Bu bir yerli ve milli enerji eylemidir: ‘Termik santral özelleştirilmesin’ diye yürüyecekler
Türkiye Maden İşçileri Sendikası, Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yürüyüşüne yarın sabahtan itibaren devam edeceğini duyurdu.

Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı eylemler yeniden başlıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, geçen yılın sonunda işçilerin ve bölge halkının tepkisiyle özelleştirme ihalesini ertelemişti.
Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesi ihalesinin mart ayında yapılmasının planlandığı aktarıldı. Türkiye Maden İşçileri Sendikası, yarın (10 Şubat 2025 Pazartesi) sabah 09.00’da Ankara’nın Beypazarı ilçesinin merkezinde buluşarak Özelleştirme İdaresi Başkanlığına yürüyeceklerini duyurdu.
‘ÜLKEMİZİN GELECEĞİ İÇİN’
Maden ve enerji işçilerinin birlikte olacağının vurgulandığı açıklamada, “Çayırhan Termik Santralinin Satışı ile Maden Sahalarının özelleştirme sürecine karşı, maden ve enerji işçilerimizle birlikte, Beypazarı’nda yapacağımız basın açıklamasının ardından Ankara’ya, Özelleşme İdaresi Başkanlığına yürüyüşümüzü başlatıyoruz. Ülkemizin geleceği için, işçilerimiz ve bölge halkıyla birlikte varlık satışına karşı mücadelemize devam ediyoruz.” denildi.
Sabah 09.00’da başlayacak yürüyüşle Çankaya Kolej muhitinde Kurtuluş Parkı karşısındaki Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığına gidilecek.
‘VAZGEÇMELERİ MEMLEKETİN HAYRINA’
Geçen hafta Aydınlık’a konuşan Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, devleti sevdikleri ve ülkenin enerji güvenliğini düşündükleri için özelleştirmeye karşı çıktıklarını bildirmişti. Santralin özel sektör elinde bakımlarının yapılmadığını ve verimliliğinin düştünü kaydetmişti. Kararlı olduklarını vurgulayan Akçul şunları söylemişti:
“Devletine lafa tutan değil, tam tersine devletçi olarak bilinem bir insanım. Ülkemin çıkarına hiç aykırı hareket etmedim. İşçinin, ülkenin, memleketin çıkarına değil. Karşı çıktığım bu. Orada tıkır tıkır işleyen bir sistem var. Bundan vazgeçmeleri memleketin hayrına olur.”
‘ÇAYIRHAN SANTRALLERİN SON KALESİ’
“Çayırhan, Türkiye'de yeraltı kömür üretimiyle santrale kömür veren tek iş yeri. Çevreye duyarlı, o kadar sağlıklı bir ortamda üretim yapılıyor ki. Çayırhan santrallerin son kalesi. Ve en kazançlı bir yer. Peki niye yapılıyor bunlar? Kime ne karı var? Ülkenin kazancı yok. Bugüne kadar ki özelleştirmelere de baktığımızda, burayla mukayese ettiğimizde hiç satılmaması gereken devlete, ülkeye gerçekten olumlu dönüşler yapan, kar getiren, kazanç getiren bir iş yeri niye satılıyor? Hadi zarar eden yerlere diyorlar ki zarar etti, satıyoruz. Buraya bir gerekçe yok.
“Şimdi o ‘zarar ediliyor’ denilen işletme rakamlarla burada önümde, bunlar kesin rakamlar. 3 milyar 420 milyon 369 bin liralık kömür satışı yapılmış. Santral ise 1 milyon 232 bin 406 lira piyasaya enerji satmış. Bunun 812 milyon lirası sadece kâr. ‘Zarar ediliyor’ denilen yer gerçekte kâr ediyor. Bu veriler sağlamdır. Şimdi zarar bunun neresinde? Rakamlar ortada. Sadece son 1 yılı aldım, 2024 yılını.”
‘Kamu işletmeciliği verimsiz’
30 Ocak’ta Çayırhan’la ilgili soruları yanıtlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, özelleştirmeleri “verim ve kâr yükselten bir uygulama” şeklinde niteleyerek bunun AK Parti’nin en önemli politikalarından olduğunu belirtmişti. Bayraktar şöyle konuşmuştu:
“Burası 20 yıl boyunca aslında özel sektör eliyle işletilmiş. Burası Ciner Grubu’na aitti yani. Ondan sonraki süreç bir ara dönem ki buranın özelleştirme kararı da aslında 2020 yılında o işletme hakkı devir dönemi bittikten sonra 2021 yılında alındı. Ama türlü sebepler işte o zaman pandeminin hemen çıkışıydı vesaire bugüne geldi.
“Şimdi sendika ‘Onlar kar ediyor.’ filan diyor da yani bu işletmeler niye özelleştirildi bugüne kadar birçok yerde? Kamunun, işletmecilik mantığında verimsiz olmasından kaynaklandı yani. Bunu hepimiz biliyoruz.”
‘ÖZEL ELİYLE İŞLETİLMELİ’
“Dolayısıyla biz diyoruz ki bizim şu andaki piyasa kurulumuzda bu santralin 20 yıl olduğu gibi yine özel sektör eliyle işletilmesi gerekir.
“Özelleştirme programında da 2021 yılından beri var zaten burası. Fakat işte sendika burada işçilerin hakları, orada kamu işçilerinin hakları zaten kanunen korunuyor. Ama özel sektörün aslında çalışanları var orada. Yüzlerce çalışan var. Bunlarla alakalı bugüne kadar hiçbir özelleştirmede bir şey söylenmedi. Ama buna rağmen biz orada sendikanın dile getirdiği bazı şeyleri dikkate aldık ve dedik ki yani şu anda 4 Mart'a giderken yapacağımız şey şu: ‘Orada işçi sayısını belli bir süreyle, bu 3 yıl olabilir, belki 5 yıl olabilir; alacak firmaya garanti vereceksin kardeşim.’ diyoruz. Yani şu anda orada kaç kişi çalışıyor? 2 bin kişi. Ya bu sayı 1999 olmayacak mesela 5 yıl boyunca. Dolayısıyla ama münferiden işte şu isim burada beş yıl çalışacaktır deme gibi bir şey yok yani.”