Af önerisini yürekten destekliyoruz

GÜNSİAD Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu, “Toplumsal birleşmenin pekişmesi bakımından ben de Doğu Bey’i yürekten destekliyorum.” dedi. DİSİDER Başkanı Şeyhmus Akbaş da, “Sayın Doğu Perinçek’i dinledim televizyonda. Çok da güzel bir konuşma yaptı. Doğru, yani bizim bu insanlara rehabilitasyon da yapmamız lazım. Bu insanları da topluma kazandırmamız lazım.” diye konuştu.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, PKK’nın silah bırakma süreciyle ilgili yaptığı basın açıklamasında, “PKK Kongresi’nin kendisini fesih ve silah bırakma kararıyla oluşan tarihî fırsatı hızla değerlendirmenin biricik yolu, PKK terör örgütü mensuplarının devletle ve toplumla bütünleşmelerini amaçlayan bir af kanunudur.” demişti. Bütünleşen Türkiye sürecini ilerletmek için Vatan Partisi’nin yaptığı af önerisi, Güneydoğu’da geniş destek gördü.

‘YÜREKTEN DESTEKLİYORUM’

Güneydoğu İşadamları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Şahismail Bedirhanoğu, “Toplumsal birleşmenin pekişmesi bakımından ben de Doğu Bey’i yürekten destekliyorum.” dedi. Diyarbakır’daki üreticiler ve hukukçular da süreci hızlandırmak için “af önerisine” destek verdi. “Onların ülkeye gelmesini sağlayacak, normal hayata geçişini sağlayacak yasal düzenlemeler yapmak durumundayız.” diyen GÜNSİAD Başkanı Bedirhanoğu, şu açıklamalarda bulundu:

“Bu saatten sonra devlet artık yapacağını yapacak. Çünkü o adamlar silahı bıraktı, nereye gidecekler? Onların ülkeye gelmesini sağlayacak, normal hayata geçişini sağlayacak yasal düzenlemeler yapmak durumundayız. Dünyada da böyle olmuş bu işler.

‘ADIMLARI ATACAĞIZ’

“Bu meselenin, bu yaranın tekrar enfekte olmaması için elimizden gelen, ne gerekiyorsa onu yapacağız yani. Yüreğimize taş basacağız ve bu yasal adımları mutlaka atacağız. Geçen gün Doğu Bey'in (Perinçek) işaret ettiği şeyi gerçekten yürekten katılıyorum. Öteden beri böyle bir affı savunuyor, ifade ediyor. Yani bu toplumsal birleşmenin pekişmesi bakımından ben de kendisine katılıyorum, yürekten de destekliyorum. Önümüzdeki dönemde bu yasal düzenlemeleri mutlaka yapacağız. Yapacağız ki güven verici adımlar olsun. Hem toplum nezdinde hem örgüt nezdinde... Bu işe şu ve bu şekilde katılmışlar nezdinde bunların gelişini sağlayacak, dönüşünü sağlayacak...

“Burada kovuşturmalara tabi olmuş, bir sürü içeride olan, dışarıda olan insanların yeni bir düzenlemeyle normal hayatlarını sürdürebileceği zeminleri mutlaka yaratmak lazım. Bu konuda siyaset kurumlarının hepsinin omuzlarında önemli sorumluluklar var.”

‘DOĞRU OLAN İŞTE BUDUR’

Doğru olan yolun Doğu Perinçek’in önerisi olduğunu belirten Eski Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Kutbettin Odabaşı da şunları aktardı:

“Doğu Bey cesaretle söylüyor bunları. Çok çok olumlu bir şeydir bu gerçekten. Bakın ötekileştirmemenin, aşağılanmamanın bir yolu budur. Bir ara itirafçılık yasası gibi, yok geri dönüş yasası gibi şeyler söylendi, doğru değil. Doğru olan işte budur. Karşılıklı bağışladık, unutacağız o günleri de. Onlar geldiklerinde ne iş yapacaklar, bunlar çok ciddi sorunlar. Bir defada muhakkak çözülmeyecek bunlar. Ama ben yine de Doğu Perinçek’in o yaklaşımını doğru buluyorum. Tamam, silahlarını versinler, biz yine onlara verelim, bizimle beraber kullansınlar bunu. O da bir seçenek. Yani olabilir. Çok ciddi de cesarettir. Cesaretle söylüyor bunları. Çok doğru yaklaşımlardır bunlar. Ya da ne iş yapabiliyorsa ona göre yapsın. Belediyelerde iş olursa ona girebilirler ya da pratikte yeteneklerine göre iş neyse ona öncelik verilerek yerleştirmeleri gerekir.

“İşte ‘Silahları bıraksınlar ama gelsinler bizimle beraber aynı cephede savaşalım.” tezi de çok yanlış değil belki de. Çok doğrudur. Ötekileştirmiyorsun, kendinden bir görüyorsun. Bir takım yanlışlar olmuş bugüne kadar. Toplumla entegrasyonlarının sağlanması açısından öyle olması gerektiğini düşünüyorum.”

‘PERİNÇEK’İN KONUŞMASI ÇOK GÜZELDİ’

“Sayın Perinçek'i dinledim televizyonda. Çok da güzel bir konuşma yaptı.” ifadelerini kullanan Diyarbakır Sanayici ve İş Dünyası Derneği Yönetim Kurulu (DİSİDER) Başkanı Şeyhmus Akbaş da şu değerlendirmeyi yaptı:

“Doğru, yani bizim bu insanlara rehabilitasyon da yapmamız lazım. Bu insanları da topluma kazandırmamız lazım. Dağdan gelen, cezaevinden gelen, bunlar da bizim insanlarımız. Biz ithal almıyoruz. Biz diğer ülkelerin vatandaşlarını almıyoruz buraya. Biz, kendi vatandaşlarımızı, bir nedenle dışarıya çıkmış giden insanlarımızı gene alıyoruz. İşte bunların eğitimiyle öğretimiyle neyse eksik kalan ne yönleri varsa istihdamıyla bununla ilgili zaten yapılması gereken hususlar var. Çünkü bu sefer ki süreç hani dedim ya kuş misali gibi olmuş. Ben bu sürecin biraz daha diğer süreçlerden çok farklı olduğunu, hani kuşlar misali gibi kuşlar da yumurtaların önce yuvalarını yapmış olurlar. Daha sonra yumurtalarını yuvalarına bırakır ki yumurtalar çatlamasın. Şimdi bu ülkeye bu lazımdır ve bu ülke de bunu hak ediyor. Başka bir Türkiye yok.”