Bakımevinde çenesini dağıttılar!
İsmail Kuzu 17 yaşında. Otizmli. Özel bakımevinde şiddet gördü. Çenesi birçok yerden kırıldı, dişleri döküldü… Savcılığın olaya ilişkin soruşturması sürüyor. Duruşma tarihinin açıklanmasını bekleyen ailenin talebi şu: ‘Bu vahşeti kim yaptıysa bulunmasını ve ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz"
İstanbul’da ‘Mor Menekşe Otizm Akademisi’ adıyla faaliyet gösteren bakımevinde, 17 yaşındaki İsmail Kuzu şiddet gördü. Otizmli çocuğun çenesinin birçok yerden kırıldığı, dişlerinin döküldüğü ve damağının darmadağın olduğu belirtiliyor. 31 Temmuz’da ameliyat edilen Kuzu’nun çenesine plak takıldı ve vidalarla sabitlendi. Hekimler, İsmail Kuzu’nun en az altı ay boyunca sıvıyla beslenebileceğini, altı ayın sonunda durumun tekrar değerlendirileceğini söylediler.
Aile, şikâyet yazısında şu ifadeleri kullandı: “Bu vahşeti kim yaptıysa bulunmasını ve en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz! Bir daha hiçbir özel çocuğumuz aynı şeyi yaşamasın.”
Savcılığın olaya ilişkin soruşturması sürüyor. Aile, duruşma tarihinin açıklanmasını bekliyor.
BAKIMEVİ SORUMLULUK KABUL ETMİYOR
Bakımevi yöneticileri, başka bir otizmli çocuğun İsmail’e şiddet uyguladığını öne sürerek sorumluluk kabul etmiyor. Kamera görüntüleri sorulduğunda, bakımevi yöneticileri “mahremiyetten dolayı odalara kamera konulmadığını” söylüyor.
Bakımevinde çocukları öfke anında sakinleştirebilecek sağlık görevlilerinin istihdam edilmesi, bakımevlerinin denetlenmesi isteniyor.
15 KİLO VERDİ ŞİMDİ DAHA ÖFKELİ
Aile, İsmail kardeşlerine zarar vermeye başladığı için bir bakımevine gönderme kararı almış. Bakımevinde sağlık görevlileri vardır, öfkelendiğinde sakinleştirir, rahatlatırlar diye düşünmüşler.
İsmail, bakımevine bırakılmasının üçüncü gününde şiddete uğramış. 24 Temmuz’da çocuğunu bakımevine yatıran aile 26 Temmuz günü kötü haberi almış. Bakımevi aileye haber bile vermemiş. Aile, telefona gelen ilaç reçetesi bildirimiyle durumdan haberdar olmuş.
Kırık çeneyle yemek yiyemediği için bir buçuk ayda 15 kilo veren İsmail, şimdi daha öfkeli. Annesi, “Çocuğum kendisine zarar vermesin diye bağlamak zorunda kalıyorum.” diyor.
ŞİKÂYET İLK DEĞİL
Aynı bakımevinde daha önce de benzer olayların meydana geldiği, şikâyetler olduğu ve üstünün kapatıldığı belirtiliyor. Devlet bakımevlerinin sayısı sadece dört, yani yetersiz. Yetersizlik yüzünden Mor Menekşe gibi özel bakımevlerinin üzerine gidilmek istenmiyor olabileceği ifade ediliyor. Çünkü tek bir bakımevi dahi kapatılsa, oradan çıkacak çocukların yerleştirilebileceği bir yer yok. İçlerinde annesiz babasız çocuklar da var.
Devlet sorumluluğunu yerine getirsin!
Kocaeli Otistik Çocuklar Derneği Yönetim Kurulu üyesi, Yazar ve Eğitmen Elif Kahraman, özel bakımevlerinde otizmli bireylere yönelik şiddetin önüne geçebilmek için önerilerini Aydınlık’a anlattı.
Kahraman, “Beni bakımevlerindeki otizmli bireyler için en çok düşündüren konulardan biri, otizmli bireyin yaşamı boyunca bakım veren kişiye olan alışkanlığı.” dedi.
Kahraman, evden bakımevine alınan otizmli bireye, evde bakım veren kişinin bir süre eşlik etmesi gerektiğini söyledi. Elif Kahraman, önerilerini şöyle sıraladı:
ÖFKE NÖBETLERİ TETİKLENİR
“Çünkü rutinler, alışkanlıklar otizmli bireyler için çok önemli. Rutinleri değişen, alıştığı ortam dışında kalan ve yaşadığı yerin kokusu olmadan otizmli bireyler strese girerler. Bu sebeple bakımevindeki bir otizmli bireyin ilk günlerinde öfke nöbetlerinin tetikleneceği bir gerçek. Süreçte otizmli bireyi aileden tamamıyla almak yerine ailenin de ilk etapta dahil edilmesi gereken bir ortam şart. Bakım veren kimse bir süre bakımevinde bireye refakat etmeli ve görevlilere otizmli bireyi tanıtmalı çünkü gerçekten hepsi birbirinden farklı.”
DENETLEME SIK SIK HABERSİZ YAPILSIN
“Devlet denetlemeleri çok sık ve habersiz yapmalı. Kendini anlatamayan bireylerin emanet edildiği bakımevlerine ‘özel hayata, mahremiyete ihlal’ diye konulmayan kameranın bulunmadığı yer yok. Oteller, otobüsler kamuya açık her yer izlenirken, devlete emanet edilen bu özel evlatlara ne yapılıyor, biz göremiyoruz.”
BİLİNÇLİ SABIRLI PERSONEL
“Otizmi bilmeyen öfke nöbetlerine tahammül edemez. Tekrarlayan hareketleri anlayamaz. Nasıl davranılması gerektiği bilinmezse otizm içinden çıkılmaz bir hal alır. Bu sebeple otizmi bilen bilinçli, sabırlı personel gerekiyor. Ve bakımevlerine mutlaka sağlık personeli gerekiyor.
“Bizler herhangi bir sağlık sorununda ya da öfke nöbeti esnasında ambulans çağırırken, hastanın otizmli olduğunu söylersek, ambulans doktorla gelirler. Eğer söylemezsek acil servis teknikeri hiçbir şey yapamaz. Otizmli bireyler için işletilen bakımevinde sağlık personeli nasıl olmaz? Aklım almıyor.
“Koskoca Türkiye Cumhuriyeti, sosyal medyada Cumhurbaşkanı’na, yapılan hakaretleri denetleyip ceza veriyor. Bunun iş için birimi var ama bakımevleri denetlenmiyor. Hayvan bağlasan durmayacak yerde evlat bırakmak zorunda kalıyor insanlar.”
