Öcalan'ın çağrısı sonrası Erdoğan'dan ilk açıklama
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Önümüzdeki günlerde olumlu haberlerin alınacağı bir evreye giriyoruz.Kanlı prangayı ayağımızdan tamamen söküp atıyoruz. Beklenen tarihi müjdeyi vereceğiz.' ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın PKK'ya görüntülü çağrısının ardından Meclis'te konuşan Erdoğan, "Terörsüz Türkiye" adı verilen süreç hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, "Terör duvarı yıkılacak, acıların önüne geçilecek. Terörün kanlı prangalarını tamamen atacağız. Kazanan tüm Türkiye olacak. Önümüzdeki günlerde olumlu haberlerin alınacağı bir evreye giriyoruz. Cumhur İttifakı olarak milletimizin yıllardır beklediği müjdeyi yine birlkte vereceğiz." diye konuştu.
Öte yandan CHP'nin 2 Kasım'da yapılmasını teklif ettiği erken seçim çağrılarına yanıt veren Erdoğan, tartışmalara nokta koydu. Seçimlerin zamanında yapılacağını vurgulayan Erdoğan, "Anayasa ve Seçim Kanunu değişmediğine göre, Cumhurbaşkanı ve milletvekilliği seçimi 2028 yılında, mahalli idareler seçimleri 2029 yılında yapılacak. Takvimde parmağını rastgele bir pazar gününe bastırıp, “şu tarihte seçim yapılsın” demek sizin kendi hayaliniz olabilir, ama siyasetin ve milletin böyle bir gündemi yok." dedi.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
Terörsüz Türkiye çalışmalarının hiçbir yerinde şehitlerimizin hatırasına gölge düşürecek, onların ruhunu incitecek bir adım yoktur ve olamaz. Şehitlerimizin uğruna can verdiği değerlerin rehberliğinde, Türkiye’yi inşallah yarım asırlık bir musibetten kurtarıyor; ülkemizin ayağına vurulmuş bu kanlı prangayı tamamen söküp atıyoruz. Şehitlerimizin fedakarlıklarıyla yazılan kardeşlik destanımızı çok daha güçlü, çok daha muhkem bir şekilde geleceğe taşıyoruz.
Şunu vatandaşlarımızın çok ama çok iyi bilmesini isterim: Terör duvarı yıkıldıktan sonra, Allah’ın izniyle, her şey çok daha farklı olacak. Daha fazla acının, daha fazla göz yaşının önüne geçilecek. Bunun da kazananı, hep söylediğim gibi; Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla tüm Türkiye olacak, ardından tüm bölgemiz ve bölgedeki kardeşlerimiz olacak. Ne yapıyorsak, işte bu anlayışla, bu hassasiyetle yapıyoruz.
DEM'LE GÖRÜŞME
Pazartesi günü DEM Parti Meclis Başkanvekili Sayın Pervin BULDAN ile Şanlıurfa Milletvekili Sayın Mithat SANCAR'ı Külliyemizde kabul ettik. Kendileriyle oldukça verimli, yapıcı, samimi bir görüşme gerçekleştirdik Terörsüz Türkiye hedefimizi kuvveden fiile çıkarma irademizi teyit ettik. Önümüzdeki günlerde olumlu haberlerin alınacağı bir evreye giriyoruz. Bu hayırlı sürecin, herhangi bir yol kazası yaşanmadan, karanlık ve kirli mahfiller tarafından sabote edilmesine fırsat vermeden, mümkün olan en kısa sürede, başarıyla neticelenmesini temenni ediyoruz.
BAHÇELİ'YE TEŞEKKÜR
Cumhur İttifakı ortağımız, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin dünkü grup toplantısında verdiği güçlü mesajlardan ötürü kendisine bir kez daha kalpten teşekkür ediyorum. İttifak ortakları olarak ilk günden itibaren nasıl tam bir dayanışma, işbirliği ve eşgüdüm içinde hareket ettiysek, inşallah bundan sonraki süreçte de yine birlikte yol yürüyeceğiz. Milletimize on yıllardır hasretle beklediği o tarihi müjdeyi, Allah’ın izniyle, yine birlikte vereceğiz. Rabbim işlerimizi kolaylaştırsın, yar ve yardımcımız olsun, diyorum.
ORMAN YANGINLARI
Muhalefetin hezeyanlarına, tahriklerine ve artık darbe çığırtkanlığına varan sorumsuz söylemlerine geçmeden evvel, son Grup Toplantımızdan bu yana ülke gündemini meşgul eden iki konuya kısaca değinmek istiyorum:
Son haftalarda hepimizi yaralayan çok sayıda orman yangını meydana geldi. Bin 387’si ormanlık alanda, bin 895’i orman dışı alanlarda olmak üzere, bu yıl toplam 3 bin 282 yangın farklı şehirlerimizi etkisi altına aldı. Yangınlara ilk andan itibaren; 27 uçak, 105 helikopter, 6 bin kara aracı, 25 bin personelle müdahale ettik. Hava araçlarımız yaz başından bu yana 19 bin 880 sorti yaptı; 65 bin 300 ton su attı. Bu yangınların 864’ü ise 26 Haziran’dan sonra yaşandı; yani, yıl başından itibaren çıkan yangınların dörtte biri sadece son 13 günde vuku buldu. Yangınların tamamını hamdolsun kontrol altına aldık.
Son iki haftada İzmir, Sakarya, Hatay, Bilecik, Manisa, İstanbul ve Bursa’da ciddi boyutlara ulaşan 20 büyük yangına karşı amansız bir mücadele verdik. Bu vesileyle, orman yangınlarının bertaraf edilmesinde canları pahasına görev yapan tüm personelimize buradan teşekkür ediyorum. İzmir Ödemiş’teki yangına müdahale ederken şehit olan Orman İşçilerimiz İbrahim DEMİR’e ve Ragıp ŞAHİN’e Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.
Küresel ısınma ve iklim krizinin yol açtığı sorunları Avrupa’dan Amerika’ya herkes yaşıyor. Avrupa ülkeleri, bizim gibi ciddi orman yangınlarıyla mücadele ederken, Amerika’nın TEKSAS eyaleti son yılların en büyük sel felaketiyle boğuşuyor. Akdeniz Kuşağında yer alan bir ülke olarak, iklim krizini çok daha şiddetli bir şekilde hissediyoruz. 2021 yılında, kendi özel koşullarımızı ve kalkınma hedeflerimizi ön planda tutarak Paris İklim Anlaşmasını imzaladık. Paris İklim Anlaşmasının devamı ve gereği niteliğindeki İklim Kanunumuz da Meclisimizde kabul edildi; bugünkü Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.
İKLİM KANUNU
İklim Kanunu ile; Afetlerin sebep olduğu kayıp ve zararları asgari seviyeye indireceğiz. Ulusal Katkı Beyanımız doğrultusunda hazırladığımız eylem planlarımızla sera gazı emisyonlarını azaltacağız. Temiz teknolojinin kullanımını ülkemizin tamamını kapsayacak şekilde, daha da yaygınlaştıracağız. İklim Kanunu ile aynı zamanda; Sektörlerimizin daha temiz ve daha verimli üretim süreçlerini yasal güvence altına aldık.
İklim Değişikliği Başkanlığımızın görev ve sorumluluklarını netleştirdik. Şunu da açık ve net ifade etmek isterim: “Tarım yasaklanacak”, “Çiftçi istediği ürünü ekemeyecek”, “Millete yapay et yedirilecek” türünden safsatalarla bu kanunu kötülemek, çok büyük bir şuursuzluk örneğidir. “Paris İklim Anlaşmasıyla küresel güçlerin tarım arazilerimize el koyacağı” iftirasını kulaktan kulağa yaymaya çalışanlar, milletimize ve devletimize karşı yürütülen sinsi operasyonun bilinçli veya bilinçsiz, maşalığını yapmaktadır.
Milletimizin her bir ferdi şu konuda emin olsun: İklim Kanunu, tamamen yerli ve millî bir kanundur. Halkımızın sırtına yük bindirmek için değil, evlatlarımıza daha temiz bir çevre, daha sağlıklı bir gelecek bırakmak için hazırlanmıştır. Buradan komplo teorileriyle mantıklı düşünme yeteneklerini kaybedenlere de şunu hatırlatıyorum: Değil tarım alanlarımızı, bir karış toprağımızı dahi teslim alacak güç, dünya üzerinde henüz mevcut değildir.
Yeri geldiğinde her şeyden, hatta “SER”imizden geçeriz, ama evelallah, Türkiye’yi ve Türk Milletini savunmaktan asla vazgeçmeyiz. Bilhassa çevre konusunda “dolar yeşilini” orman yeşilinden, “avro mavisini” deniz mavisinden daha fazla sevenlerden ders almayız; sözlerine de zerre kadar itibar etmeyiz.
ÖZEL'E YÜKLENDİ
Şimdi bu partinin başında, şaibeyle anılan Kasım 2023 Kurultayının ardından getirilen bir şahıs var. Oturduğu koltuğu bir türlü dolduramayan bu zat, her fırsatta kürsüye çıkıyor, affedersiniz “meyhane ağzıyla” bağırıyor, çağırıyor, höykürüyor, tuhaf el-kol hareketleri yapıyor, sonra da dönüp arkasını gidiyor.
Bir sonraki kürsüde, daha önce söylediklerinin tam tersi bir sürü zırvayı arka arkaya sıralayıp, yeni hezeyanlara yelken açıyor. Paniğin, telaşın, tükenmişliğin tüm emarelerini biz bu zatta görebiliyoruz.
Konuşmalarında tutarlılık desen, yok. Mantık örgüsü desen, hak getire. Bizim halkımız “karikatür tipleri” sever. Milletimiz, CHP Genel Başkanı sıfatıyla mecburen maruz kaldığı bu şahsın sahnedeki garip hallerini, çekirdek çitleyip çay içerek seyrediyor, gülüyor, eğleniyor, sonra da işine gücüne bakıyor.
Bir nev’i bedava komedi… Ülkeye bir faydası yok, ama en azından milleti eğlendiriyor. Fakat Türkiye açısından trajikomik bir durumla karşı karşıyayız. Çünkü bu pespayeliğin gerisinde utanç verici bambaşka bir tablo var. Biliyorsunuz yargı, Cumhuriyet tarihinin en büyük hırsızlık çetesine, gelmiş geçmiş en pervasız organize suç örgütüne yönelik bir soruşturma açtı.
Şikâyet edenlerin, şikâyet edilenlerin, rüşvet alanların, şehirleri adeta haraca bağlayanların, insanları zor duruma düşürüp soyanların hepsi CHP’li… İstanbul’dan başlayan bu hırsızlık, haraç, rüşvet düzeni, dalga dalga pek çok ile, ilçeye uzandı. Yani “ahtapotun” farklı il ve ilçelerdeki kolları birer birer deşifre olmaya başladı. Diğer şehirlerde de manzara aynı. Orada da şikâyet edenlerin ve edilenlerin cem-i cümlesi CHP’li... Gazetelere ve televizyonlara yansıyanları sizler de görmüşsünüzdür.
'HALK PARTİSİ, OLMUŞ HARAÇ PARTİSİ'
Bakın burada sadece bir örneği sizlerle paylaşacağım… “TOKİ’YLE YARIŞACAK VİZYON PROJEMİZ” dedikleri İzmir’deki kooperatif skandalında; failler de, mağdurlar da, feryatlarını CHP Genel Merkezine duyuramadıkları için gidip haklarını mahkemelerde arayanlar da, CHP’lilerden oluşuyor. İşin daha vahim tarafı, skandal henüz inşaat aşamasındayken, dikkatinizi çekerim, “DEMİRDEN ÇALDIKLARI” için patlak veriyor. Söz konusu kooperatif, CHP Yönetiminin “BU MODELİ TÜRKİYE'NİN HER İLİNE YAYACAĞIZ” diyerek örnek gösterdikleri bir proje… Hani derler ya “güler misin, ağlar mısın”; bunlarınki tam o hesap.
Nerden tutsan, sapır sapır dökülüyor. 100 YILLIK HALK PARTİSİ, OLMUŞ HARAÇ PARTİSİ… Neticede, yüzlerce mağdur son çare olarak gidiyor yargıya başvuruyor. Yargının tek yaptığı, önüne gelen bu şikâyetlerin gereğini yerine getirmekten ibaret. Yani ortada siyasi değil, tamamen hukuki bir süreç var. Ve bu sürecin hiçbir tarafında biz yokuz. Ancak CHP muvazeneyi öylesine kaybetmiş durumda ki, rüşvet alınırken suçüstü yapılan, baklava kutularından EURO’ların fışkırdığı bir cürmümeşhut olayını dahi, utanmadan bize mâl etmeye kalkıyor.
'SEN BU KAFYALA GİDERSEN DAHA ÇOK ŞOK OLURSUN'
Gözaltılar olunca hemen “siyasi operasyon” dediler; rüşvet görüntüleri ortaya çıkınca, yerlerine kös kös oturdular. Şimdi CHP Genel Başkanı çıkmış, “şok oldum” diyor. Sen bu kafayla gidersen Özgür Efendi, daha çok şok olursun, mahcup olursun, en sonunda rezil-rüsva olursun. Manavgat rezaletinin bir başka yanı şudur: Bunlar, ellerini attıkları her şey gibi, ülkemizin en meşhur markalarından olan baklavayı da kirletmişlerdir. CHP zihniyetinin en son kurbanı, baklava olmuştur. Şu gerçeği, CHP’nin kabullenmesinde fayda olduğuna inanıyorum:
CHP yönetimi hırsıza, yolsuza, sahtekara, sırf kendi partilerinden diye hoşgörülü davranabilir; fakat devletin hiçbir kurumu böyle yapmaz, yapamaz. Çalınan her kuruşun, alınan her rüşvetin, çökülen her kamu malının hesabını hukuk önünde sormak, yargı ve emniyet birimlerinin asli vazifesidir.
CHP Genel Başkanı tehdit, hakaret ve hezeyan dozunu ne kadar artırırsa artırsın, her defasında bu hakikatle yüzleşecektir. Altını çizerek tekrar söylüyorum: İster valizde, ister baklava kutusunda olsun, rüşvet aldıysanız… Vatandaşa harcanması gereken kaynakları birilerine peşkeş çektiyseniz… Milletin namusunuza emanet ettiği belediyeleri arpalığa çevirdiyseniz… Halkın parasını hamuduyla götürdüyseniz, kusura bakmayın, yargıya “tıpış tıpış” hesap vereceksiniz. Biz de, Anayasa ve yasaların verdiği yetkiler çerçevesinde, gerekenin yapılması için üzerimize ne düşüyorsa, yerine getirmeyi kararlılıkla sürdüreceğiz.
CHP'YE 'ERKEN SEÇİM' YANITI
Anayasa ve Seçim Kanunu değişmediğine göre, Cumhurbaşkanı ve milletvekilliği seçimi 2028 yılında, mahalli idareler seçimleri 2029 yılında yapılacak. Takvimde parmağını rastgele bir pazar gününe bastırıp, “şu tarihte seçim yapılsın” demek sizin kendi hayaliniz olabilir, ama siyasetin ve milletin böyle bir gündemi yok.
Millet en son seçimde bize yüzde 52,18 ile ülkeyi 5 yıl yönetme görevi verdi; Allah’ın izniyle bu süreyi sonuna kadar kullanacağız. Dolayısıyla, bu zatın şu anda hangi sandıktan, hangi seçimden bahsettiğini bilmiyoruz. Bunlar sandığı, kendi iç mücadelelerinde sergiledikleri tiyatronun bir aksesuarı sanıyorlar. Halbuki sandık, namustur. Cumhuriyet de bir kurallar ve kurumlar rejimidir. Şayet Cumhuriyeti ve demokrasiyi, hukuk önünde hesap veren hırsızlarınızı milletvekili yapıp yargıdan kaçırma projesine dönüştürmek istiyorsanız, hiç kusura bakmayın, millet buna müsaade etmez.
26 yıl sonra ilk video: Öcalan'ın yanındakiler kim?Gündem
Türkiye bu olayı konuşmuştu! Özel’e yumruk atan saldırgan hakim karşısındaGündem
Yılmaz Büyükerşen'in vakfına kayyum atandıGündem
Öcalan'ın yeni görüntüsü yayınlandıGündem