Atlantik kriz: Avrupa'nın üç büyük ekonomisinde milliyetçiler önde
İngiltere, Fransa ve Almanya’da milliyetçi partiler kamuoyu yoklamalarında eş zamanlı olarak zirveye çıktı. Göç, hayat pahalılığı ve Ukrayna krizine duyulan tepki, kıtanın siyasal dengelerini zorluyor.
Wall Street Journal’ın (WSJ) yayımladığı son anket verilerine göre İngiltere, Fransa ve Almanya’da milliyetçi hareketler ilk kez aynı anda önde görünüyor. Bu gelişme, Avrupa’nın üç büyük ekonomisinde seçmenin geleneksel partilere duyduğu güvenin aşındığını ve siyasetin merkezinin yerinden oynadığını ortaya koyuyor.
BERLİN
Almanya’da Almanya için Alternatif (AfD), yıl başından bu yana seçimlere koalisyon halinde giren iki Hristiyan Demokrat partiyle başa baş ilerlerken son haftalarda ilk kez öne geçti. Ekonomide iki yıldır devam eden durgunluk, seçmen üzerinde ciddi etki yarattı. Son çeyrekte yüzde 0,3’lük küçülme kaydedilirken, fiyat baskısının sürmesi seçmenin hükümete olan güvenini aşındırıyor. AfD, bu hoşnutsuzluğu ekonomik vaatlerle birleştirerek genişletti.
Parti, başlangıçta doğu eyaletlerinde güçlüydü ancak artık batıdaki sanayi bölgelerinde de destek topluyor. AfD’nin programı, yasa dışı göçmenlerin sınır dışı edilmesi ve AB’den ayrılma çağrılarıyla dikkat çekiyor. Parti, Rusya ve Çin’le daha yakın ilişki isteyen söylemleriyle de öne çıkıyor. Şubat 2025’te yapılacak federal seçimler öncesi AfD’nin yükselişi, ülkenin siyasi istikrarı açısından ciddi sınama oluşturuyor.
PARİS
Fransa’da Marine Le Pen’in onursal liderliğini yaptığı Ulusal Birlik hareketi, bu yıl boyunca anketlerde açık farkla önde. Partinin genç yüzü Jordan Bardella’nın popülaritesi yüzde 36’ya ulaşmış durumda. Kamuoyu yoklamaları, Ulusal Birlik adayının –Le Pen ya da Bardella– bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ilk turda ipi göğüsleyeceğini gösteriyor.
Ulusal Birlik, son yıllarda ülkenin en büyük partisine dönüşerek Ulusal Meclis’teki ağırlığını artırdı. Parti, göç ve hayat standartlarındaki gerileme üzerinden geniş kesimlerin desteğini topluyor. Bardella, kısa süre önce Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a erken seçim çağrısı yaptı. Ulusal Birlik ve diğer muhalif partiler, 8 Eylül’de Başbakan François Bayrou’ya güven oyu vermeyeceklerini açıkladı.
LONDRA
İngiltere’de Nigel Farage’ın Reform UK partisi, altı ay gibi kısa sürede hızla yükselerek hem iktidardaki İşçi Partisi’ni hem de Muhafazakârları geride bıraktı. Yüzyıldır iki partili sistemin hakim olduğu ülkede bu gelişme büyük kırılma olarak görülüyor. Farage, Brexit sonrası hayal kırıklığını siyasete taşıyarak geniş kitleleri peşine çekti.
Diğer yandan ülkeye 2021–2024 arasında 4,5 milyon yasal göçmen giriş yaptı, ayrıca her yıl on binlerce kişi Manş Denizi’ni botlarla geçerek sığınma talebinde bulunuyor. Bu tablo Başbakan Keir Starmer üzerindeki baskıyı artırıyor. Yerel otellere yerleştirilen göçmenler nedeniyle yaz aylarında birçok kentte protestolar yaşandı. Farage’ın yükselişi, bu toplumsal huzursuzluğun doğrudan siyasi alana yansıması oldu.
GENEL TABLO
Avrupa’da pandemi sonrası artan göç dalgası ve yüksek enflasyon, Ukrayna savaşının getirdiği hoşnutsuzlık seçmenin merkez partilerden uzaklaşmasına yol açtı. Fransa’dan İngiltere’ye, Almanya’dan küçük kasabalara kadar birçok seçmen, kendisini görmezden gelen elitlere tepki gösteriyor. Milliyetçilerin üç büyük ülkede aynı anda öne geçmesi, kıta siyasetinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.
Yemen ordusu Kızıldeniz'de İsrail gemisini hedef aldıDünya
ABD yönetimi Avrupalıların Ukrayna'da barışı sabote ettiğine inanıyorDünya
Washington Post ŞİÖ'yü değerlendirdi: 'Çin dünyayı ABD'ye karşı birleştiriyor'Dünya