Batı’nın Rusya’yı güçsüzleştirme planı çökecektir

Avrupa Birliği (AB) Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü (EUISS), Rusya’nın dış politikada öncelikli olduğu bölgelerde güçsüzleştirme (entmachten) planını açıkladı. Bu plan aslında Atlantik merkezinin NATO’yu doğuya doğru genişleterek, Rusya’yı kuşatma planının bir parçasıdır. Rusya’yı güçsüzleştirme planları yapan Almanya, ordusunu Ukrayna’da savaşan Rusya modelini örnek alıyor. Bu planlar yapılırken hesap etmedikleri bir gelişme var: Bütün Avrupa’da özellikle de Almanya’da iktidara yürüyen Milliyetçi partiler. Bu partilerin en öndeki özellikleri Rusya dostu ve Atlantik karşıtı olmaları.

AB ve özellikle Almanya, sonuna kadar savaş sloganlarıyla Ukrayna’yı Rusya’ya karşı ileri sürdü, NATO’nın Rusya’yı kuşatmasına zemin hazırladı. Rusya kuşatmaya karşı kendisini savunuyor. Gerçekte Ukrayna yenilmiştir. Ancak Atlantik merkezi, AB’yi Ukrayna’ya her türlü desteği teşvik etmektedir.

ESKİ BATI RÜYASI: RUSYA’NIN YOK EDİLMESİ

AB bütün olanakları seferber ederek silah sanayisini sınırsız olarak büyütmektedir. Bu alanda istihdam ve hedeflenen bütçenin oluşturulabilmesi için Rusya’nın Batı’ya saldıracağı propagandası yayılmaktadır. Oysa olgular Rusya’nın saldırı veya savaşmak gibi politikası görülmemektedir. Rusya kendisini savunmakta, kuşatılmayı durdurmaktadır. Aşağıda bir paragrafını aldığımız makalede belirtildiği gibi Rusya hep saldırıya uğramış ancak saldırmamıştır:

“Rusya asırlık tarihinde hiçbir zaman Batı'ya saldırmamış ve her zaman Batı ile işbirliği yapmaya istekli olmuş olsa da 1240-1242'de Livonya Tarikatı, 1708-1709'da İsveç, 1812'de Fransa, 1914-1918 ve 1941-1945'te Almanya, 2022'de ABD'nin vekili olarak Ukrayna tarafından bugüne kadar birçok kez Batı'nın saldırılarına karşı kendini savunmak zorunda kalmıştır. Gerçekten de Batılı güçler Rusya'yı rekabetçi bir süper güç olarak görmüş ve/veya görmektedir. Sanayileşmeden bu yana, Rusya'nın devasa miktarlarda sayısız hammaddeye sahip olduğu da fark edilmiştir. Bu nedenle Batılı güçler, sanayileri için gerekli olduğu için Rusya'nın ölçülemez maden kaynaklarına erişmek istediler ve hala istiyorlar.”(1)

BÖLÜCÜLER VE STK’LAR ÜZERİNDEN AMERİKAN SALDIRILARI

SSCB, Soğuk Savaş'ın sonunda çöken, güçsüz birkaç devlete bölündüğünde, bu durum, kalan tek süper güç olarak ABD'ye önemli stratejik beklentiler sundu. Eski Sovyet cumhuriyetlerine kolayca sızılabilir ve istikrarsızlaştırılabilirdi. O zamandan beri ABD ve Avrupalı müttefikleri, Rusya'yı jeopolitik olarak yok etmek için eski SSCB ülkelerinde istikrarı bozuyor, rejim değişikliği girişiminde bulunuyor, ölüm ve yıkım tohumları ekiyor. Gürcistan, Kazakistan, Ukrayna, Özbekistan, Rusya ve Belarus gibi ülkelerde Amerikalılar açıkça izlerini bıraktılar.

ABD'nin esas amacı Rusya'yı etkisizleştirmektir. Bunun için, ayrılıkçı hareketleri destekliyor, çeşitli sivil toplum kuruluşları aracılığıyla Rusya'nın istikrarını bozmak istiyor. Bunlar hükümetlerden bağımsız gibi görünen ancak gerçekte ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından kontrol edilen kuruluşlardır.

TRUMP’IN RUSYA İLE BARIŞ SÖZLERİ FOS ÇIKTI

Rusya, Ukrayna üzerinden NATO kuşatmasına karşı kendisini savunma mücadelesinde Trump tarafından haklılığı teslim edilmiş gibi adımlar atıldı. Volodimir Zelenskiy hizaya sokulmaya çalışıldı. Ancak AB ülkelerinin Ukrayna üzerinden Rusya’yı kuşatma adımları devam etti. Trump’ın MAGA girişimleri Atlantikçi politikalarla uzlaşmalara dönüştü. Trump’ın Atlantik hegemonyacılığı çizgisinden ayrı politikalar açıklaması yanında ABD derin devleti ve küreselcilerin ağırlığı kendisini gösterdi.

EUISS’nin Rusya’yı güçsüzleştirme planının Trump Yönetiminden bağımsız olduğu düşünülemez. Bu planın ayrıntılarında yer alan girişimlerin benzerlerinin Trump tarafından da takip edildiği görülmektedir. Trump’ın en öncelikli hedeflerinden birisi Çin ve Rusya arasındaki stratejik birliğin bozulması, ilk planda Rusya’nın yalnızlaşmasıdır. Asya Pasifik bölgesinde Çin’in kuşatılması gibi hedefler yer almaktadır. Rusya ve Çin arasında her farklılıktan yararlanmak veya sorun çıkartmak seçenekleri gündemdedir.

Planın açıklandığı bültende özetle şu görüşler yer almaktadır:

RUSYA’YI ETKİ ALANLARINDA GÜÇSÜZLEŞTİRMEK

“EUISS'in yeni strateji belgesi, AB'nin Rusya'yı dış politikada öncelik bölgelerinde ‘güçsüzleştirmeyi’ savunuyor. Belge, AB için Rusya'ya karşı önlem önerileri sunuyor. EUISS, Rusya'nın dış politika öncelik bölgelerinde ‘güçsüzleştirilmesi’ ile ilgili öneriler içeren yeni bir stratejik el kitabı yayımladı. EUISS'in amiral gemisi yayını olan Chaillot Papers serisinden gelen bu belge, ‘hibrit savaş’ yöntemlerini analiz etmenin yanı sıra, Rusya'nın Çin, Asya-Pasifik bölgesi, güney Akdeniz, Güneydoğu Avrupa ve Sahra Altı Afrika'daki durumunu konu alıyor. Çin'in Rusya'nın en önemli stratejik iş birliği ortağı olduğu söyleniyor; ancak Pekin'in baskıya nasıl tepki verdiğinden, AB'nin yararlanabileceği bir durum çıkartıyor. Güney Akdeniz bölgesinde Moskova, Esat’ın devrilmesiyle bir darbe aldı. Güneydoğu Avrupa'da NATO'nun genişlemesini engellemeye çalışırken, Sahra Altı Afrika'da askeri olarak ve yurtdışı yayınlarıyla kendini sağlamlaştırıyor. Orada AB, propaganda kampanyaları ile Rusya'nın etkisini azaltabilir. (2)

Planda Çin ile Rusya ortaklığını dinamitleme girişim ve yöntemleri önerilmektedir:

İki ülke arasındaki 'dostluk', 'sonsuz' değildir; ancak 'ABD'nin gücüne karşı birleşmişlerdir'. İki ülke arasındaki 'stratejik ilişki' askeri, ekonomik, diplomatik ve bilgi alışverişini kapsamaktadır. Çin'in, Rusya'nın savaşında başarılı olmasıyla büyük ilgisi vardır; Rusya'ya faydalı olan askeri teslimatlar, şimdiye kadar büyük ölçüde çift kullanımlı teknolojilerle sınırlı kaldı ve ayrıca olası yaptırımlar nedeniyle azaltıldığı bildirildi. İki ülke arasındaki ticaret son zamanlarda arttı; Çin makineleri ve elektrikli cihazları, Rusya için önemli bir yaşam kaynağı haline gelmiştir. Ancak Rusya, kendi otomotiv sanayisinin Çin'den gelen ithalatlar tarafından dışlanmasından endişe duymaktadır. Diplomatik düzeyde her iki ülke, BM düzeyinde ve NATO'nun reddedilmesinde işbirliği yapmaktadır; ayrıca BRICS ittifakı ve Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) içinde de birlikte çalışmaktadırlar.

ASYA PASİFİK, SURİYE, GÜNEYDOĞU AVRUPA, AFRİKA

Rusya'nın Asya Pasifik’te askeri ihracatları, bölgedeki varlığının temel taşıdır. Yüksek satışlar Hindistan, Myanmar, Laos ve Vietnam'a yapılmaktadır. EUISS, AB'nin üçüncü taraflar aracılığıyla petrol yeniden pazarlamasını hedef alması gerektiğini öneriyor; ayrıca, bölgenin enerji ihtiyacını yenilenebilir enerji kaynaklarıyla karşılamaya çalışması önerilmektedir.

Beşar Esad'ın hükümetinin çöküşü, Rusya'nın bölgede zayıfladığını ortaya koydu. Yine de Rusya, bölgenin “gıda, enerji ve askeri güvenliği” açısından önemli bir role sahiptir. AB buna karşı önlemler almalıdır. AB, Libya'da Türkiye ile işbirliği yaparak Rus askeri güçlerinin çekilmesini sağlamalıdır.

Doğu Avrupa'da, Rusya'nın AB'ye bir alternatifi yoktur; Temel amacı, NATO ve AB'nin genişlemesini önlemektir. EUISS, Sırpça konuşan çoğunluğun yaşadığı Kosova'nın kuzeyindeki yeniden ortaya çıkan huzursuzlukları Rusya'ya atfetmektedir. EUISS, AB üyeliği yolunda ilerlemeler kaydeden ülkelerin ödüllendirmesini, engelleyenlerin cezalandırmasını önermektedir.

Rapora göre, Afrika'nın güneyinde Rusya kendini "antikoloniyal bir güç" ve "gerçek bir dost" "baba gibi" tanıtmaya çalışıyor. Rusya'nın kapsamlı medya ajansı ve kültürel kuruluşlar ağından söz diliyor. EUISS yazarları, "Rusya'nın tutmadığı sözler", "Wagner grubunun insan hakları ihlalleri" ve Rus paralı askerleri tarafından "göçmenlerin kötü muamelesi" gibi konuları açığa çıkarmak için kendi propaganda kampanyalarını önermektedir. “Bağımsız gazetecilerin” desteğiyle, “gerçekleri kontrol etme ve olumlu haber verme” yoluyla gerçekleştirilebilir.

AB tarafından Rusya’nın etkisizleştirilme girişimleri yanında Almanya, Rusya’ya karşı ordusunu eğitme ve düzenleme adımları atıyor.

ALMAN ORDUSUNA İHA SİHA EĞİTİMLERİ

Alman Ordusu, temel eğitimini Rusya'nın Ukrayna'daki savaş taktiklerine göre uyarlıyor. İHA’larla yapılan savaş ve 'yurt savunması' yeni askerlik hizmetinin merkezinde yer alıyor. Askere alınanlar eğitimlerinin başında, Ukrayna savaşındaki saldırılara benzer insansız hava aracı saldırılarıyla, karşılaşıyorlar. Alman ordusu, 1 Temmuz’da yürürlüğe giren temel eğitim içeriklerinin, Ukrayna'daki Rus savaş stratejilerinden dersler çıkarılarak yapıldığını belirtiyor. Berlin, yeni eğitim programıyla önümüzdeki yıllarda altı rakamlı sayıda yeni yedek asker eğitmeyi hedefliyor. Moskova ile doğrudan bir savaş durumunda, Alman profesyonel askerlerini Doğu Cephesi'ne göndermeyi planlıyor. Gerekli asker sayısını sağlamak için 'Yeni Askerlik Hizmeti'ne geçilmesi ve ağustos sonuna kadar askerlik kaydını mümkün kılan bir yasanın kabul edilmesi hedefleniyor. Yasanın, zorunlu askerlik hizmetinin hızlı bir şekilde yeniden başlatılmasına imkan tanıyan maddeler içermesi bekleniyor.

UKRAYNA SAVAŞINDAN ÖRNEK ALMAK

Berlin, gerektiğinde NATO'ya yönelik iddialı taahhütlerini yerine getirmek için yedek askerlerin kullanımını planlıyor. Yeni eğitim programı, bunun için gerekli olan yedek gücünü oluşturmayı hedefliyor. Savunma Bakanı Boris Pistorius’a göre, en geç altı ay içinde tüm askerlik yapanların „vatan savunmasında yeterlilik kazanmaları gerekiyor”. Böylece askerliklerini tamamladıktan sonra da yedek asker olarak vatan savunmasında kullanılabilecekler.

200 bin erkek ve kadından oluşan yedeklerin oluşturulması, 2029 yılına kadar Almanya'yı “savaş yetenekli” hale getirmek için yürütülen temel projelerden biridir. NATO'nun Rusya'ya karşı savaş planları, 460 bin Alman askerinin katılımını öngörmektedir. Berlin, bunun yarısını yedeklerle karşılamayı planlıyor.

YENİ ASKERLİK HİZMETLERİ

Şu anda Federal Ordu, eksik altyapı nedeniyle zorunlu askerlik hizmetinin yeniden başlatılmasına hazır değil. Savunma Bakanı, gerekli kapasitelerin oluşturulmasının planlanan yedek kuvvetleri eğitmek için iki ila üç yıl içinde mümkün olacağını tahmin ediyor. Pistorius’a göre “Yasada yer alan mekanizmaları ‘harekete geçirmek’ ve zorunlu askerlik hizmetini hızlı bir şekilde yeniden başlatmak gerekiyor.”(3)

RUSYA KARŞITI AB PLANLARINI BOZACAK ETKEN: MİLLİYETÇİ PARTİLER

AB ve lider konumdaki Almanya, Rusya saldıracak propagandasıyla silahlanma sanayisini büyütme, cephe oluşturma yanında Rusya’yı etki alanlarında etkisizleştirme planları yapıyor. Sayıca, eğitim ve askeri yetenekler bakımdan geri olan ordusunu Rusya’nın Ukrayna savaşını örnek alarak geliştirmeyi planlıyor. Bu planlar aslında Filip Martens’in yukarda gönderme yaptığımız incelemesinde belirttiği gibi Atlantik merkezi ABD’nin öteden beri Rusya’yı ortadan kaldırma hedefine hizmet eden adımlardır. Ancak küresel saflaşmada Atlantik sisteminin çökmesi, Avrasya’nın önlenemez yükselişi Avrupa’yı da içine çekmektedir.

Trump’ın Avrasya ve Avrupa arasına sınır çekme olarak da görülebilecek olan Zengezur Koridoru’nun Trump yolu adıyla ABD güvenliğine verilmesi de Almanya ve AB’nin Avrasya’ya yönelişini engelleyemeyecektir. Yükselen milliyetçi partiler koridorun teslim edildiği eşkıyadan uzaklaşmaktadır.

Almanya’da birinci Parti olan milliyetçi AfD ve birlikte hareket etmeye başladıkları BSW iktidara yürümektedirler. Avrupa’daki bütün milliyetçi partiler Atlantik hegemonyasına karşı kurulmuşlar ve Rusya dostudurlar. AB Atlantikçi yönetimlerinin Rusya’yı etkisizleştirme veya Yeşillerden Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un sloganında olduğu gibi Rusya’yı yerle bir etmek (Russland Ruineren) planları artık hayal olmaktan bile çıkmaktadır.

Almanya’da milliyetçi partiler AfD ve BSW Atlantikçi partilerle açık ara öndedirler ve Avrasya yolunda ilerlemektedirler. Almanya Avrupa’da ve küresel çapta etkili olacak bir iktidar değişikliğine hazırlanmaktadır. AB’nin Rusya’ya karşı planları daha doğrusu tuzakları, ABD planı yaptırımlarda olduğu gibi kendilerini vuracaktır.

DİPNOT:

1. Filip Martens, Eski Batı Rüyası: Rusya’nın Yok Edilmesi. www.geopolitika.ru, 11.11.1924

2. GFP, 5 Augustos 2025.

3. Wann sind wir kriegstüchtig, Herr Pistorius? daserste.de 22.06.2025.