Adalet Bakanı Yılmaz Tunç tek tek değerlendirdi: Kartalkaya, gezi, teğmenler, İmamoğlu, İmralı...
Bolu Kartalkaya'daki yangın faciası, 12 yıl aradan sonra gündeme gelen gezi parkı davası, teğmenlerin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)'nden ihracı, İmamoğlu hakkındaki siyasi yasak davaları ve İmralı görüşmeleriyle ilgili Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan dikkat çeken açıklamalar geldi.


Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Habertürk TV'de canlı yayın konuğu oldu. Bakan Tunç, gündemdeki Kartalkaya'daki yangın faciası, genel af, teğmenlerin ihracı, gezi parkı davası, yeni çözüm süreci gibi konularda açıklamalarda bulundu.
'TALEP OLURSA DEĞERLENDİRİLİR'
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, PKK elebaşı Abdullah Öcalan çağrılarının ardından başlayan "yeni çözüm süreciyle" ilgili değerlendirmelerde bulunan Tunç, "Sayın Bahçeli'nin grup konuşmasında, kararlılığı ifade etmesi, terörün bittiğinin açıklanmasını istenmesi noktasındaki açıklamalarından sonra İmralı ile DEM Partililerin gelişmesi oldu. Bu açıklama devlete yönelik açıklama değil. Buradaki muhatap terör örgütü. Açıklamayla ilgili muhatap tamamen terörist elebaşının kurmuş olduğu terör örgütüne yöneliktir. Bu açıklamanın ne zaman yapılacağı, açıklanıp açıklanmayacağı, içeriğinin ne olacağı tamamen muhatabı değerlendirir. Muhatap burada devlet değil. Şehit ailelerimizi incitecek, onları üzecek bir adım kesinlikle atmayız, atamayız. Tekrar görüşmeyle ilgili şu anda bir talep yok. Talep olursa elbette ki değerlendirilir" dedi.
'YENİ GÖZALTILAR YAPILABİLİR'
Bolu Kartalkaya'da 78 vatandaşımızın hayatını kaybettiği yangın faciası hakkında konuşan Bakan Tunç, "Soruşturma devam ediyor. Biz burada gelecek olan bilirkişi raporuna göre, savcılık makamı elbette ki yeni gözaltılar yapabilir, tutuklama kararları verebilir." ifadelerini kullandı.
'AFLA İLGİLİ BİR GÜNDEMİMİZ YOK'
Genel af ve denetimli serbestlik çalışmaları hakkında da açıklamalarda bulunan Tunç, "Yargı reformu strateji belgemizde infazla ilgili talepler var. Afla ilgili bir gündemimiz yok. Burada yaşlı hastalar, 65 yaş üstündeki tutuklular, 70-80 yaşının üstündeki tutukluların işledikleri suçlara göre konutta infaz söz konusu olabilecek. Hamile, çocuklu kadınlarla ilgili, belli suçlar, 3, 5 yılın altında bazı istisnai suçlar hariç konutta, geceleyin, hafta sonu infaz gibi uygulamaya kabiliyeti olacak şekilde düzenlenecek. Buna benzer çalışmalarımız olacak." dedi.
'YARGI SUSACAK MI?'
Bakan Yılmaz Tunç, İmamoğlu hakkındaki "siyasi yasak" davasına dair "Ahmaktır demek hakaret mi, değil mi? Yargı hakaret mi değil mi, değerlendirecek. Sürekli yargıya yönelik buradan ifade edemeyeceğimiz hakaret içeren sözlerle sürekli gündemde kalmak gibi durum söz konusu. Bir cumhuriyet başsavcısına 'çürük zihinli' dediğimizde yargı susacak mı? İcraatlarla görevde olmayınca işi böyle kapatmak söz konusu oluyor." açıklamasını yaptı.
Bakan Tunç'un açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
GEZİ DAVASI 12 YIL SONRA NEDEN GÜNDEMDE?
12 yıl sonra ne oldu da tekrar soruşturma başlatıldı? Cumhuriyet Başsavcılığı burada zaman aşımı süresi sözkonusu değil. Anayasal düzene karşı işlenen suçlar bakımından zaman aşımı işlemez. Nasıl 28 Şubat sanıkları, 12 Eylül darbecileri yıllar sonra yargı önüne çıkarıldı. Suç bakımından 312. madde. Zaman aşımı sözkonusu değil.
12 yıl geçti. Bu süre içerisinde elbette bir delil ortaya çıkmışsa. Soruşturma kapsamında hangi deliller ortaya çıktı da böyle bir soruşturma başlatıldı, bunu ilerleyen zamanlarda göreceğiz. Şüpheliler savunmalarını yapabilirler. Eğer etkisi olduğuna ilişkin delil ortaya çıkarsa elbette yargılama mümkün olabilir. 12 yıl geçti aradan bundan sonra soruşturma mı olur diyemeyiz.
O olayların çıkarılmasında, yönlendirilmesinde etkisi varsa, deliller varsa elbette yargı burada soruşturma başlatır. Burada yargının başlatmış olduğu, elde ettiği somut deliller olduğu kanaatinde ki böyle bir süreci başlatmış. İlerleyen süreçte kim kimlerle beraberdi? Hükümete karşı kalkışmada etkileri var mıydı? Burada olayları organize edenler. Sonradan çıkan deliller karşısında elbette savcılığın elinde deliller varsa elbette soruşturma konusu olur. Soruşturma etkin bir şekilde yürütülür. Davaya dönüştürülüp, dönüştürülmeyeceği önümüzdeki süreçte görürüz.
5 TEĞMENİN TSK'DAN İHRACI
Teğmenlerle ilgili konu disiplin konusu. Orada attıkları slogan ya da kendi aralarında gösteri nedeniyle değil. Bir yemin metni var, mevzuat değişikliği ile değişmiş. Mevzuata uygun şekilde törende yemin yapılmış. Tören bittikten sonra mevzuattan çıkarılan eski yemin metni ezberletilerek tören yapılmış sanki. Yetkililerin ısrarlarına rağmen yapıldığı şekilde bilgimiz var. Teşvik edildiğine yönelik de karar onu gösteriyor.
O yemini organize eden teğmen ve komutanlarıyla ilgili disiplin kararı verildi. Yürürlükteki metni okudunuz, eski metni ısrarla okumanız askerlik açıdan disiplin suçu olduğuna MSB Yüksek Disiplin Kurulu karar verdi. Bu kararı idari yargı değerlendirecek. Burada bir disiplin suçu var mıdır, yok mudur bunu değerlendirecek olan idari yargıdır. Tamamen askerlik disiplini ile alakalı durum sözkonusudur.
ÖZLEM ZENGİN'İN YEĞENİ AÇIKLAMASI
Ankara’da düzenlenen hakim ve savcı atama töreninde, kura çekimi devam ederken yeğenini Cumhurbaşkanıyla tanıştıran Özlem Zengin ile ilgili de konuşan Bakan Tunç, sözlerine şöyle devam etti:
Özlem hanımın yeğeni de kuraya gireceği için. 2 yıllık dönemi bitirdi ve törene davet etti. O törende yeğenini Cumhurbaşkanımızla tanıştırmak istemesinden ibaret bir durum. Orada tabii ki milletvekillerimize yönelik davetiye çıkarmadık. Özlem hanım kendi yeğeninin o gününde yanında olmak istedi, görmek istedi, orada spontane gelişen bir durum sözkonusu.