21 Mayıs 2024 Salı
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Büyük Taaruz'un 101. Yılı! "Hacıanesti gel de ordularını kurtar"

Kurtuluş Savaşı'nda Türk Ordusu'nun Yunan kuvvetlerine karşı zaferinin kilit anahtarı Büyük Taaruz'un üzerinden tam 101 yıl geçti. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını özlemle anarken, Büyük Taaruz'un 101. Yılını kutlarız..

Büyük Taaruz'un 101. Yılı! "Hacıanesti gel de ordularını kurtar"

Büyük Taarruz'un 101. yılını kutlarken, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesindeki azim, kararlılık ve fedakarlığını bir kez daha hatırlıyoruz. Kurtuluş Savaşı, Türk halkının işgal güçlerine karşı verdiği büyük ve onurlu mücadeleyi simgeler. Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, silah arkadaşlarının ve tüm Türk halkının birlik ve beraberlik içinde gösterdiği üstün gayretler sayesinde, vatan toprakları işgalcilere karşı savunulmuş ve bağımsızlık kazanılmıştır.

BÜYÜK TAARUZ'UN 101. YILI

Büyük Taaruz'un 101. Yılı! "Hacıanesti gel de ordularını kurtar" - Resim : 1
Ağustos 1922 ortalarında savaşa katılacak son birliklerin törenle ve dualarla Ankara Ulus Meydanı'ndan cepheye uğurlanışı

Büyük Taarruz, 26 Ağustos 1922'de başlayıp 30 Ağustos 1922'de zaferle sonuçlanmıştır. Türk Ordusu, Yunan kuvvetlerine karşı büyük bir kahramanlıkla ve stratejik bir planla hareket ederek zafer elde etmiştir. Bu zafer, sadece askeri bir galibiyet değil, aynı zamanda Türk milletinin milli birlik ve beraberlik ruhuyla dolu olduğunun bir kanıtıdır. Büyük Taarruz'un zaferle sonuçlanmasıyla işgal güçleri yurttan çıkmak zorunda kalmış ve Türkiye'nin bağımsızlığı tam anlamıyla sağlanmıştır.

26 Ağustos 1922 gecesi, 5. Süvari Kolordusu'nun başlattığı sızma harekatıyla Yunan savunmasının zayıf olduğu Ballıkaya mevkiinden başlayan Büyük Taarruz'un ayrıntıları oldukça etkileyici ve stratejik bir şekilde ortaya konmuştur.

Büyük Taaruz'un 101. Yılı! "Hacıanesti gel de ordularını kurtar" - Resim : 2
Atatürk`ün harekatın siklet merkezi olarak nitelendirilen 1. Ordu`nun karargahında çekilen fotoğrafı

Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğindeki bu kritik andaki toplantı, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa'nın da katılımıyla gerçekleşti. Bu toplantı sonucunda, Büyük Taarruz'un Kocatepe'den başlatılması kararlaştırıldı.

Taarruzun başlangıcı, 26 Ağustos sabahı saat 04.30'da topçuların tanzim ateşiyle gerçekleşti. Ardından saat 05.00'te yoğun topçu ateşi, Türk birliklerinin önemli noktalara ilerlemesini sağladı. Türk piyadeleri, sabah saat 06.00'da Tınaztepe'ye yaklaşarak Yunan hatlarını aşmayı başardı. Süngü hücumuyla gerçekleştirilen bu ilerleme sonucunda Tınaztepe ele geçirildi.

Büyük Taaruz'un 101. Yılı! "Hacıanesti gel de ordularını kurtar" - Resim : 3
Ağır makineli tüfek bölüğü

Saat 09.00'da ise Belentepe'nin ardından Kalecik-Sivrisi bölgeleri de Türk birlikleri tarafından ele geçirildi. Birinci günün sonunda, 1. Ordu Birlikleri 15 kilometrelik bir alanda düşmanın birinci hat mevzilerini ele geçirdi. 5. Süvari Kolordusu ise düşmanın ulaştırma kollarına başarılı taarruzlarla saldırdı. 2. Ordu da cephede tespit görevini başarılı bir şekilde sürdürdü.

Büyük Taarruz'un ilk günündeki bu ilerlemeler, Türk ordusunun koordinasyonu, cesareti ve disiplini sayesinde gerçekleşti. Yunan kuvvetlerine karşı elde edilen bu başarılı harekat, Türk ordusunun ve milletinin birlik ve beraberliği ile gerçekleştirildi.

CUMHURİYET ORDUSU BÜYÜK TAARRUZ’DA OLUŞTU

Büyük Taaruz'un 101. Yılı! "Hacıanesti gel de ordularını kurtar" - Resim : 4
Atatürk, Çay`da konuşlu olan ve harekatın siklet merkezi olarak nitelendirilen 1. Ordu`nun karargahında askeri bandoyla karşılanıyor.

Kurtuluş Savaşı arazisini adım adım inceleyen Dr. Selim Erdoğan, Büyük Taaruz hakkında Aydınlık Gazetesi'nin sorularını yanıtlamış ve o tarihi günler hakkında şunları söylemişti:

Büyük Taarruz ve Sakarya Meydan Muharebesi arasındaki 11 ay çok çok önemli. O süre içindeki Türk ordusunun hazırlanışı, donanması, asker unsurlar teknolojik unsurlar ve silah açısından donanımın önünü açan; milli mücadeledeki diplomatik savaş ve ordaki masada alınan zaferler çok çok kritik. 11 aylık süreçteki hazırlık bana şunu gösteriyor; atılan her adım eğitimle alakalı ve dediğim gibi 26 Ağustos sabahı Türk Ordusu dünyanın taarruza en hazır ordusu. Çünkü taarruz eğitiminden geçmiştir. Sakarya Meydan Muharebesi'nde sadece 1. Dünya Savaşı'nı görmüş askerler attığını vuran deneyimli asker iken Büyük Taarruz'da ordudaki eratın neredeyse tamamı attığını vuran usta asker olmuştur piyade açısından. Topçular ve süvari açısından dediğin gibi çok ciddi bilimsel eğitimden geçirilmiştir. Aslında bir anlamda Mustafa Kemal Paşa 11 aylık sürede sadece 26 Ağustos taarruz ordusunu değil zaferden sonraki Cumhuriyet ordusunu subay kadrosunu da eğitimle hazırlamış. Yani günü kurtarmak değil orada amaç. 26 Ağustos’tan sonra topçu gibi topçuları, süvari gibi süvarisi, pilotları 4 başı mamur bir ordu, her açıdan donanımlı, ikmal kollarındaki çavuşlara kadar eğitimden geçirilmiş bir Türk Ordusu var. Benim için taarruzun ve zaferin en önemli kısmı 11 aylık süreçtir. 26 Ağustos sabahı 15. tümendeki topçu bataryasındaki 150'lilik obüs ilk patladığı anda biz bu zaferi kazanmıştık.

"TARİHE KARŞI BÜTÜN SORUMLULUĞU BEN KENDİ ÜZERİME ALIYORUM"

Büyük Taaruz'un 101. Yılı! "Hacıanesti gel de ordularını kurtar" - Resim : 6
Mustafa Kemal Atatürk, 1922 yılında askeri kıta tarafından karşılanıyor.

Sakarya Meydan Muharebesi’nden sonra, düşman ordusu büyük ve kuvvetli bir grupla Afyon-Dumlupınar arasında bulunuyordu. Düşmanın diğer bir güçlü grubu da Eskişehir bölgesindeydi. Düşman cephesi Marmara’dan Menderes’e değin uzanıyordu.

Büyük Taaruz'un 101. Yılı! "Hacıanesti gel de ordularını kurtar" - Resim : 7
Askeri fabrikada fişek yapımı sırasında çekilen bir fotoğraf.

Büyük Taarruz’dan önceki Batı Cephesi’nin genel mevcudu; 8.658 subay, 199.283 er, 67.974 hayvan, 45.530 ester ve beygir, 3.141 beygir arabası, 1.970 öküz arabası, 2.318 kağnı, 86 otomobil, 198 kamyon, 100.352 tüfek, 2.025 hafif makinalı tüfek, 839 ağır makinalı tüfek, 323 top, 5.282 kılıç ve 10 uçaktı.1 Yunan ordusunda ise; 6.418 subay, 218.205 er, 450 top, 90.000 tüfek, 3.139 hafif ve 1.280 ağır makinalı tüfek, 1.280 kılıç, 63.721 hayvan, 4.036 kamyon, 1.776 otomobil ve 50 uçak bulunuyordu.2 Tarafların insan, silah, araç ile gereç mevcutları kıyaslandığında; insan ve tüfek mevcutları birbirine yakın, ancak, hafif ve ağır makinalı tüfek, top, uçak ile motorlu araçlar Yunan ordusunda fazlaydı. Süvari sayısı açısından ise Türk ordusu üstündü.

Büyük Taaruz'un 101. Yılı! "Hacıanesti gel de ordularını kurtar" - Resim : 8
Atatürk`ün askeri birlikler arasındaki fotoğrafı

Mustafa Kemal Paşa’nın taarruz planı şöyleydi: “Ordularımızın ana kuvvetlerini düşman cephesinin bir cenahında ve mümkün olduğu kadar dış cenahında toplayarak, bir imha meydan muharebesi yapmak. Bunun için ana kuvvetlerimizi, düşmanın Afyonkarahisar civarında bulunan sağ cenah grubu güneyinde ve Akarçay ile Dumlupınar hizasına kadar olan alanda toplamak gerekiyordu. Düşmanın en önemli noktası orasıydı ve kesin sonuç almak ancak düşmanı bu cenahından vurmakla mümkün olabilecekti.” Mustafa Kemal’in taarruz planını Nurettin Paşa dışında diğer komutanlar ve Yakup Şevki Paşa uygun bulmamış; bunun üzerine Mustafa Kemal, “tarihe karşı bütün sorumluluğu ben kendi üzerime alıyorum” demişti.

DÜNYAYI SARSAN 3 YIL

Büyük Taaruz'un 101. Yılı! "Hacıanesti gel de ordularını kurtar" - Resim : 10
26 Ağustos 1922`de Mustafa Kemal Atatürk, Afyon`da.

Amerikalı gazeteci John Reed o sıralarda bulunduğu Rusya’da Bolşevik Devrimi’ne tanıklığını “Dünyayı Sarsan 10 Gün” kitabı ile kalıcılaştırmıştı. Gerçekten de Devrim’in 10 gününde yaşanan olaylar, insanlık için sarsıcı olmuştu. Aynı şekilde, dünyanın dört bir yanından yükselen seslerin bir araya gelmesi ile ortaya çıkan tablodan hareketle, M. Kemal Paşa önderliğinde 19 Mayıs 1919’da başlayan, Büyük Taarruz ile doruğa çıkan, işgalci düşmanın 9 Eylül 1922’de denize dökülmesi ile zafere ulaşan Türk Devrimi’ni “Dünyayı (özellikle Mazlumlar Dünyasını) Sarsan 3 Yıl” olarak nitelemek yanlış olmaz.

"DÜŞMAN BİRLİKLERİ VARINI YOĞUNU TERK ETTİ"

Birliklerin düşmandan önce Dumlupınar mevzilerini tutması ve süvari birliklerinin savaş alanının kuzeybatısından yollara hakim olması sayesinde Kızıltaş deresi içinde düşmanın sıkıştırıldığını belirten Mustafa Kemal Paşa, birliklerin güneşin doğuşuyla süngü ile düşman içine dalıp yenilgiye uğrattığını, varını yoğunu terk eden düşmanın dere ve ormanların içinde perişan bir hale geldiğini bildirdi.

Mustafa Kemal Paşa, düşman askerlerinin yüzlercesinin teslim olmaya başladığını ve savaşta ele geçen çok sayıda malzemelere ilişkin bilgi verdiği telgrafta şunları kaydetti:

Bu başarının Allah'ın bir lütfu olduğunu düşünüyorum. Şimdiye kadar tespit edilebilen düşmanın Eskişehir grubundan bir fırkadan fazla kuvveti 29 Ağustos 1922 günü Seyitgazi civarından Meydan Muharebesi istikametine yetişip yardıma teşebbüs ettiği anlaşılmıştır. Vaziyet ve manzaradan etkilenen bu düşman kuvveti kuzey istikametine çekildi. Gerek bu kuvvetin ve gerek Eskişehir'de bulunan diğer düşman kuvvetlerinin imhası için de önlemler alınmaktadır. Bütün düşman kuvvetleri sürekli takip sayesinde mevzilerini terk ederek çekilmeye başlamışlardır.

"HACIANESTİ GEL DE ORDULARINI KURTAR"

Sakarya Savaşı yenilgisi sonrasında Mayıs 1922'de Küçük Asya Ordusu'nun başkomutanlığına getirilen, 59 yaşındaki Yeoryos Hacianestis, haziranda İzmir'e geldikten kısa bir süre sonra Anadolu'da işgal kuvvetleri olarak bulunan ordusunu denetlemek için teftişe çıkar. Cepheleri gezdikten sonra Reuters muhabirinin "Cepheyi gezdiniz, Mustafa Kemal'i gördünüz mü?" sorusu üzerine kibirli bir şekilde "Ne? Mustafa Kemal mi? Kim bu adam? Ben böyle bir komutan tanımıyorum" cevabını verir. Dönemin Yunan basını bu cevabı çok sevmiştir, manşetlere çeker. Bu sayede Hacıanestis'nin kibri konusunda Türk tarafının fikri olur. Ve bu cevap Türk ordusunun komutanları tarafından not edilir. (Hatıralarım, Asım Gündüz)

Büyük Taaruz'un 101. Yılı! "Hacıanesti gel de ordularını kurtar" - Resim : 12
26 Ağustos 1922`de Mustafa Kemal Atatürk, Afyon Kocatepe`de

30 Ağustos gününe gelindiğinde, Yunan cepheleri düşmüştür. Artık dağılan, panikleyen, askeri disiplini bozulan Yunan ordusunun imha edilme sırası gelmiştir. Başkomutan, diğer komutanların "Ateş hattına giriyorsunuz" uyarılarına rağmen savaş alanına iner. Zafertepe'ye karargahını kurar. Ayakları tamamen kısaltılmış bir batarya dürbünüyle harekatı yönetmeye başlar. Artık Başkomutanlık Meydan Savaşı başlamıştır. "Allah! Allah!" sesleriyle hücuma kalkan askerler Yunan ordusuna son darbeyi indirmeye başlar. İşte o anlarda Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa, aylar öncesinde kendisini tanımadığını söyleyen Yunan başkomutanı Hacianestis'e cepheden bağırır: "Hacianestis! Mağrur kumandan! Neredesin? Gel de, ordularını kurtar şimdi."

SOVYETLER BİRLİĞİ ASKER GÖNDERMEK İSTEMİŞ

Büyük Taaruz'un 101. Yılı! "Hacıanesti gel de ordularını kurtar" - Resim : 13
Atatürk, Akşehir İstasyonu`nda Garp Cephesi Komutanı İsmet Paşa ve Rus ateşesiyle görüşüyor.

Sovyetler Birliği’nin Büyük Taarruz öncesi Türkiye’ye asker göndermek istediği ve bunun kabul edilmediği ileri sürüldü. İddiayı dönemin 5. Süvari Kolordusu Komutanı Fahrettin Altay Paşa anılarında belirtiyor. Fahrettin Paşa, bunun Mustafa Kemal Paşa tarafından reddedildiğini ve Türk Ordusu’nun İstanbul ve Trakya’yı kurtaracak güçte olduğunu göstermek için de taarruz öncesi Sovyet Büyükelçisi Semiyon İvanoviç Aralov, Azerbaycan Büyükelçisi İbrahim Abilov, Sovyet Askeri Ateşe Zvanayov (Zvonaryev), Azeri Ateşemiliter Askerov ve beraberindeki heyeti Batı Cephesi’ne götürerek bizzat yerinde gösterdiğini belirtiyor.

MAZLUM MİLLETLERE ÖRNEK OLDU

Büyük Taaruz'un 101. Yılı! "Hacıanesti gel de ordularını kurtar" - Resim : 15
Bir topçu birliğinin Fevzi Çakmak`ı selamlama görüntüsü

1 Eylül’de Uşak; 2 Eylül’de Eskişehir; 3 Eylül’de Nazilli, Simav, Salihli, Alaşehir ve Gördes; 6 Eylül’de Balıkesir ve Bilecik; 7 Eylül’ de Aydın; 8 Eylül’de Manisa ve Torbalı; 9 Eylül’de İzmir Türk Ordusu tarafından kurtarıldı. 11-16 Eylül arası Urla Harekâtı ve Çeşme Muharebeleri ile de takip harekâtı tamamlandı. Takip harekatındaki bu hızlı ve kesin başarının temelinde Türk süvari birliklerinin olağanüstü çabaları yatmaktadır. 18 Eylül’de Büyük Taarruz sona erdi.

11 Ekim 1922 günü Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalanarak Milli Mücadele’nin askeri safhası sona erdi. Büyük Taarruz ile elde edilen askeri ve siyasal başarı, sadece Türk Milleti ile de sınırlı kalmadı, bütün mazlum milletlere bir örnek oldu. 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Ateşkesi ile başlayan, 20 Ağustos 1920 tarihli Sevr Barış Antlaşması ile devam eden emperyalist oyun, Türk Milleti’nin kendisine giydirilmek istenen kefeni, Büyük Taarruz Zaferi’ni kazanarak yırtıp atmasıyla son bulmuş oldu.

FEVZİ ÇAKMAK PAŞA O YILLARI BÖYLE ANLATTI

Büyük Taaruz'un 101. Yılı! "Hacıanesti gel de ordularını kurtar" - Resim : 17
Mustafa Kemal Atatürk, Fevzi Çakmak ve İsmet İnönü

Mareşal Çakmak’ın, Büyük Taarruz’a ilişkin unutulan ve çok az kişinin bildiği açıklamaları ise 7 Eylül 1947’de Demokrat İzmir Gazetesi yazarlarından Naci Sadullah’a yapmıştı.

O zafer benim, şunun, bunun değil, bizimdir. Biz onu nasıl olsa kazanacaktık... Zira bu milletin, uzun müddet uşaklarının kölesi olarak yaşamayacağı muhakkaktı... Bizler, istiklalimize yapılan taarruzun def’ini, olsa olsa biraz hızlandırabilmiş, kolaylaştırabilmiş sayılabiliriz. Biz Anadolu’da, sade düşmanlarımızla değil, aynı zamanda, en yakın kavga arkadaşlarımızın hemen hemen düşman silahları kadar tehlikeli olan dalaletleriyle de mücadele ediyorduk...

101 YIL SONRA AYNI KARARLIKLA AYAĞA!

Büyük Taaruz'un 101. Yılı! "Hacıanesti gel de ordularını kurtar" - Resim : 19

Türk milletinin esir edilemez bir millet olduğu yeniden ispatlandı. Türk’ün büyük devlet adamları ve komutanlar yetiştiren “asker millet” olduğu bir kez daha gözler önüne serildi.

101 yıl sonra bugün ülkemiz yine birçok zorlukla mücadele ediyor. Akdeniz'de, Ege'de emperyalizmin namluları çevremizi sarmış. Batı namlularını Türkiye’ye çevirmişler, tehdit ettikleri ülkenin de Türkiye olduğunu açıkça ortaya koyuyorlar.

15-16 Temmuz'da yine Batı emperyalizmi NATO Gladyosu aracılığı ile Türkiye'yi işgal etmeyi, kendi egemenliğinde bağımlı bir devlet yaratmayı amaçlamıştı.

Büyük Taaruz'un 101. Yılı! "Hacıanesti gel de ordularını kurtar" - Resim : 20

Ülkemizde halen İncirlik üssü var, Kürecik üssü var Amerikan üslerini önce kendi ülkemizden temizlememiz gerekiyor. Türkiye'nin tam bağımsızlığı NATO egemenliğine hapis edilemez!

Büyük Taarruz'un 101. yıl dönümü vesilesiyle, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük için gösterdiği mücadeleyi, bu uğurda verilen fedakarlıkları ve kazanılan zaferin değerini bir kez daha hatırlamak ve gelecek nesillere aktarmak önemlidir. Bu vesileyle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı, minnet ve özlemle anıyor; Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini yürekten kutluyoruz.

Derleme: Samet Can Kocagür

Atatürk Mustafa Kemal Atatürk Türk Ordusu Ordu NATO Doğu Akdeniz Akdeniz Ege İzmir Afyonkarahisar Uşak Eskişehir Balıkesir Manisa Azerbaycan Sakarya büyük taaruz 30 AĞUSTOS BÜYÜK TAARUZ 101 YILI büyük taarruz'un sonuçları maddeler halinde Büyük Taarruz ne zaman başladı Başkomutanlık Meydan Muharebesi Tarihi Başkomutanlık Meydan Muharebesi İSMET İNÖNÜ FEVZİ ÇAKMAK