Çayırhan ihalesi yarın yapılacak
Hükûmet Çayırhan’ı özelleştirmede ısrarcı. İhale yarın. Bölge halkı göç etmek zorunda kalacakları için endişeli. Türkiye Maden-İş Sendikası santrali ve sahaları sattırmamakta kararlı. Oturma eylemini sürdüren emekçilerin, farklı mücadele yöntemleri de hazır


Ankara'nın Nallıhan ilçesine bağlı Çayırhan bölgesinde bulunan termik santral ve maden sahalarının özelleştirme ihalesi, madencilerin ve sendikaların sert tepkilerine rağmen yarın (4 Mart 2025) yapılacak. Madenciler, aylardır özelleştirme kararına karşı protesto eylemleri düzenlerken, son olarak 27 Şubat 2025 tarihinde kendilerini madene kapatma girişiminde bulundu. Ancak jandarmanın engellemesiyle karşılaştı. Madenin önüne kadar yürüyen emekçiler, santral önünde oturma eylemine başladı. O günden bugüne eylemlerini sürdüren madenciler, "Direne direne kazanacağız", "Maden, enerji vatandır, vatan satılmaz" sloganlarıyla direnişine devam ediyor.
AYLARCA EYLEMLER YAPILDI
Özelleştirme kararının ilk duyurulduğu Kasım 2024'ten bu yana, madenciler çeşitli eylemlerle tepkilerini dile getirdi. 20 Kasım 2024'te yaklaşık 500 madenci, özelleştirme kararına tepki olarak kendilerini madene kapattı. Bu eylem, dokuz gün sürdü ve kamuoyunda geniş yankı buldu. Aralık 2024'te, işçiler Ankara'ya yürüyüş başlatarak seslerini hükûmete duyurmaya çalıştı. Bu eylem sonucunda, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ihale tarihini 4 Mart 2025'e erteledi. Ancak, işçiler bu ertelemeyi yeterli bulmayarak özelleştirmenin tamamen iptal edilmesini talep etti. Şubat 2025'te, işçiler yeniden Ankara'ya yürüyüş düzenledi ve Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde eylem yaptı. Bu süreçte, sendika temsilcileri ve işçiler, özelleştirmenin bölgedeki istihdamı olumsuz etkileyeceğini ve iş güvencesinin tehlikeye gireceğini belirtti.
‘SESİMİZİ DUYURAMADIK’
Türkiye Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, özelleştirme kararının işçiler için bir "ölüm fermanı" olduğunu belirterek, "Madene kapandık olmadı, çadır nöbeti tuttuk olmadı, kilometrelerce yürüdük ama yine de sesimizi duyuramadık. Çayırhan'ın özelleştirilmesi, bizler için adeta bir ölüm fermanıdır.” dedi.
Akçul, eylemlerinin siyasi bir amaç taşımadığını vurgulayarak şunları söyledi: "Biz hiçbir siyasi otoritenin ya da çıkar grubunun sözcüsü değiliz. Bu, bizim ve çocuklarımızın geleceği için verilen bir ekmek kavgasıdır. Ayrıca, özelleştirme sadece bir santralin el değiştirmesi değil, binlerce işçinin geçim kaynağını kaybetme riski taşıyor. Devletimize ve milletimize bağlı insanlarız. Ancak bu yanlış karardan bir an önce vazgeçilmesini istiyoruz. Çalışanların iş güvencesi sağlansın, bize ait olan bizde kalsın.”
BÖLGE HALKI ENDİŞELİ
Çayırhan ve çevresinde yaşayan vatandaşlar da işçilerin mücadelesine destek veriyor. Özelleştirmenin bölgedeki sosyal ve ekonomik yapıyı olumsuz etkileyeceğini düşünen halk, işçilerin işsiz kalması durumunda ailelerin dağılmasından ve göç etmek zorunda kalmasından endişe ediyor. Bölge sakinleri, yetkililere çağrıda bulunarak, "Burada yalnızca bir işletme el değiştirmiyor, yıllardır emek veren binlerce insanın ekmeği, geleceği tehdit altına giriyor.” diye konuştu.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ise, kamuoyunda gündeme getirilen hususları dikkate alarak, ihale sürecinin şeffaf ve adil bir şekilde yürütüleceğini belirtti. Ancak, işçiler ve sendikalar, özelleştirmenin iptal edilmemesi durumunda eylemlerine devam edeceklerini ve haklarını sonuna kadar savunacaklarını ifade ediyor. Gözler, 4 Mart 2025 tarihinde yapılacak ihalede ve hükümetin bu süreçte atacağı adımlarda. İşçiler ve bölge halkı, yetkililerden taleplerine kulak vermesini ve özelleştirme kararının yeniden değerlendirilmesini bekliyor.
İLÇE BAŞKANLARI MEKTUP YAZMIŞTI
AK Parti ve MHP'nin ilçe başkanları da konuyla ilgili ortak bir mektup kaleme alarak, hükûmete özelleştirme ihalesinin iptal edilmesi yönünde çağrıda bulundu. Mektupta, özelleştirmenin bölgedeki ekonomik ve sosyal dengeleri sarsacağı, binlerce kişinin işsiz kalmasına yol açacağı vurgulandı. AK Parti Nallıhan İlçe Başkanı ve MHP Nallıhan İlçe Başkanı tarafından imzalanan mektupta şu ifadelere yer verildi:
"Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesi, sadece işçileri değil, tüm bölgeyi olumsuz etkileyecektir. İşsiz kalan madenciler, aileleriyle birlikte göç etmek zorunda kalacak ve bu da yerel ekonomiyi büyük ölçüde sarsacaktır. Santralin özelleştirilmesi halinde üretimde aksamalar yaşanacak, kamuya ait önemli bir enerji kaynağı özel sektörün insafına bırakılacaktır. Bu nedenle ihalenin iptal edilmesi için gerekli adımların atılmasını talep ediyoruz.”