Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bakan Işıkhan’ın sözlerine tepki: Emekliler yük değildir adaletli sistem istiyoruz

Bakan Işıkhan’ın SGK bütçesi ve emekli maaşlarına ilişkin sözleri emeklilerden tepki aldı. Emekliler, hizmet ve primlerini ödediklerini vurgulayarak adaletli bir sistem ve seyyanen zam talep etti

Bakan Işıkhan’ın sözlerine tepki: Emekliler yük değildir adaletli sistem istiyoruz
EMEK SERVİSİ

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın “30 yıl prim ödüyorsunuz, 20 yıl maaş alıyorsunuz. SGK bütçesinin yüzde 67’si emekli maaşlarına gidiyor. Emekliden kesmeyeceksek nereden keseceğiz?” sözleri emeklilerden büyük tepki gördü. Açıklamaların maaşlarda kesinti ihtimaline işaret ettiği yorumları yapılırken, emekliler “Biz yasalar çerçevesinde hizmet ve primimizi ödedik. Maaşımızdan daha neyi keseceksiniz?” diyerek çağdaş ve adaletli bir emeklilik sistemi talep etti. Ulusal Kanal’a konuşan Tüm Emekliler Derneği (TÜED) Başkanı Satılmış Çalışkan, şunları söyledi:

“Bu kesinti ihtimali açıkçası bizi korkuttu. Bakanın neden böyle bir şey söylediğini anlayamadık. Biz ülkenin yasalarına göre emekli edildik. Kimse kendi kafasına göre ‘Ben şu zamanda emekli oluyorum’ demedi. Primler zamanında, sosyal sigortacılık çerçevesinde ölçülü şekilde yatırıldı. Bizim anladığımıza göre bunlar planlı ve ölçülü bir biçimde yapılmadı mı? 1995–1996 yıllarında resen emeklilik yaşandı. Başlangıçla bitiş arasında 20–25 yılını dolduranı, istemese de emekli ettiler. O zaman bakmadılar mı kimin ne kadar hizmeti var? Biz vergimizi de primimizi de ödedik. Kişi 38–40 yaşında emekli olduysa bu yasalar çerçevesinde oldu. 25 yıl prim ödediyse emekliliğe hak kazanıyor. O yaşta emekli ettiyseniz hata bizim değil.

Bakan Işıkhan’ın sözlerine tepki: Emekliler yük değildir adaletli sistem istiyoruz - Resim : 1
Satılmış Çalışkan

“‘SGK bütçesinin yüzde 67’si emekli maaşlarına gidiyor’ sözleri, zaten zor geçinirken kesinti olacak anlamına geliyorsa bu çok kötüdür. Bağ-Kur’lunun ve SSK’lının ortalama maaşı 20 bin lirayı bulmuyor. Bunun neresinden kesecekler? Asıl gelirdeki eksikler açıklanmalı. Sağlıktaki çetelerin götürdükleri geri tahsil ediliyor mu, yoksa alan yanına mı kalıyor? Bizim ne kadar alacağımız var, o söylenmeli. Sanki gelirimiz tam geliyormuş gibi davranılıyor.

‘EMEKLİLİK HİZMET VE PRİME DAYALI OLMALI’

“Emeklilik yaşa ya da başka bir şeye göre değil, hizmet ve prime dayalı olmalı. Bunun için acilen bir yasal düzenleme istiyoruz. Bugün emeklileri konuşurken sağlık alanındaki sorunları da ele almak lazım. İlaç tekelleri, ‘yenidoğan çeteleri’ gibi durumların götürdükleri de tartışılmalı. Emeklilik yasalar çerçevesinde, hizmet ve prime dayalı bir sisteme oturtulmalı. Sağlıktaki kontrolsüz giderler bize geri döndü mü? Bugün prim alacakları gündeme geliyor. Demek ki zamanında primler tahsil edilmemiş.

“Ankara’dan gelen açıklamalara göre bu primlerin ödenmemesi Melih Gökçek döneminden kalma. Eğer o gün bu primler alınsaydı, bugün emekliler zor durumda kalmazdı. Biz çok büyük artışlar beklemiyoruz. Sadece emeklinin kimseye muhtaç olmadan geçinebileceği bir maaş istiyoruz. Huzurla alabileceğimiz bir sağlık hizmeti istiyoruz. Bazı vergiler kaldırılıyor, primler affediliyor… Oysa sağlık en çok yaşlılıkta gerekli bir hizmettir. Emekli çalışırken ve prim öderken yılda birkaç kez sağlık hizmetine ihtiyaç duyarken, yaşlanınca ayda 3–5 kez doktora gitmek zorunda kalıyor. Ama her seferinde en az 100–200 lira katkı payı ödüyor. İlaç, muayene, reçete katkı paylarını da ödüyor. Oysa biz sigortalı olurken bunlar yoktu.

‘YENİ EMEKLİLİK YASASI HAZIRLANMALI’

“Bugüne kadar olan eksiklikler ve yanlışlar görülmeli, çağdaş bir emeklilik yasası hazırlanmalıdır. Bugün sağlık primini Çalışma Bakanlığı alıyor. Tek elden yönetim denildi ama maalesef faturalar ödenemiyor. Emekliler hiçbir zaman yük değildir. Emeklilerin yüzde 80’i açlık sınırının çok altında maaş alıyor. Çocuğunun, ailesinin desteğiyle ayakta durmaya çalışanlar var. Bu mu emeklilik? 14–15 bin ya da 20 bin lira maaş alan SSK emeklisi gündeme getiriliyor ama kendileri az maaş mı alıyor? Sadece biz mi SSK’yı bitiriyoruz? Bizim primlerimizi zamanında tahsil etsinler. Bu kurumun görevi budur, benim görevim değil. Piyasayı düzeltmeden emekliye, çalışana yüklenmek kimseye bir şey kazandırmaz.”

‘BEDAVADAN GEÇİNİYOR MUAMELESİ YAPILIYOR’

“Bugün övündükleri sanayiyi bu hale getiren, bugünün emeklileridir.” diyen Satılmış Çalışkan, şöyle devam etti:

“Bugün orada çalışan ustaları, çırakları yetiştiren bizleriz. Bize ‘bedavadan geçiniyorlar’ muamelesi yapılması zorumuza gidiyor. Ben 10 bin 800 gün prim ödedim, ama maaşım asgari ücretin altında. Emekliyle uğraşarak bir şey elde edemezsiniz. ‘Emekli maaş alabiliyorsa şükretsin’ diyorlar. Bir de kesinti ihtimali gündeme geliyor. Daha neyimizi keseceksiniz? Devlet TÜFE’ye göre zam veriyor. Peki TÜFE neye göre belirleniyor? Açıklayamıyorlar. Çünkü TÜFE, bizim pazardaki, marketteki fiyatları yansıtmıyor. Ben hizmetimi yaptım, primimi, vergimi ödedim. O halde maaşımı alamama ihtimalim neden var?

‘SEYYANEN ZAM TALEBİMİZ VAR’

“Bugünkü talebimiz şudur: Emekli zor durumda. Daha önce çalışanlara verildiği gibi emekliye de seyyanen zam verilmelidir. Talebimizi ilettik, bekliyoruz. Bugün maaş 11 bin lira civarında. 17 bin liraya kadar destek veriliyor. Peki bu 17 bin lira alan kişi neden destek alamıyor? Adaletli bir sistemin acilen kurulması lazım. Yüksek prim ödeyen resmen cezalandırılıyor. Derneklerimize gelsinler, sorunlarımızı dinlesinler. Bakan’ın söylediği gibi, 2002’de 163 TL maaş alıyorken en düşük emekli maaşı 216 TL idi. Yani asgari ücretin kat kat üstündeydi. Bugün ise en düşük emekli maaşı, devletin belirlediği asgari ücretin yarısı kadar.”

emekli Vedat Işıkhan SGK Türkiye Emekliler Derneği (TÜED)