Alaska-Washington-İstanbul hattında barış
Putin, Zelenskiy’den kısaca Minsk Antlaşmalarına uymasını ve NATO’ya girmeyeceğine dair söz vermesini istemişti. Küreselci Batı’nın beklentisi bu iki ülkenin savaştırılmasıydı
HER ne kadar Putin-Zelenskiy görüşmesinin yapılacağı yer kesinleşmemiş ise de görüşmeler için ev sahipliğine en yakın şehir, İstanbul olarak öne çıkıyor. İstanbul yerine bir başka şehir de olabilir. Önemli olan ufukta barışın ışıklarının parlamaya başlamasıdır.
Barış olabilirliğini görebilmek için savaşın sebepleri ne idi, sonuç nereye geldi, bunu iyi irdelemek ve değerlendirmek esastır. Bu yazımızdaki amaç da budur. Bilindiği üzere 2022 Şubat’ında başlayan Rusya-Ukrayna savaşının asıl gerekçesi, iki ana başlıkta toplanabilir. Bunlardan birincisi Ukrayna’nın Minsk Antlaşmaları gereği Donetsk ve Luhansk bölgesine özerklik vermeye yanaşmaması ve aksine Azak Taburu denilen Ukrayna Savunma Bakanlığına bağlı terör grupları ile buradaki Rus kökenli halka karşı katliamlar yaparak, onları bölgeden kaçırmaya çalışmasıdır. İkinci neden de Ukrayna’nın NATO’ya girme isteği.
ERİYEN, AVRUPA’NIN KÜRESELCİLERİ OLDU
Putin, Zelenskiy’den kısaca Minsk Antlaşmalarına uymasını ve NATO’ya girmeyeceğine dair söz vermesini istemişti. Küreselci Batı’nın beklentisi bu iki ülkenin savaştırılmasıydı. Batı desteğindeki Ukrayna’nın Rusya’yı kısa zamanda yıpratması böylece dünya hakimiyeti yolunda ABD’nin önündeki en büyük askeri engelin ortadan kalkmasıydı. Tabi böyle olmadı, yıpranan, eriyen Avrupa’nın küreselcileri oldu.
Trump’ın iktidara gelmesi ile ABD’nin Ukrayna politikası değişmeye başladı. Özellikle Çin’i en büyük ekonomik rakip gören ABD’nin, Rusya-Çin yakınlaşmasını kabul etmesi beklenemezdi. Ukrayna savaşıyla Rusya’ya uygulanan ambargolar ters tepmiş, Çin-Rusya ticaret hacmi artmış, yakın dostluk ilişkileri kurulmaya başlanmıştı. ABD Başkanı Trump, küreselcilerin aksine Rusya ile yakın ilişkiler kurarak Çin’e karşı Rusya’yı en azından tarafsız bırakmayı tercih etmiş ve Ukrayna savaşını bitireceğini, ta seçim propagandalarında ifade etmişti.
Kolları sıvayan Trump, Zelenskiy’i Oval Ofisi’nde Rusya ile barışa yanaşması için adeta azarlamıştı. Tabi Avrupalı küreselciler ayağa kalktılar, ‘Zelenskiy’e destek’ dediler. Trump desteğini keseceği tehdidiyle bu ülkeye verilen savunma sistem ve silahları karşılığı biriken borçları talep etmiş ve sonuçta Ukrayna’nın nadir elementlerine konuvermişti. Kısacası Ukrayna’dan alacağını almış, sıra savaşı sonlandırmak için Rusya ile görüşmeye gelmişti.
ALASKA GÖRÜŞMELERİ
Alaska görüşmelerinin yapıldığı Anchorage’deki Elmendorf Richardson askeri üssüne esasen orada konuşlu olmayan F-35 ve F-22 başta olmak üzere Hava Kuvvetlerinin modern uçaklarını yerleştiren Trump, gövde gösterisi yaparken Putin’i de kırmızı halıyla karşılayarak hoş tutmuştu. Yaklaşık 3 saat süren görüşmelerde ciddi mesafelerin kat edildiğini öğreniyoruz. Putin’in ‘ateşkes değil barış şartlarını önce konuşmalıyız’ talebinin öne çıkmış olduğu anlaşılıyor. Alaska görüşmeleri öncesinde Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunan Avrupa liderlerini Trump, elinin tersiyle itiyor ve Rusya’nın işgal ettiği bölgelerin tamamından çekilmesinin talep edilmeyeceği yönünde açıklamalarda bulunuyordu. Trump, Rusya’nın isteklerinden yana tavır almıştı.
15 Ağustos 2025’de yapılan Alaska görüşmelerinin ardından hemen Washington’da yapılan Trump- Zelenskiy görüşmesine, Avrupalı küreselci liderler de katılıp Zelenskiy’e destek vermek istedi. Onlar, savaşın devam etmesinden yanaydılar. Ancak Trump’ın kararı kesindi. ‘Avrupalılar bu savaşın devam etmesini istiyorsa Ukrayna’ya benden silah alıp versin, ben silah vermiyoru’ diye daha önce ifade etmişti. Bu görüşmelerde muhtemelen buna benzer ifadeler tekrarlanmış olmalı ki liderlerin suratları yerde, fotoğraf karelerini görüyoruz. ABD, Ukrayna’nın NATO üyesi olmayacağını ancak güvenlik garantileri verilebileceğini açıkladı.
TRUMP UKRAYNA’YA DESTEK VERMEYECEK
İngiltere, Fransa ve Almanya’da yönetimde olan küreselciler, ABD’nin desteği olmadan Ukrayna’nın savaşı devam ettirmesini sağlayabilirler mi? Bu pek mümkün görünmüyor. Çünkü savaşın en büyük destekçisi ABD’nin, bu savaştan alacağını aldığı ortada. Savaşın devam etmesi için Ukrayna’ya verilecek desteğin Putin ile Çin dostluğunu pekiştireceği ortada. O nedenle Trump artık bu savaşa destek vermeyecektir. ABD olmadan da Avrupa bu savaşı sürdüremeyecektir.
Rusya tarafından bakarsak, yukarıda bahsettiğimiz savaşın asıl iki önemli hedefine ulaşılmıştır. Bu nedenle Rusya ateşkes değil doğrudan barış görüşmelerine başlanmasını istemektedir. Ukrayna’nın özerklik vermediği Donetsk ve Luhansk bölgeleri artık kontrol altına alınmış, oradaki Rus halkının güvenliği sağlanmıştır. Trump, Rusya’nın işgal ettiği toprakların bir kısmının Rusya’da kalabileceğini söylemiş, 12 yıl önce Rusya’ya geçmiş Kırım için de ‘Rusya toprağı olmuştur’ diyerek konuyu kapatmıştır. Yine Rusya’nın isteği doğrultusunda Ukrayna’nın NATO’ya alınmayacağı açıklanmıştır.
SONUÇ
Sonuç olarak esasen Atlantik cephesi ile Rusya arasındaki bu savaşın, Atlantik tarafı patronunun cepheden çekiliyor olması, savaşın biteceğinin en güçlü emaresidir. Tabi 3 yıldan fazla süren bu savaşın bir anda bitmesi de söz konusu değil.
Pazarlıklar aylarca sürebilir. Bu pazarlıkların sürdürülmesine en yakın ev sahibinin de İstanbul olduğu ortada. Geçmişte taraflar arasında görüşmeler ve iki ay önce de esir takas mimarisine İstanbul’un ev sahipliği yapmış olmasının ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan’nın her iki liderle olan tarafsızlık diyaloğunun, barışın sağlanmasında önemli rolü olacaktır. Ufukta barış ışıkları parlamaya başlamıştır.