Antalya Arkeoloji Müzesi kararına tepkiler büyüyor! Yorgun Herakles yardım bekliyor
Türkiye’nin mimari alanda ilk ödüllü müzesi olan Antalya Arkeoloji Müzesi binası için yıkım kararı verilmesi tartışma yarattı. Müzede 40 yıllık çaba sonucu ABD’den Türkiye’ye getirilen Yorgun Herakles heykeli de bulunuyor.
Sezon ortasında hakkında yıkım kararı alınan ve kapısına kilit vurulan Antalya Arkeoloji Müzesi için tepkiler büyüyor. Depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılmak istenen müze binası için sivil toplum kuruluşları da harekete geçti. Antalya Müzesi yıkılmadan da kurtarılabilir mi? Müze yıkılırsa içindeki eserler nerede korunacak? Konuyu uzman isimlere sorduk.
‘ONARIMDAN GEÇİRİLEREK GÜÇLENDİRİLMELİ’
Antalya Müzesi’nin Türkiye’de mimari alanındaki ilk ödüllü müze olduğunu, 1998’de UNESCO tarafından yılın müzesi ödülünü de kazandığını belirten Arkeolog Ümit Işın, yıkılıp yeni bir müze yapılsa dahi yeterli olmayacağını ve yerinde korunması gerektiğini söyledi. Işın, “Geleceğe Miras” projesi kapsamında 12 ay boyunca devam eden kazılardan sürekli yeni eserler geldiğini ve bu eserlerin çıkarıldıkları yerde sergilenmelerinin daha doğru olacağını aktardı.

Işın şu ifadeleri kullandı:
“Antalya Müzesi onarımdan geçirilerek, güçlendirilerek butik bir müze olarak korunmalıdır. Yıkım konusundaki ısrarcı tutum müzenin bulunduğu konum dolayısıyla şüphe uyandırmaktadır. Müzenin hemen ön tarafındaki falezler geçen sene, birinci derece SİT alanından üçüncü derece SİT’e düşürüldü. Yine Antalya’nın tarihi yapılarından Meteoroloji binası geçen hafta yıkıldı, arada bulunan karayolları lojmanlarının da kamu binası olduğu düşünülünce ister istemez insanda bu alanın müze yıkıldıktan sonra yine acele bir kararla değiştirilerek farklı bir amaçla kullanılacağı kaygısını uyandırıyor.”
‘İNSANIN AKLINA SORU İŞARETLERİ GELİYOR’
Profesyonel turist rehberi Cihancan Sezgin, müzenin Türkiye sınırları içindeki en kolay gezilen ve gezdirilen müzelerden biri olduğunu, karmaşık bir yapıya sahip olmadığını ve kent mimarisine güzel bir örnek oluşturduğunu belirtti. Antalya Müzesi’nin yıkım kararı için “İnsanın aklına soru işaretleri geliyor” yorumu yapan Sezgin şunları söyledi:
“Yeni yapılacak olan da güncel ekolden gideceği için muhtemelen kasvetli, karanlık betonarme bir yapı olacaktır. Bir diğer konu da rant meselesi. Kimileri taşınacak diyor, kimileri aynı yerinde yeniden yapılacak diyor. Güçlendirme ve genişletme seçeneği varken, insanın aklına soru işaretleri geliyor. Antalya Müzesi kentin merkezinde harika bir konumda, müze ziyaretçileri için çok ulaşılabilir durumda.”
‘SÜRECİN ŞEFFAF YÜRÜTÜLMEMESİNDEN RAHATSIZIZ’
Antalya Müze Çalışma Grubu Sözcüsü Prof. Dr. Arkeolog Gül Işın ise sürecin şeffaf yürütülmemesinden rahatsız olduklarını dile getirdi. Işın, Antalya Müzesi’nin yıkım kararının aceleye getirildiğini ve eserlerin güvenliğinin riske atıldığını belirtti:
“En büyük risk eser güvenliği. Her akılcı planlama yeni bir bina bitmeden eserlerin bulundukları yerden çıkarılıp konteynırlarda inşaat süreci boyunca saklanıyor olmasını riskli bulur. Ancak ne yazık ki eser yoğunluğu bu kadar fazla olan Antalya müzemizin taşıma sürecinde risk almayı öngörebilen bir yaklaşımla karşı karşıyayız. Bu durum bizi son derece rahatsız ediyor. Bakanlığımızın deprem riskini güçlendirme yöntemleriyle sıfırlama seçeneği varken gereksiz bir aceleci tavır ile eserlerin konteynırlara taşınmasını uygun görmesi bizi rahatsız ediyor.”
Işın sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ortak akılla Antalya’ya kazandırılacak müze binasına evet ihtiyacımız var ama Doğan Tekeli imzalı ödüllü müzemizin onarılarak, güçlendirilerek korunarak yaşatılması temel görüşümüzü yansıtıyor.”


