1 Mayıs'ı Kartal'da kutladılar! 'Yönetilen değil, yöneten olacağız!' Çözüm: Üretenlerin iktidarı
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde TÜRK-İŞ’e bağlı sendikalar Kartal Meydanı’nda buluştu. On binlerce işçi artan hayat pahalılığına, adaletsiz vergi sistemine ve düşük ücretlere karşı taleplerini dile getirdi.
TÜRK-İŞ’e bağlı sendikalar Kartal Meydanı’nda toplandı, 50 binden fazla işçi tek bir ağızdan taleplerini dile getirdi. Gebze, Bursa, Kocaeli gibi çevre illerden şubeler de Kartal'daydı. İşçilerin attığı sloganlarda, taşıdıkları pankartlarda “vergide adalet, ücrette adalet”, “insanca yaşam, güvenceli iş” talepleri öne çıktı. 1 Mayıs mitingine başta Türk Metal, Petrol-İş, Harb-İş, Yol-İş TÜMTİS, Tes-İş, Belediye-İş, Demiryol-İş ve Sağlık-İş gibi çok sayıda sendika katıldı. İstmarina önünden sabah saatlerinde kortejler halinde yürüyüşe geçen işçiler, Kartal Meydanı’nı doldurdu. Vatan Partisi korteji de işçilerle birlikte sloganlar, müzikler eşliğinde yürüdü. Alanda sık sık “Zafer direnen emekçinin olacak!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Vergide adalet istiyoruz!” sloganları atıldı.
‘KRİZİN YÜKÜ EMEĞİN SIRTINDA’
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, konuşmasında şunları söyledi: “İşçiler, çalışma hayatının merkezindedir. İşçinin emeği her yerdedir: Oturduğunuz evde, bindiğiniz arabada, temiz sokaklarda, yediğiniz yemekte, içtiğiniz suda… Her yerde emeği olan işçiler, ne yazık ki çoğu zaman hak ettiklerini alamaz. Büyük cefalar çekerler ama sefasını süremezler. Sendikal örgütlenmeden mahrum kalan işçiler, örgütlenmeye kalktıklarında siyasetçi, belediye, bürokrat devreye girer. Bizim örgütlenmemize hiç kimse karışmasın! İşçi, istediği sendikaya üye olabilmeli ve özgürce örgütlenebilmelidir. Bu nedenle demokrasiyi geliştirmek zorundayız. “İçinde bulunduğumuz ekonomik kriz hepimizi derinden etkiliyor. Geçim şartları her geçen gün ağırlaşıyor. İşçiler, memurlar, emekliler, çiftçiler, öğrenciler, işsizler… Milyonlarca yurttaş geçim sıkıntısından şikâyetçi. Artan hayat pahalılığı karşısında her geçen gün daha fazla eziliyoruz. Zamlar üst üste gelirken, gelir vergisi emeğimizin karşılığını adeta silip süpürüyor. Cebimizden çıkan vergiler artıyor; alım gücümüz eriyor, ücretlerimiz eriyor.
‘VERGİ YÜKÜ ÇALIŞANLARIN OMUZLARINDA’
“Biz işçiler çalışıyor, üretiyor, ekonomiyi büyütüyoruz. Ama aynı zamanda prim ödemeye devam ediyoruz. Her geçen gün daha da fakirleşiyoruz. Fakirleşirken, zenginliğine zenginlik katanların sayısı artıyor. Ülkenin kaynaklarını kullanarak refahını artıranlar doğru düzgün vergi vermezken, vergi yükü biz çalışanların omzuna yüklenmiş durumda. Vergi kesintileri ve artan fiyatlar belimizi büküyor. Harcama yaptığımızda da vergi ödüyoruz. Hayatımız vergi ödemekle geçiyor. Ayda 40 bin lira maaş alan bir işçi, yılda yaklaşık 160 bin lira vergi ödüyor.
‘KEMER SIKACAK HALİMİZ KALMADI’
“Gündemde kamu işçilerinin sözleşmeleri var. Ocak ve Mart aylarında başlayan süreçte 120 gün geçti, hâlâ sendikalara ve komisyonlara bir yanıt gelmedi. Artık dayanma gücümüz kalmadı. Geçinmekte zorlanıyoruz. Kamu işçilerine hak ettikleri ücretler bir an önce verilmek zorundadır. Sadece yılbaşından bu yana kamuda 60 bin arkadaşımız emekli oldu. Hepsinin ortak gerekçesi: düşük ücretler. Özel sektörde aynı işi yapanlar üç katı maaş alıyor. Maliye Bakanı ‘ışık var’ diyor ama bizim artık kemer sıkacak hâlimiz kalmadı. Kemerin sıkılacak yeri de kalmadı. Sesimizi duyana kadar mevcut iktidara ve Meclis’e seslenmeye devam edeceğiz. Vergi düzenlemeleri, staj mağdurları, taşeron sorunu ve kamu işçisinin talepleriyle ilgili çözüm bekliyoruz. Emeklilere yaşanabilir bir ücret verilmesini istiyoruz. Adalet, demokrasi talep ediyoruz. Son 10 yılda, 12-14 yaşındaki çocuklarımız iş kazasında değil, adeta cinayetle hayatını kaybetti. 25 yıldır taşeron işçiler kadroya geçirilmiyor. Ülkeyi yönetenler defalarca söz verdi, ama bu sözler tutulmadı. Geç gelen adalet adalet değildir. Siz neredeyseniz TÜRK-İŞ orada.”
‘MAĞDURİYETLERİMİZ GİDERİLSİN’
Meydandaki işçiler ise duygularını Aydınlık’a anlattı. İşçiler şunları söyledi:
“İşçilerin haklarının düzeltilmesini istiyoruz. Emeklilerin maaşları çok düşük olduğu için sıkıntılar yaşanıyor. Mağduriyetlerin giderilmesini istiyoruz. Hükûmet’ten talebimiz bu. Daha iyi koşullarda çalışmak istiyoruz. Vergide adalet istiyoruz. Hakettiğimiz paranın tamamını alamıyoruz. Kıdem tazminatlarında tavan çok düşük. Hak, iş, adalet için yürüyoruz. İşçi az kanıyor, çok ödüyor. İşsizlik, hayat pahalılığı için buradayız. Sesimizin duyulmasını istiyoruz. Geçinemiyoruz.”
‘ÜRETİCİNİN PARTİSİ EMEKÇİNİN YANINDA’
Kartal’da işçiyle birlikte olan Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı da şu vurguları yaptı:
“Türkiye zor bir süreçten geçiyor. İşçi sınıfı, üreticiler ve emekçiler, Türkiye’nin geleceğinde ağırlığını koyma sürecine girdi. Türkiye’nin işçi sınıfı ve üretenleri ayakta. Bütün milletimizin boğuştuğu ekonomik ve güvenlik problemleri sürüyor. Halkımızın devlet ve milletle bütünleştiği bu dönemde, işçi sınıfının ağırlığını koyması, ayağa kalkması ve siyaset arenasına girmesi tarihi bir öneme sahiptir. İşçi sınıfı, tarih yazacağı günlere doğru ilerlemektedir. Ara çözümlerin, sistem içindeki formüllerin devri sona ermiştir. Türkiye’nin 40 yıldır içinde bulunduğu borçlanma ekonomisi iflas etmiştir.
Artık faizcinin, vurguncunun, kısa yoldan para kazananların değil; üreticinin efendi olacağı bir döneme girdik. Üreticilerin Milli Hükûmeti’yle her gün 1 Mayıs olacak “Kartal’da örgütlü şekilde alanda bulunan tek parti Vatan Partisi. Türkiye’nin neresinde bir emek ve işçi mücadelesi varsa, Vatan Partisi orada. Çünkü Vatan Partisi sınıfın, üreticinin partisidir. TÜRK-İŞ ile omuz omuza olmaktan gurur duyuyoruz. Türkiye böylesine köklü bir çözüm dönemine girdiyse, işçi sınıfı da partisiyle bütünleşecektir. Önümüze umutla ve güvenle bakıyoruz. Hava yağmurlu, soğuk… Ama içimiz sıcak. Üreticilerin Milli Hükûmeti’yle her gün 1 Mayıs olacak.”
TAKSİME ÇELENK BIRAKILDI
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) üyeleri, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle Taksim Meydanı'na gelerek Cumhuriyet Anıtı'na çelenk bıraktı. Ardından açıklama yapan TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Nazmi Irgat, “İşçiler, emekçiler tüm dünyada 1 Mayıs'ı alanlarda kutluyorlar. TÜRK-İŞ olarak 81 ilimizde il başkanlıkları öncülüğünde 1 Mayıs kutlanıyor. En tabi hakkı olan örgütlenme hakkının yüzde 10'larda seyretmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Kendilerini ifade edebilsinler, demokrasi bu şekilde yerleşir. Barış bu şekilde olur. İşçilerin kendilerini ifade etme biçimiyle beraber işyerlerinde verimliliğin artması da sağlanır. Bunu gözardı etmemek gerek. Bütün sorunların aşılması yönünde büyük mücadele ediyoruz.” dedi.
İYİ Kİ ULUSAL KANAL VAR
1 Mayıs’ta Türkiye’nin çeşitli yerlerinde kürsüler kuruldu. TÜRK-İŞ başta Kartal’da olmak üzere çok sayıda merkezde buluştu. Mitingler sürerken televizyonları taradık. Ulusal Kanal, TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay konuşurken canlı yayınlayan tek kanaldı. Diğer kanallar ise 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkma ısrarındaki grupların yıkıcı tavırlarını yayın yaptı. Kanallar; işçinin, emekçinin sesi yerine kışkırtıcı grupların saldırganlığını yansıttı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 1 Mayıs mesajıGündem
1 Mayıs: DİSK'in geçmişten günümüze İşçi Bayramı afişleriGündem
Vedat Işıkhan'dan 1 Mayıs mesajı: Tüm imkanlarımızı harekete geçirdikEkonomi