Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul 10°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Batı’dan 'sıra dışı' öneri: Rusya’ya NATO garantileri Trump için en iyi şans

Responsible Statecraft, Batı’da ender görülen bir analizle Trump'ın müzakerelerdeki başarısızlığını, savaşın kök nedenlerine eğilmek yerine meseleyi bir sınır tartışmasına indirgemesine bağlıyor. Bir de uzlaşma çizgisi belirliyor.

Batı’dan 'sıra dışı' öneri: Rusya’ya NATO garantileri Trump için en iyi şans
DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD Başkanı Donald Trump'ın "Ukrayna’daki savaşı 24 saatte bitirme" vaadi üzerinden uzun aylar geçti. Sahada çözüm hâlâ çok uzak. Peki, neden Washington'ın sunduğu ateşkes planları Kremlin tarafından reddediliyor?

Batılı düşünce kuruluşları ve ana akım medya, bu soruya genellikle “Rusya'nın emperyal tutkuları” yanıtını veriyor. Ancak bu bakış, Moskova’nın güvenlik kaygılarını dışarıda bıraktığı için savaşın sona ermesinin önündeki en büyük engel. Washington merkezli Responsible Statecraft (RS) ise Batı'da sık rastlanmayan bir analizle Beyaz Saray'ın başarısızlığının esas nedenini ortaya koyuyor:

“Trump yönetimi, Moskova'nın esas kaygılarını ya anlamıyor ya da göz ardı ediyor ve yalnızca toprak taleplerine odaklanıyor.”

SINIR MESELESİNDEN ÇOK DAHA FAZLASI

Oysa savaşın temelinde, Kremlin'in Ukrayna'nın NATO üyeliğine ve topraklarında Batılı askeri varlığa karşı yıllardır sürdürdüğü itiraz yatıyor. RS analizinde bu durum şöyle özetleniyor:

“Trump’ın ekibi, Moskova'ya güvenlik garantileri sunmaktan ziyade, çatışmayı Ukrayna sınırının nerede olması gerektiği üzerine bir ihtilaf gibi ele aldı.”

RS, meselenin “Rusya ile Batı arasındaki daha geniş jeopolitik çatışmanın parçası” olduğunun farkında. Düşünce kuruluşu, Trump'ın “Savaşın diplomatik yollarla sonlandırılması gerektiği yönündeki içgüdüsünün doğru olduğunu, ancak uygulamada yanlış öncelikler nedeniyle etkisiz kaldığını” vurguluyor.

MEVCUT DURUM BATI ALEYHİNE

Kurum bu noktada önemli bir uyarı yapıyor:

“Giderek yıpratma savaşına dönüşen çatışmada ne Ukrayna insan gücünü seferber edebiliyor ne de Batı sürdürülebilir ölçüde silah üretebiliyor.”

RS, bu yöntemin yalnızca cephede değil, Avrupa genelinde de istikrarsızlık yaratarak bölgesel güvenliği tehdit ettiğini kaydediyor. Ayrıca Batı'nın “Ruslar Avrupa'yı işgal edecek!” yaygarasını şöyle sorguluyor:

“Rusya'nın tüm Ukrayna’yı işgal edip yönetmesi bile gerçekçi değil.”

ACELEYE GELMEYECEK BİR MESELE

Kuruma göre Trump’ın vadettiği barışı getirememesinin bir nedeni de iç politikadaki baskı. Kendisini kısa sürede başarı göstermeye zorlayan Başkan, hızlı sonuç alınabilecek bir ateşkes arayışına girdi. Bu nedenle müzakere ekibi, kapsamlı bir barış anlaşmasının gerektirdiği karmaşık teknik ayrıntılardan kaçındı. Ancak bu yaklaşım Moskova nezdinde karşılık bulmadı.

YANLIŞ TERCİHLER

Dolayısıyla Trump'ın bugüne kadarki politikası müzakere yanlısı bir çizgide gitse de sonuçta yeniden Biden dönemine benzer bir çizgiye kaydı. Başkan, yaşadığı hayal kırıklığını sık sık dile getirdi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i açıkça eleştirdi, Avrupalıların finanse ettiği silah yardımlarını kabul etti. Ayrıca Rusya’dan enerji alan Türkiye, Çin, Hindistan ve Brezilya gibi ülkelere karşı gümrük tarifesi tehdidinde bulundu.

RS, “Rusya’nın erken bir ateşkese ilgi duymadığını, Trump’ın tehditlerinin ise büyük ölçüde etkisiz kaldığını” vurguluyor. Kremlin’in en büyük pazarlık kozunun sahadaki gücü olduğunu ve bu kozu, talepleri ciddiyetle ele alınmadan terk etmeye niyeti olmadığını belirtiyor.

NATO YOK, BATILI ASKER YOK

O halde RS’ye göre Trump yönetimi, müzakereleri yeniden başlatmak istiyorsa önce Rusya’nın güvenlik endişelerini merkeze almalı:

“Özellikle Ukrayna’nın NATO’ya alınmayacağına, topraklarında Batılı asker veya silahların bulunmayacağına dair somut güvenceler sunulması gerekiyor.”

Nisan ayında Moskova’ya sunulan ve başarısız olan plan da bu ihtiyacı karşılayamamıştı. Zira plan her ne kadar Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunu tanıyan ve Donbass’taki fiili durumu kabullenen maddeler içerse de Ukrayna topraklarına Avrupa barış gücü konuşlandırılmasını da öngörüyordu. Bu, Rusya’nın “Batılı asker istemiyoruz” çizgisini açıkça ihlal etti.

TAVİZLERDE UZLAŞMA TEKLİFİ: AVRUPA BİRLİĞİ

Bu aşamada RS şu öneriyi getiriyor:

“Rusya'ya Ukrayna’nın NATO dışı kalacağına dair somut güvence, karşılığında da Moskova’nın, Kiev’in Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecine karşı çıkmaması.”

Kuruma göre bu, Ukrayna’yı askeri olarak tarafsız, ancak siyasi ve ekonomik olarak Batı’ya bağlı bir konumda tutacak bir uzlaşma modeli.

Rusya’nın öncelikli kırmızı çizgisi her zaman Ukrayna’nın NATO üyeliği ve Batı askeri varlığının ülke topraklarına yerleşmesiydi. AB üyeliği ise Kremlin için uzun vadeli stratejik bir kaygı olmakla birlikte, savaşın doğrudan gerekçesi olarak hiçbir zaman öne çıkarılmadı.

DİĞER KAYGILARA 'HÜLLE' MODELİ

RS, Moskova’nın Kiev’e dair diğer taleplerinin -örneğin “Nazilerden arındırılması”, seçim reformları, azınlık hakları- AB üyelik süreci içinde ele alınabileceğini savunuyor:

“Bu koşulları Rusya’nın değil, Brüksel’in teknik kriterleri gibi göstermek, Ukrayna’nın egemenliğine daha az zarar verir.”

'ELİNDEKİ EN İYİ ŞANS'

Kuruluşa göre bu konular üzerine şekillenecek bir uzlaşma hem çatışmanın kapsamlı bir çözüm sürecine girmesini sağlayabilir hem de müzakere yolunu yeniden açabilir. Batı’nın Moskova’yı hemen ateşkese zorlayacak kadar güçlü bir baskı aracına sahip olmadığını da hatırlatan RS, Moskova'ya verilecek NATO güvencelerini “Trump’ın elindeki en iyi şans” olarak tanımlıyor.

'Sorumlu Devlet Anlayışı'nın yeni sesi

Responsible Statecraft (RS), ABD’deki Cumhuriyetçi-Demokrat kutuplaşmasını aşan, müdahaleciliğe karşı ve diplomasi öncelikli bir dış politika anlayışını savunan genç bir düşünce kuruluşu. MAGA (Amerika’yı Yeniden Büyük Yap) felsefesinin dış politikadaki ulusal çıkar odaklı ve müdahalecilik karşıtı yönlerine yakın duran RS, krizlerin güç kullanımıyla değil, somut güvenlik garantileriyle çözülmesini öneriyor. Son dönemde özellikle Ukrayna politikası konusunda sunduğu cesur ve alternatif analizlerle uluslararası dikkat çekiyor.

Batı Rusya Trump