Avrupa’nın kaderini savaşa bağladılar
Vatan Partisi Rusya Temsilcisi Doç. Dr. Mehmet Perinçek, Fransa’nın Ukrayna’ya 2 bin asker gönderme planına ilişkin “Fransa ile Rusya doğrudan savaş durumuna girer” öngörüsünde bulundu
Aydınlık Avrupa
Editor
Vatan Partisi Rusya Temsilcisi Doç. Dr. Mehmet Perinçek Rus Dış İstihbarat Servisi’nin (SVR) açıkladığı Fransa’nın Ukrayna’ya 2 bin asker yerleştirme planına dair soruları yanıtladı. Perinçek “Fransa'nın bu girişimi elbette barışa katkı yapmaz, tam tersine savaşı uzatacak ve hatta savaşı daha da alevlendirecek ve belki de coğrafyasını da genişletebilecek bir rol oynar” ifadelerini kullandı.
FRANSA’NIN SAVAŞA DOĞRUDAN KATILIMI DEMEK
Doç. Dr. Perinçek’in değerlendirmesi şöyle:
“Böyle bir planın hayata geçmesi demek, Fransa'nın aslında dolaylı olarak içinde bulunduğu savaşa doğrudan katılması anlamına gelir. Bu da Rusya ile Fransa'yı doğrudan bir savaş durumuna sokacaktır. Zaten Rus yetkililer Ukrayna’ya asker gönderilmesi durumunda, onların Rusya'nın meşru hedefi haline geleceğini çok kez dile getirmişlerdir. Bunun en önemli sonucu Rusya ile Fransa'nın doğrudan bir savaş durumuna girmesi ve Fransız askerlerinin de doğrudan Rusya'nın hedefi haline gelmesi anlamını taşır. Rusya'nın vereceği en önemli tepki de düşman safında savaşan askerlerin savaş durumunda olduğu gibi ortadan kaldırılması olacaktır. Ama bununla birlikte tabii Rusya'nın sadece cephe hakkında değil, birçok farklı noktalarda da Fransa'ya cevaplar geliştireceği bir kapıyı da açar. Çünkü Rusya ile Fransa belki doğrudan olmasa da Afrika'da da karşı karşıya gelmişlerdi. Rusya'nın Afrika'daki etkisi bundan sonra Fransa'yı çok daha net bir şekilde kenara itmeye yönelik olur. Dünyanın başka bölgelerinde de yine kesiştikleri, çıkar çatışması yaşadıkları noktalarda Fransa sömürgelerinden tutalım da başka bölgelerde yine Rusya silahlı hedef alma anlamında olmasa oralarda da jeopolitik adımlarla Fransa'yı hedef alacaktır. Ekonomik bazı adımlar da söz konusu olabilecektir.
FRANSA YANINA İNGİLTERE VE ALMANYA’YI DA İSTEYECEKTİR
“Fransa'nın oraya tek başına asker göndermesi tabii Fransa açısından çok büyük bir macera olur. Avrupa ülkeleriyle bir uzlaşma, bir konsensus oluşmadan böyle bir şeye girişmesi Fransa'yı Rusya karşısında yalnız bırakır. Bu da Fransa'nın aslında ortada kalmasına, bundan büyük zararlarla çıkmasına yol açabilir. Dolayısıyla Fransa'nın böyle bir maceraya tek başına girişmesi beklenmez. Yanında mutlaka İngiltere'sini, Almanya'sını veya başka Avrupa ülkelerini almak isteyecektir. Bu sorumluluğu paylaştırmak isteyecektir. Tek başına böyle bir sorumluluk altına girmek Fransa'nın zararına olabilir. Bu bakımdan onları katmadan tek başına girme olasılığını görmüyorum.
BARIŞA HİZMET ETMEZ
“Fransa'nın bu girişimi elbette barışa katkı yapmaz tam tersine savaşı uzatacak ve hatta savaşı daha da alevlendirecek ve belki de coğrafyasını da genişletebilecek bir rol oynar. Açık ki bu planın barışa hizmet etmeyeceği görülmektedir. Zaten Avrupa'daki savaş kışkırtıcılarının Avrupalı Şahinlerin en başından beri takındığı tutum, Trump'ın iktidara gelmesinden sonra da takındıkları tutum, barışı sabote eden barış girişimlerinin önünü tıkayan hatta bunları belirli provokasyonlarla bozmaya çalışan bir tutumdur. Bugün Fransa, Almanya, İngiltere üçlüsü özellikle Ukranya meselesindeki, Ukrayna savaşındaki barışın önündeki en önemli engeller olarak karşımızda durmaktadır.”
SAVAŞ ÇIĞIRTKANLARI FRANSA, ALMANYA, İNGİLTERE
“Bugün Avrupa'da Fransa, Almanya ve İngiltere hükümetleri kaderlerini savaşla birleştirmişlerdir. Artık öyle bir noktaya gelmiştir ki orada barışın tesis edilmesi, peşinden sürüklendikleri Atlantik planlarının suya düşmesi, başarısız olması o hükümetlerin sonu anlamını taşıyacaktır. Yani bugün Avrupa’daki bu hükümetler savaş olduğu sürece iktidarda kalabilecekleri bir durumdadır. Savaşın son bulması o iktidarların aslında varoluş sebebini ortadan kaldıracağından o iktidarların da sonunu getirecektir. Bu bakımdan bir taraftan tabi Rusya’yı zayıflatmak, Rusya’yı diyelim Rusya ile rekabette üstün duruma gelmek, Amerika’nın olası geri çekilmesi veya kendi iç sorunlarına yönelmesi durumunda yeni bir emperyalist odak haline gelmek gibi planları elbette vardır. Ama bununla birlikte de artık gelinen bu noktada savaş varsa o hükümetler vardır, bittiği zaman yani bu hükümetlerin aleyhine bittiği zaman bu hükümetler de olmayacaklardır. Ama diğer taraftan burada ısrar etmeleri de onların sonunu getirmektedir. Çünkü savaşta ısrar, -gördüğümüz üzere, bir taraftan ekonomik krizi, peşinden siyasal krizleri sürüklemiştir. Dolayısıyla bu savaş çığırtkanları tamamen bir çıkmaz içerisindedirler, bir bataklık içinde debelenip durmaktadırlar.
AVRUPA KRİZ İÇİNDE
Daha fazla ekonomik kriz, daha fazla siyasal kriz Avrupa’yı bekliyor. Bu bakımdan bu hükümetlerin bir geleceğinin olmadığını ve bu ülkelerde devamlı siyasal krizlerin yaşanacağını görüyoruz. Zaten İngiltere’de Ukrayna savaşından beri kaç tane başbakan değişti! Almanya’da hükümetlerin sürelerini tamamlayamadan erken seçime gittiklerini görüyoruz. Fransa’da zaten düzenli siyasal krizler yaşanmaktadır. Şimdi bu krizlerin hem ekonomik hem de siyasal anlamda devamı ve derinleşmesi kaçınılmaz ve arkadaki gelen savaş karşıtı güçlerin de Avrupa’nın geleceğinde söz sahibi olması kaçınılmazdır.”
