Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Batı ‘acil çıkış kapısı’ arıyor

Avrupa’nın güçlü ekonomisi Almanya, üç büyüklerde gerileme yaşıyor. Otomotiv, kimya ve makine sanayinin ihracatı düşüyor. Çin’le rekabet ve ABD’nin gümrükleri yükseltmesi Almanya’yı daha da zora sokuyor. Uzmanlar ‘böyle giderse 2030’da Almanya’nın üç büyüklerinden bahsedemeyiz.’ diyor.

Batı ‘acil çıkış kapısı’ arıyor
ALİ MERCAN

Atlantik sistemi içindeki Avrupa’da gerileme derinleşiyor. Bu gerilemeye karşı silahlanma sanayisine yönelmek de çözüm yaratamadı. Silahlanma bütçesini artırmak, sosyal alandaki yatırımları olumsuz etkiledi. Sosyal yaşama giden kaynakları azalttı. Emekliler ve vatandaşlar bu duruma tepki gösteriyor. Basına ve kamuoyuna yansıdığı kadarıyla Avrupa ülkeleri, ABD baskılarıyla Rusya’yı karşısına aldı ve bir anlamda kendi ayağına kurşun sıktı. Ukrayna-Rusya Savaşının 4. yılına girerken, kriz daha da derinleşiyor ve Avrupa ülkelerinde milliyetçi partilerin yükselmesine neden oluyor. Sistem ciddi manada sorgulanıyor. Buna ilişkin seslerin önümüzdeki günlerde daha fazla duyulacağı bir gerçek.

KAÇIŞ YOLU DEĞİL ÇIKIŞ YOLU: AVRASYACILIK-MİLLİYETÇİLİK

Çaresiz kalan Batı, krizden çıkışı değil ancak felaketten kurtulma, aslında kaçma yöntemleri arıyor. Almanya’nın Avrupa politikalarında etkili gazetelerinden Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ)’un 16 Kasım Pazar ilavesi, yaşanan derin sıkıntıdan çıkış için “acil çıkış kapısı” veya “koridoru” arandığını yazdı. Burada kastedilen kapı, yıkılan, yangına maruz kalan bir bina veya ortamdan kurtulmak için tedbir olarak gerçekleştirilen bir ‘kaçış yolu’ kastediliyor.

İleri sürülen bu tedbir, mevcut şartlarda Batı sisteminin öngörülen işleyişi ile yıkımdan kurtulamayacağı ve bu yönde gerçekçi çözümler bulamayacağının itirafıdır... Atlantikçi yönetimler altında bu çöküşten çıkış görünmemektedir. Bu nedenle Avrupa halkları alternetif yollar aramaktadır. Bu arayışın en somut örneği milliyetçi parti ve akımların hızla yükselmesidir!

Avrupa’nın sürükleyici ve önder ekonomisi Almanya’yı bu konumda tutan otomotiv, motor ve kimya sanayii gibi üç temel sektör, düşüşün ötesinde büyük kayıplar veriyor. Onlar için geleceğe yönelik umutları azaltıyor.

Dış politika bülteni German Foreign Policy (GFP), üç sektörü ayrı ayrı ele alarak önemli bir değerlendirme yaptı. Değerlendirme Almanya ve Batı’nın içler acısı durumunu gözler önüne seriyor.

ALMANYA’NIN ÇÖKMEYE DEVAM EDEN ÜÇ ANA SEKTÖRÜ

Araştırmayı incelediğimizde Alman sanayisinin üç büyük sektörü; otomotiv, makine ve kimya belirgin bir düşüş içerisinde... Trump’la birlikte artan ABD gümrük tarifeleri ek zararlar veriyor. Sektör Birliği VDMA'nın bildirdiğine göre, bu yıl için üretimde yaklaşık yüzde 5 düşüş tahmin ediliyor. 2024 yılında bile fiyat ayarlamasına göre üretimde yüzde 7 oranında bir düşüş hesaplanmıştı. VDMA, ABD'ye yapılan ihracatta ek kayıplar bekliyor. Trump yönetimi, çelik ithalatına uyguladığı yüzde 50 vergi oranını ve bu kapsamdaki ürünlerin çeşidini genişletmek istiyor.

Bu durumda, Almanya’dan ABD’ye yapılan tüm makine ihracatının yüzde 56’sı etkilenmiş olacak. Daha önce Almanya’nın otomotiv ve kimya sektörü ciddi kayıplar yaşamıştı. Üç büyük Alman otomobil şirketinin Çin, ABD ve Avrupa’daki pazar payı yüzde 21,7’den yüzde 19,3’e geriledi. Bu tablo Almanya’nın en gözde sektörü otomobilin zor durumda olduğunu ortaya koyuyor.

Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü Başkanı Moritz Schularick, Almanya’nın üç otomotiv devi için “10 yılın sonunda artık var olmayacak.” diyor. Kimya sektöründe de üretim düşüşü sürüyor. Son rakamlara göre üretim yüzde 5 azaldı.(1)

Alman şirketlerinin Çin'deki pazar payı da sert bir düşüş yaşadı. Geçtiğimiz iki yıl içinde yüzde 22,6'dan yüzde 16,7'ye geriledi. Bunun temel nedeni, Alman şirketlerin, Çinli rakiplerinin kısa sürede yeni ürünleri piyasaya süreceklerini tahmin edememesi oldu. Çin otomobilleri görünüş ve kalite açısından da hızla öne geçiyor. Ayrıca fiyatı da cazip. Küçümsedikleri Çin markaları hızla onları geride bırakıyor. Yüzde 60 gibi büyüme kaydeden Çin elektrikli otomobil sektörü, piyasalarda payını artırıyor. Aksine pazarlarda Volkswagen'in elektrikli otomobili yüzde 21, BMW yüzde 37 ve Mercedes yüzde 58 düşüş gösterdi.

Alman otomotiv sektörü, ABD'ye yapılan teslimatlarda ise yüzde 15'lik gümrük vergileriyle de karşı karşıya… 2014'ten 2024'e kadar ihracatları zaten yüzde 26 azalarak 3,2 milyon araca gerilemişti.(2)

ABD gümrük vergileri, Almanya’nın otomotiv ihracatında daha fazla düşüşe neden olacak. Bu Almanya’da daha da sıkıntı yaratacak. Çünkü ABD, Alman otomotiv sektörü için en büyük ihracat pazarı konumunda. Bu durum sektör genelinde iş kayıplarının artmasına da neden olacak. 2019'dan bu yana yaklaşık 55 bin iş kaybı yaşanmışken, Alman Ekonomi Enstitüsü (IW) tarafından yapılan bir çalışmaya göre, 2030'a kadar yaklaşık 90 bin iş daha kaybolabilir. IW, bunun yüzde 7,8'lik bir iş kaybına karşılık geldiğini belirtiyor. (3)

RUS GAZINDAN VAZGEÇİLMESİ KİMYA SANAYİİNİ ÇOK ETKİLEDİ

Almanya'nın kimya sanayi üretimi 2021'den 2022'ye yaklaşık yüzde 10 ve 2022'den 2023'e kadar tekrar yüzde 11 oranında azalma yaşadı. Kimya Sanayicileri Derneği'nin (VCI) verilerine göre, 2025'in ikinci çeyreğinde üretim, bir önceki yılın aynı çeyreğinine göre yüzde 5 azaldı. Sektör, 1991 yılı seviyesinde üretim yapabilmektedir.

Buna şimdi, AB Komisyonu'nun Trump yönetimiyle yaptığı ticaret anlaşması sonucunda ABD ürünlerinin AB'ye gümrüksüz olarak girmesini de eklersek yeni sıkıntıların kapıda olduğunu görürüz.

Alman kimya şirketleri, kendi gümrük vergileri yardımıyla en azından Çinli rakiplere karşı savunmasını güçlendiriyordu. Ancak bu ABD için söz konusu olmayacak.

Ucuz Rus doğal gazından vazgeçilmesi, Trump tarafından ABD’den yapılan ithalatlarda gümrük vergisinin kaldırılmaya zorlanması, artan kriz haberleri, otomotiv ve çelik sektörlerinin ardından kimya sanayiini de derinden etkiliyor. ABD, kimya ürünlerinde bu anlaşmalardan sonra Alman ürünleriyle Avrupa’da rekabet edebilecek. Almanya’nın duruma daha da zora girecek.

MOTOR ÜRETİMİ

Almanya eskiden Rusya’ya otomotiv ve motor sanayi ürünleri satıyordu. Ukrayna krizinden sonra bu alışveriş derinden etkilendi. Sektör, Kovid-19 salgınının ardından tekrar büyümeyi başarsa da bu dönem satış ve üretimde tekrar düşüşe geçti.

Alman Makine ve Tesis Mühendisliği Derneği (VDMA) verilerine göre, Alman firmalarının üretimi 2024 yılında 2023'e göre yaklaşık yüzde 7 oranında azaldı. Dernek, bu yıl için üretimde yüzde 5’lik bir daralma öngörüyor.(4)

Makine sanayiinde siparişler de düşüyor. VDMA, sektörün şirketleri eylül ayında yurt içi siparişlerde yüzde 5, yurtdışı siparişlerde ise yüzde 24 düşüş kaydetti. Avro ülkelerinden gelen siparişler yüzde 13, diğer ülkelerden gelenler ise yüzde 27 azaldı.

TRUMP’IN OYUNLARI VE MİLLİYETÇİ DEVRİMCİ ÇIKIŞ

VDMA, AB ile ABD arasında imzalanan ticaret anlaşması nedeniyle sektörün ağır yükle karşı karşıya kalacağını tahmin ediyor. Geçen yıl ABD, Alman makine üreticilerinin en önemli satış pazarıydı. Toplam 200 milyar avro değerindeki ihracatın 27,4 milyar avroluk kısmı ABD'ye, 17,7 milyar avro kısmı Çin'e, 13,3 milyar avro kısmı ise Fransa'ya yapılmıştı. Trump yönetimi ağustos ayında çelik ithalatına uyguladığı yüzde 50 gümrük vergilerine, çelik içeren çeşitli ürünleri de ekledi. Bundan şu anda AB'den yapılan makine ihracatının yaklaşık yüzde 40'ı etkilendi.

VDMA'nın bildirdiğine göre, Washington yıl bitmeden yüzde 50 gümrük vergilerinin uygulanacağı ürün listesini genişletmeyi planlıyor. VDMA verilerine göre bunun sonucunda tüm Alman makine ihracatının yüzde 56'sı etkilenmiş olacak. VDMA Başkanı Bertram Kawlath, AB ile yapılan ticaret anlaşmasına dahil edilmeyen bu önlemi, "haksız bir oyun" olarak nitelendiriyor.

Almanya, başta AB’nin gerileme içindeki ekonomisi ve bu alanda belirleyici olan sektörlerinde bir çıkış yolu bulamıyor. FAZ’ın yazdığı gibi acil kaçış yolu (Notausgang) arıyor.

Özellikle Almanya’nın bu derece krize düşmesinde sistemin sorunlarının yanında, Atlantikçi merkezle alıştığı yoldan ayrılamaması ve tekrar Trump üzerinden Amerikancı uygulamalara ağırlık vermesi, çöküşü geri dönülemez bir yola sokuyor.

Çıkış yolu olan Avrasya ve milliyetçi çizgiyi ise karşısına alıyor. Bu derin çöküş ancak Avrasya yönünde bir çıkışla, bir devrimle önlenebilir.

Devrim yolunda olan Türkiye’de ise sistem partileri, çöken AB ve ABD sistemlerine umut bağlayarak, halkımıza umutsuzluk aşılamış oluyor.

Kaynaklar:

1.German Foreign Policy, GFP, 4 Kasım 2025.

2.Lazar Backowicz, Martin-W. Buchenau, Michael Scheppe, Roman Tyborski: VW, BMW und Mercedes verlieren global an Bedeutung. handelsblatt.com, 09 Ekim 2025.

3.Valerie Ndoukoun: Schularick sieht große deutsche Autobauer bis 2030 verschwinden. handelsblatt.com, 03 Kasım 2025.

4.Rückschlag in den Orderbüchern. vdma.eu, 03 Kasım 2025.

Batı