TÜRK-İŞ Başkanı'ndan yeni masa formülü

Aralık ayında başlayacak 2026 yılı asgari ücret görüşmeleri öncesi gözler TÜRK-İŞ’in Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na katılıp katılmayacağına çevrildi. Daha önce Komisyon’un yapısıyla ilgili “Adil olmayan sistemde yer almayacağız.” çıkışı yapan TÜRK-İŞ, kararlı tavrını sürdürdü. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu toplantısı sonrası konuşan Genel Başkan Ergün Atalay, “Sayın Bakan’a geçen hafta da ifade ettik. Aynı noktadayız. Yönetmelik değişmezse biz katılmıyoruz.” dedi.

TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, Ergün Atalay başkanlığında Konfederasyon Genel Merkezi’nde toplandı. Toplantının ardından basın toplantısı düzenleyen Atalay, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

‘29’DA 21 HÜKÜMET VE İŞVEREN BELİRLEDİ’

Atalay, geçen yıl asgari ücretin yüzde 30 artışla 2025 yılı için net 22 bin 104 lira olarak belirlenmesine tepki gösterdiklerini anımsatarak, “24 Aralık 2024’te akşam 19.00’a doğru asgari ücreti açıklamak üzere bizi çağırdılar. Sorduk açıklayacakları ücreti, söylemiyorlar. Ne işveren söylüyor, ne hükûmet. Bize diyorlar ki ‘gelin oraya’. Biz oraya gitmedik. Karar almada sözün dinlenmiyorsa, orada durmanın anlamı yok.” sözleriyle yaşananları anlattı. 25 Aralık 2024’te düzenledikleri basın toplantısında adil bir yapıya dönüşmedikçe TÜRK-İŞ olarak Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na katılmayacakları yönünde açıklamada bulunduğunu hatırlatan Atalay, 2000 yılından beri 29 kere asgari ücretin belirlendiğini, bu süreçte rakamın 21 kez hükûmet ve işveren tarafından tespit edildiğini kaydetti.

‘ÜLKENİN YÜZDE 45’İNİ İLGİLENDİRİYOR’

Bundan 10 sene evvel asgari ücretin bu kadar konuşulmadığını bildiren Atalay, “Çünkü asgari ücret ülkenin yüzde 17-20’sini ilgilendiriyordu. Şimdi öyle bir noktaya geldik ki, ülkenin yüzde 45’ini direkt yahut dolaylı yönden ilgilendiriyor. Asgari ücret geçim ücreti oldu. Öyle bir noktaya geldik ki, 4 kişilik bir ailenin gıdasından eğitimine, kirasına kadar nasıl yapabildiklerini bilmiyorum.” ifadelerini kullandı.

‘BAKANLIĞA TALEPLERİ İLETTİK’

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına, Komisyon’un yapısıyla ilgili taleplerini ilettiklerini belirten Atalay, şunları söyledi:

“Enflasyonun yüzde 45 olduğu bir ortamda Yüksek Hakem Kurulu yüzde 8 veriyor. Hani bunun neresi demokratik? Neresi tarafsız? O masada işçinin dediğinin olacağı bir tablo olursa adil bir tablo olur. Formül ne; adil bir yapı. Yani, burada 5 kişi işveren var, 5 kişi biz varız, 5 kişi hükûmet var. Komisyon’da 5 kişi işveren, 5 kişi bizden olur. Bir de tarafsız birisi olur.”

Komisyon’a diğer işveren kuruluşlarının da dahil edilmemesiyle ilgili bir soru üzerine Atalay, bunu kabul etmeyeceklerini belirterek, “Bu durumda Dimyat’a pirince giderken, tam bulgurdan oluruz.” karşılığını verdi.

‘BES VARDI, ŞİMDİ BİR DE TES ÇIKTI’

Atalay, Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES)’ne tüm çalışanların katılımının zorunlu olacağı yönündeki haberlere de tepki göstererek şunları kaydetti:

“Sıkıntımız yetmiyormuş gibi Tamamlayıcı Emeklilik ile ilgili son günlerde bir şeyler konuşuluyor. Biz zaten yüzde 14 prim ödüyoruz. Bize ‘Yüzde 3 daha öde!’ diyorlar. Bunu kimse bize mecbur etmesin. İsteyen katılsın, isteyen katılmasın. Yüzde 14 az değil. Yüzde 3 de az rakam değil. Vergiyi bizim maaşımızdan kesiyorsun. 12 ay çalışıyorum, 2 ayı vergiye gidiyor. Bunlar adil düzenlemeler değil. BES vardı, şimdi bir de TES çıktı. Bunu mecburi yapmasınlar. Bu kabul edilir bir düzenleme değil.”