Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bir dünya mirası daha tehdit altında

Spot: Tarihi 5 bin yıla kadar uzanan Antik Kent’in bulunduğu yere yapılması düşünülen liman projesi doğal ve kültürel varlıklara zarar verecek. Arkeolog Nezih Başgelen ve İassos Mahalle Meclisi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Scobie süreci Aydınlık'a değerlendirdi.

Bir dünya mirası daha tehdit altında

Doğal ve kültürel varlıklara yönelik tehditler artıyor. Likya Yolu’na duble yol yapım kararının ardından İassos antik kenti de tehdit altında. Muğla Güllük Körfezi’nde “Ayyıldız Maden Yükleme ve Tahliye Limanı” yapılmak isteniyor. Bölge halkı ise söz konusu limanın doğal ve kültürel varlığa zarar verecek olması nedeniyle süreci yargıya taşıdı.

Muğla’nın Milas ilçesinde bulunan Kıyıkışlacık içerisinde yer alan İasos Antik Kenti söz konusu limandan etkilenecek. Antik Kent’in tarihi 5 bin yıl öncesine dayanıyor. Bununla birlikte pek çok batığa da sahip.

‘TAHRİBAT YAPILIYOR’

İassos’un önemine dikkat çeken Arkeolog Nezih Başgelen, bölgede su altında da doğal ve arkeolojik sit alanlarının olduğunu söyledi. Bölgede dalış yasağının da olduğunu vurgulayan Başgelen şöyle konuştu:

“İassos antik kenti Milas'a 28 km. uzaklıkta Kıyıkışlacık mahallesi sınırları içerisinde üç tarafı denizle çevrili bir yarımada üzerinde ve kıstağında kurulu önemli bir arkeolojik ören yerimizdir. Burada yapılan kazılarda helenistik ve roma dönemine ait önemli yapılar ve eserler bulunduğu gibi yerleşimin M.Ö. 3. bin sonuna kadar uzandığı da tespit edilmiştir. Karya Bölgesinin bu önemli antik kıyı kentinin de içinde bulunduğu Güllük Körfezi’nin hem kıyıda hem de sualtında doğal ve arkeolojik sit alanları 5 Nisan 2016 tarih ve 2016/8743 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile dalış yasağı getirilerek özellikle korunan alanlar arasına alınmıştır.”

Hukuki sürecin Anayasa Mahkemesinde devam ettiğini kaydeden Başgelen, sualtı arkeolog ekibinin denetimi olmadan bu çalışmaların yapılmasının tahribat olduğunu dile getirdi. Başgelen şu ifadeleri kullandı:

“Söz konusu bu koruma kararının kaldırılarak İassos antik kentinin hemen yanında bir maden yükleme ve tahliye limanının yapılmak istenmesi gerek yerelde gerekse ulusal da geniş tepki ile karşılandığı izlenmektedir. Pek çok açıdan sakıncalı bir girişim olduğu uzmanlarca belirtilen bu proje için 64 dekarlık deniz alanında zemin taraması yoluyla 233 bin m3’lük moloz çıkarılacağı ve çıkarılan bu malzemenin ise Güllük Körfezi açıklarında 619 hektarlık bir alanda denize dökülmesinin öngörülmesi körfez sakinlerini ve yerel halkı ayağa kaldırmıştır. Yerel halk ve sivil toplum kuruluşları projeye karşı yürütülen hukuki sürecin AYM aşamasında olduğunu belirterek büyük bir deniz kirliliği yaratacağından endişe edilen bu zemin taramalarının acilen durdurulmasını talep etmektedir. Öte yandan su altı arkeolojisi açısından da bir hayli zengin olan bu kesimde uzman bir sualtı arkeolog ekibinin taraması ve denetimi olmadan bu çalışmaların yapılması düpedüz tahribattır.”

‘KORUNARAK GELECEĞE AKTARILMASI GEREKEN BİR MİRAS’

Bölgenin yapılaşmaya açılmasının kabul edilemez olduğunu kaydeden Başgelen, “İassos, geçmişi yaklaşık 5 bin yıla uzanan önemli bir antik kıyı kenti olarak hem sualtındaki hem de karasal alandaki arkeolojik ve doğal varlıklarıyla korunarak geleceğe aktarılması gereken bir dünya mirasımızdır.” dedi. Başgelen, Aydınlık’a yaptığı açıklamaya şöyle devam etti:

Öte yandan ilgili Koruma Bölge Kurulu’nun 3 derece arkeolojik sit alanının içindeki bu projenin uygulanması için aldığı geçiş dönemi kullanım kararı için geçtiğimiz yıl yeni bir uzatma verdiği dikkat çekiyor. Mevzuat, geçiş dönemi kararı alınan sitlerde üç yıl içinde koruma amaçlı imar planının hazırlanmasını gerekli kılıyor. Ancak yasal süre içinde burası için gerekli imar planı hazırlanmazken, Koruma Bölge Kurulu'nun 24 Mayıs 2024 tarihinde proje alanının ada ve parsel numaralarını da belirterek üç yıl daha süre uzatımı anlamına gelen yeni bir karara daha imza atmasının geniş bir kesimde tepkilere neden olduğu görülüyor. Koruma Kurulu'nun süreyi Mayıs 2027 tarihine kadar uzatarak imar planı aranmaksızın sit alanında yapılaşmaya gidilmesinin önünü açması böyle nitelikli sit değerleri olan söz konusu saha için kabul edilemez bir durumdur. İassos, geçmişi yaklaşık 5 bin yıla uzanan önemli bir antik kıyı kenti olarak hem sualtındaki hem de karasal alandaki arkeolojik ve doğal varlıklarıyla korunarak geleceğe aktarılması gereken bir dünya mirasımızdır. .

‘PROJE İASSOS’UN ÖLÜM FERMANI OLDU’

Yargı süreci devam ederken inşaatın devam ettirilmesine bölge halkı tepki gösterdi. Aydınlık’a konuşan İassos Mahalle Meclisi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Scobie, söz konusu projenin İassos için “ölüm fermanı” niteliğinde olduğunu kaydetti. Scobie, “Danıştayın onay verdiği proje birinci derecede SİT alanı olarak tescillenen İassos’un ölüm fermanı oldu. Süreç Anayasa Mahkemesi’ndeyken ‘Ayıldız’ adlı şirketin İassos sahillerinde dip tarama çalışmalarına başlaması kanunsuzluk olarak kabul ediliyor.” dedi.

Mahalle halkının, “Anayasal haklarımız ihlal ediliyor, elimizden alınıyor, sağlıklı bir ortamda huzur içinde yaşamamız engelleniyor” dediğini aktaran Scobie, Anayasa’nın da ihlal edildiğini söyledi.

DÜNYA MİRASI TAHRİP EDİLİYOR

İassos’un bir dünya mirası olduğunu belirten Scobie, “İassos, Muğla Milas ilçemiz Kıyıkışlacık’ta, tarihi 5000 yıla uzanan Antik bir Kent. Dünya tarihinin mirası olarak gelecek nesillere korunarak aktarılması gereken bu kente bir şahıs şirketi maden yükleme/boşaltma limanı yapmak istiyor! Şahıs, mahkemelerce de eksik bulunan projesini hukuksal boşlukları kullanarak ilerletti. Davalar halen devam ettiği halde sahada uygulamaya başladı. Doğaya geri dönülmez zararlar veriyorlar!” diye konuştu.

‘KAMU YARARI YOK’

Söz konusu projenin hem çevreye, hem kültürel varlıklara zarar verdiğini belirten Scobie, liman inşaatında herhangi bir kamu yararı olmadığını kaydetti. Scobie, “Kamu Yararı Olmayan, Yerel Mahkemelerin tespitiyle Çevresel Etki Değerlendirmesi Eksik ve Hatalı bulunan, Halkın Bilgilendirilmesi Toplantısında bu projenin istenmediği, bakanlık ve şirket yetkililerine büyük bir halk kitlesinin yaptığı protesto eylemleriyle söylenen, videolarla kayıtlara geçen, Yerel Yönetimlerin, Kurum ve Kuruluşların olumlu görüş vermediği, İmar Planlarına, Kıyı Kenar Kanunlarına, tarafı olduğumuz Uluslararası Anlaşmalara, nice diğer Kanun ve hükümlere aykırı, Anayasal Hakları ihlal eden, çevreye vereceği geri dönülmez zararlarla Güllük Körfezi’nin bağrına hançer gibi saplanacak olan bu vahşi projede işin en acı tarafı, projenin devlete değil de şahsa ait olmasıdır. Antik Kent İassos’a, Güllük Körfezi’ne ve hatta global ölçekte atmosferimize vereceği zararlardan dolayı defalarca kere halk ve yerel yönetimlerin birleşerek yaptıkları protesto gösterileri, çözüm isteyen halkın sesi Ankara’dan duyulmuyor! Şahsa ait olan, Kamu yararı olmayan bu vahşi projenin ardında kimler var? Neden durdurulamıyor?” dedi.

PROJE HAYATA GEÇERSE TURİZM BİTER

Scobie projenin tamamen hayata geçmesi durumunda yaşanacakları da şöyle sıraladı:

- kadim zeytincilik ve balıkçılık, hatta Turizm bitecek.

- İnsanlar göçe sürüklenecek.

- Ekolojik sistem yok olacak

ÇED Antik Kent