca ABD ve Yunanistan arasındaki askeri iş birliğinin güçlendiğini göstermiyor; bölgesel dengeler, Türkiye’nin manevra alanı ve NATO içindeki ittifak ilişkileri açısından da yeni bir dönemin başladığını işaret ediyor. Larisa Hava Üssü, Suda Körfezi ve Dedeağaç, Doğu Akdeniz’deki Amerikan stratejisinin merkezi ve Türkiye sınırındaki hareket kabiliyetinin sınırlandığı kritik noktalar olarak önümüzdeki yıllarda önemini artırmaya devam edecek.