Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AVRUPA’NIN FİLİSTİN’İ TANIMASININ PERDE ARKASI! Filistin’e destek görünümlü, İsrail’i kurtarma planı

Birçok Avrupa ülkesi neden ‘şimdi’ Filistin’i tanımak için harekete geçti? Trump’ın Gazze Planı ne anlama geliyor? Kim avantaj sağlıyor? Hamas’ın silah bırakması ve Gazze’nin kontrolünü devretmesi ne gibi sonuçlar doğuracak? Merak edilenleri İranlı Politika Analisti Peiman Salehi yanıtladı...

AVRUPA’NIN FİLİSTİN’İ TANIMASININ PERDE ARKASI! Filistin’e destek görünümlü, İsrail’i kurtarma planı
YASİN OKYAY

Birçok Avrupa ülkesi Filistin’i tanıma kararı aldı. Ancak tüm bunlar olurken İsrail’in Filistin’e olan saldırganlığı halen devam etmekte. Trump ve Netanyahu’nun Beyaz Saray’daki görüşmesinden ise 20 maddelik ‘Gazze Planı’ çıktı. Plan, Gazze’deki çatışmaların sona ermesini, Gazze halkının sürgün edilmemesini ve İsrail’in toprakları ilhak etmeme taahhüdünü içeriyor. Ancak plana göre Hamas silah bırakacak ve Gazze’nin kontrolünü Trump’ın denetlediği uluslararası teknokratlardan oluşan bir geçiş hükümetine devredecek. Plan, Hamas ve Filistin’in siyasi ve askeri varlığını azaltmakla kalmıyor, ayrıca tüm iradeyi ve gücü ABD ve uluslararası aktörlerin kontrolüne bırakıyor. Gelişmeleri Aydınlık Avrupa’ya Politika Analisti Peiman Salehi değerlendirdi. Avrupa devletlerinin Filistin’i tanıma kararının zamanlamasının tesadüfi olmadığını belirten Salehi, Avrupa’nın bu eyleminin en nihayetinde İsrail’in yararına olabileceğini ifade etti. Salehi, Trump’ın 20 maddelik Gazze Planı hakkında “Trump’ın Hamas’ın silah bırakması ve Gazze’nin kontrolünü devretmesi konusundaki ısrarı tarafsız bir istek değil. Bu esasında uzun dönem hakimiyet için bir strateji olarak karşımıza çıkıyor. Silahsızlanma, Filistinlileri sahip oldukları tek gerçek caydırıcı güçten mahrum bırakacak. İsrail’in Gazze’nin siyasi ve güvenlik yaşamına daha derinlemesine müdahale etmesinin yolunu açacaktır.” ifadelerini kullandı.

‘FİLİSTİN’İ TANIMA KARARININ ZAMANLAMASI TESADÜF DEĞİL’

Avrupa ülkelerinin Filistin’i ne oldu da tanıma kararı aldı?

Bu kararın zamanlaması tesadüfi değil. Avrupa, Ortadoğu'da hala ağırlığı olduğunu ve Washington'dan bağımsız hareket edebileceğini göstermek istedi. Ancak pratikte bu hamle, ABD ve İsrail'in çıkarlarıyla koordineli olarak yürütülen daha büyük bir projenin parçasıydı. Avrupa hükümetleri, şu anda Filistin'i tanıyarak krizi yönetmeyi ve kontrolsüz bir gerginlik tırmanışından ziyade kontrollü bir sonuca yönlendirmeyi umuyorlardı.

AVRUPA’NIN FİLİSTİN’İ TANIMASININ PERDE ARKASI! Filistin’e destek görünümlü, İsrail’i kurtarma planı - Resim : 1

‘NETANYAHU HEDEFLERİNE ULAŞAMADI’

Netanyahu, neredeyse iki yıl süren savaşın ardından ilan ettiği Gazze hedeflerine ulaşamadı. Sivil kayıplar arttı ve İsrail yönetimi artan uluslararası eleştirilerle karşı karşıya kaldı. Netanyahu için yenilgi gibi görünmeyen bir çıkış yolu acil hale geldi. Avrupa, ilerleme imajı yaratmak için 'tanıma' kartını oynadı.

‘AVRUPA’NIN TANIMA EYLEMİ İSRAİL’İN YARARINA’

Bu tanıma yalnızca sembolik bir anlam taşımıyor. Aynı zamanda, İsrail’in güçlü bir şekilde mücadele ettiğini gösterip, yine de uluslararası bir uzlaşmayı kabul edebileceği olası bir çözüm için zemin hazırlamak amacıyla tasarlandı. Direniş hareketleri tamamen ortadan kaldırılmayacak, ancak zaferleri de tam olarak tanınmayacak. Bu anlamda, Avrupa'nın bu eylemi Filistinliler için adalet sağlamaktan çok, İsrail'in istikrarını ve Batı'nın bölgedeki etkisini korumaya yöneliktir.

’20 MADDELİK GAZZE PLANI İSRAİL’E AVANTAJ SAĞLIYOR’

Trump ve Netanyahu'nun 20 maddelik Gazze Planı hakkında ne düşünüyorsunuz ve Hamas'ın iktidarı devretmesi ve silahsızlandırılmasının sonuçları ne olur?

Plan, birçok kişinin beklentisini doğruluyor: İsrail’e açıkça avantaj sağlıyor. Avrupa’nın tanıma girişimi savaşın Batılı liderlerin istediği şekilde sona ermesini sağlayamayınca, Trump devreye girerek İsrail’in elini güçlendiren ve ona siyasi olarak koruma sağlayacak bir öneri sundu.

‘YENİ GAZZE PLANI İYİ NİYETLİ DEĞİL’

Buradaki esas mesele güven. ABD de İsrail de barış için güvenilir aktörler olmadıklarını gösterdiler. İsrail hem Lübnan’da hem Gazze’de ateşkesi defalarca ihlal etti. Amerika Birleşik Devletleri İran Nükleer Anlaşmasından kendisi çekildi ama sonra kendi yorumunu katarak bunu Tahran’a karşı kullandı. Tüm bunları hesaba kattığımızda yeni planın iyi niyetli olabileceğine inanmak için çok az nedenimiz var.

‘SİLAHSIZLANMA, FİLİSTİNLİLERİ TEK CAYDIRICI GÜÇTEN MAHRUM BIRAKACAK’

Trump’ın Hamas’ın silah bırakması ve Gazze’nin kontrolünü devretmesi konusundaki ısrarı tarafsız bir istek değil. Bu esasında uzun dönem hakimiyet için bir strateji olarak karşımıza çıkıyor. Silahsızlanma, Filistinlileri sahip oldukları tek gerçek caydırıcı güçten mahrum bırakacak. İsrail’in Gazze’nin siyasi ve güvenlik yaşamına daha derinlemesine müdahale etmesinin yolunu açacaktır. Böyle bir senaryonun barış getirmesi olası değildir. Bu durum, dış güçlerin doldurmaya çalışacağı bir boşluk yaratacak ve bu da bölgede daha fazla istikrarsızlık ve kutuplaşmaya yol açacaktır.

‘TAHRAN, FİLİSTİN MESELESİNİN FİLİSTİNLİLER TARAFINDAN ÇÖZÜLMESİ GEREKTİĞİNİ SAVUNUYOR’

Gazze’de Trump'ın denetimindeki bir geçiş hükümeti kurulursa İran bu durumdan nasıl etkilenir? İran'ın bu konudaki tutumu nedir?

Filistin’e dışarıdan dayatılan herhangi bir geçiş hükümetini İran meşru kabul etmeyecektir. Tahran her zaman Filistin meselesinin Filistinliler tarafından çözülmesi gerektiğini savunmuştur. Trump’ın böyle bir hükümeti denetleyecek olması, İran’ın, ‘amacın barış değil de İsrail’in lehine bir siyasi mühendislik olduğuna’ dair şüphesini doğrular.

‘TRUMP’IN İCRAATLERİ İSRAİL İLE TAM BİR UYUM İÇİNDE’

İran’ın perspektifine göre Trump, tarafsız bir figür değildir. ABD Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıdı ve Yüzyılın Anlaşması’nı teşvik etti. Onun icraatları, İsrail’in tutumlarıyla tam bir uyum içindedir. Dolayısıyla onun denetiminde kurulacak bir Gazze hükümeti, başka araçlarla sürdürülecek olan bir işgalin uzantısı olarak görülecektir. Pratikte bu, İran'ı Filistinli direniş gruplarına verdiği desteği güçlendirmeye yöneltecektir. Zira bu gruplar silahsızlandırılırsa Filistinliler tek caydırıcı güçlerini kaybedeceklerdir. Bu, İran’ın siyasi ve maddi destek yoluyla durumu telafi etmesi gerektiğini hissetmesine yol açacak bir durum yaratacak. Böyle bir hamle ise çatışmayı yatıştırmak yerine gerilimi derinleştirecek ve İran açısından, ABD’nin diğer ülkelerin kendi kaderini tayin hakkına saygı göstermek yerine dışarıdan çözümler dayatmayı amaçladığını teyit edecektir.

‘FİLİSTİN, UYGARLIĞA DAİR BİR MESELEDİR’

Filistin’in geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Kısa vadeli tablo umut verici değildir. Krizi çözmekten çok, yönetebilecek kırılgan ateşkesler ve kısa ömürlü uluslararası girişimler göreceğimiz muhtemeldir. İnsani kayıplar ağır olmaya devam edecek ve siyasi belirsizlik sürecektir. Ancak uzun vadede Filistin sadece toprak üzerinde bir çatışma değil, tarihsel ve uygarlığa dair bir meseledir. Örgütler zayıflatılsa veya liderler hedef alınsa bile direniş fikri ortadan kaldırılamaz. Her yeni nesil, hafızayı ve davayı miras alır. Bu nedenle, silahsızlandırma veya zoraki hükümetler yoluyla Filistinlilerin iradesini ortadan kaldırma çabaları istikrarı sağlamada başarısız olacaktır.

‘TEK KUTUPLU HAKİMİYETİN ZAYIFLAMASI, FİLİSTİNLİLERE FIRSAT SUNMAKTADIR’

Küresel değişimler de önemli. Küresel Güney'de yeni güçlerin yükselişi ve ABD'nin tek kutuplu hakimiyetinin giderek zayıflaması, Filistinlilere uluslararası alanda seslerini duyurmak için daha fazla fırsat sunmaktadır. Mücadeleleri, gün geçtikçe çok kutupluluk ve adalet mücadelesi veren daha geniş bir hareketin parçası olarak görülmektedir.

‘FİLİSTİNLİLERİN KENDİ KADERİNİ TAYİN HAKKINI GÖZ ARDI EDEN HER TÜRLÜ ÇÖZÜM ER YA DA GEÇ ÇÖKECEK’

Bu nedenle Filistin'in geleceği, sahada faaliyet gösteren Filistinli aktörler ve daha geniş jeopolitik dönüşümler olmak üzere iki gücün işbirliği ile şekillenecektir. Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkını göz ardı eden her türlü çözüm er ya da geç çökecek ve yeni bir kriz döngüsü daha başlayacaktır. Gerçek istikrar ancak halkın kendi yolunu kendisi belirleyebildiği zaman gelecektir.

Filistin ABD Trump Binyamin Netanyahu