Aileye saldırıda asıl hedef ulus devlet

Dünya Emekçi Kadınlar Gününde Ulusal Kanal'da özel yayın yapıldı. Programda kadının çalışma hayatında daha fazla yer alması noktasında çözüm önerileri dile getirildi. Konuşmacılar, aileye yönelik saldırının temelinde ulus devlete saldırı olduğuna vurgu yaptı.

Yayınlanma: 09 Mart 2025, 15:01 Güncellenme: 09 Mart 2025, 15:17

A⁺ A^-

AYDINLIK/ ANKARA

Ulusal Kanal'da önceki gün 8 Mart Özel Yayını yapıldı. Sıla Kemahlı Altınbaş'ın sunduğu programa Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür, akademisyen Prof. Dr. Gülümser Heper, Hak-İş Genel Sekreter Yardımcısı ve Kadın Komitesi Başkanı Fatma Zengin konuk olarak katıldı.

Programda konuşan Oygür, "Bugünün temelinde emekçi kadınlar var. Bugün artık hayatın kendisi bir bütün. 8 Mart'ı sevgiliye çiçek alınan bir gün olarak görmemek lazım." dedi.

'İSTİHDAM ARTIRILMALI'

Türkiye'de ciddi bir eğitim sistemi sorunu olduğunu kaydeden Oygür şunları söyledi:

"Bütün kızlara eğitimin yanında meslek edindirerek mezun edilmeleri gerekir. Tabi bu erkekler için de gerekli. İkincisi işsizlik aldı başını gidiyor. Bu gerçeklik varken istihdamı da artırmak gerek. Bizim esas olarak üretime geçmemiz lazım. Her alanda üretim kararlılığı olmalı ve bu devlet politikası olmalı. Bunlar olacak ki ondan sonra istihdamı ve kadının erkekle eşit şekilde istihdamını konuşalım."

'AİLEYE DEĞER VERMEK ZORUNDAYIZ'

Gülümser Heper, Türk milliyetçiliğinin gelişimiyle kadın hakları belli bir aşamaya geldiğini bildirerek, "Fakat 1950'ler, 70'lerden sonra süreç yavaşlamış ve bugün de bazı sorunları konuşuyoruz. Türk kadınının hak ettiği saygınlığı elde etmesi için en önemli faktör üretimde var olması. Bizim gibi ülkelerde Türk kadınının hakkını savunmak için anti emperyalist olmak durumundasınız. Üretim yönünden bakarsak yüzde 90'ımız konuşuyor yüzde 10'umuz üretiyor. Bizim artık meslek edindirdiğimiz öğrenci yok. Diğer taraftan nüfus artış hızımız düşmeye başladı. Bu koşullarda toplum yok olur. Bu nedenle aileye değer vermek zorundayız. Bugün ihtiyacımız olan kreştir. Kadınları çalışma hayatına kazandırmak için çocuğunu güvenle emanet edeceğiniz ortamlara ihtiyaç var. Kreş sorunu çözülmeden aileyi de kalkındıramazsınız, kadını da çalışma hayatına katamazsınız." değerlendirmesinde bulundu.

'İNSANLAR EKONOMİK SORUN YAŞIYOR'

Fatma Zengin de bugün hala çözülmesi gereken sorunlar olduğunu kaydederek, "Biz mücadelenin emek tarafındayız. Şu an 4 buçuk milyon kadın işçi çalışan var. Örgütlenme açısından kadınlar erkeklere göre daha geride. Biz şu anda hak mücadelesi veriyoruz. Dolayısıyla kadınlar da örgütlenmesini artırdı. Kadınların yaşadıkları sorunlardan bahsedersek işe başlarken kadınlar cinsiyetinden kaynaklı ayrımcılığa uğruyor. Bugün nüfus sorunu önemli. Doğum oranını arttırmak için çalışma hayatını düzeltmek gerek. Çünkü insanlar ciddi ekonomik sorun yaşıyor." ifadelerini kullandı.

'LGBT büyük bir saldırı'

LGBT tehlikesine de değinen Oygür, "İstanbul Sözleşmesi, LGBT'ye büyük bir kapı açmıştı. LGBT, cinsiyetsizleştirme, biyolojik cinsiyeti reddeden bir şey. Bu büyük bir saldırı. Dünyanın başına bela olmuş bir saldırı. Niye bir saldırı var? Çünkü emperyalizm milli devletleri yıkmazsa kendisi yok olacak. LGBT, mücadele edilmesi gereken, yasaklanması gereken bir konu." diye konuştu. Heper, "Ulus devletlerin yok olmasını istiyorlar. Aileye saldırının temelinde bu var." derken Zengin de "Çocuklarımızı korumamız lazım. Çizgi filmlerde bile artık farklı farklı cinsiyetsizleştirilmiş figürler var. Toplum olarak mücadele vermemiz lazım." diye konuştu.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Ulusal Kanal Tülin Oygür Aile