Darp edilen işçi belediyeyi dava etti

İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışanı Çağlar Kızılyıl, belediyede görevleri dışındaki işlerde zorla çalıştırıldığını, reddedince de baskı gördüğünü, ardından Mayıs 2023’te haksız şekilde işten atıldığını belirtti. Hakkını alabilmek için belediye önünde eylem başlayan Kızılyıl, eski Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in koruma polisleri tarafından darp edildiğini söyledi. Kızılyıl, İZSU’da bazı rüşvet olaylarına tanıklık ettiğini ileri sürdü, elindeki belgeleri çok sayıda kişiye ulaştırmak istediğini ancak tehdide maruz kaldığını iddia etti. Darp edilmesiyle ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunan Kızılyıl, davayı çekmesi için hem kendisine hem ailesine tehditler geldiğini kaydetti.

‘MÜLAKATLARDA TORPİLLER VARDI

’ “Haksız kazanç sağlayanlar, baskı yapanlar hala koltuklarında oturuyor. Ben ise tehditler yüzünden Türkiye’yi terk etmek zorunda kaldım.” ifadelerini kullanan Kızılyıl, yaşadıklarını Aydınlık’a anlattı: “Biz yıllarca Çiğli’de CHP İlçe Başkanlığında çalıştık. Çiğli Belediyesinin de kadrolu işçisiydim. Burada gördüğüm usulsüzlükleri CHP Genel Merkezinde Özgür Özel’e şikâyet ettim. Bu olay duyulunca beni belediyeden attılar, Büyükşehir’e sürdüler. İşimin dışında bir işe verdiler. “Beni ilaçlamacı yaptılar. ‘Ben kepçeciyim. Beni şoför olarak alın ya da süpürgeci yapın.’ dedim. Mülakatta ilaçlamacı ol dediler ama sonrasında başka bir yer söylediler. Evrak işi yaptım sonra tekrar değiştirdiler, ‘Yanlış oldu’ deyip oradan oraya sürdüler.

‘SENDİKA DA DESTEK ÇIKMADI’

Son olarak İZSU Kanalizasyon Daire Başkanlığı’nda görevlendirildiğini ve burada rüşvet olaylarına tanıklık ettiğini iddia eden Kızılyıl, “Çalışanlar halktan sigara ve yemek karşılığında iş yapıyordu. Normalde ücretsiz olması gereken hizmetler için para alıyorlardı. Müdüre bildirmeme rağmen hiçbir işlem yapılmadı, aksine tehdit edildim.” dedi ve şöyle devam etti:

“Bazı belediye çalışanları, talimatla yasaklanan işleri yaptılar. Bu konuda tutanak da tutmadılar. Bu kişilerin fotoğraflarını çekip müdüre gösterdim ama ona rağmen ben tehdit edildim. Sendika temsilcileri de destek çıkmadı.

‘İŞ DEĞİŞTİ GÖREV TANIMI DEĞİŞMEDİ’

“İnsanı ekmeyi ile tehdit etmek namussuzluktur. Ben de bir süre temizlik yaptım, evraklara baktım derken sürekli bir değişiklik olunca ‘Ben herkesin işini yapamam. Bir görev tanımı var ama ben 3, 4 işe bakıyorum. Yetişemeyince de bana tutanak tutuyorsunuz, azarlıyorsunuz.’ dedim. Ondan sonra beni insan kaynaklarına aldılar. Görev tanımımı değiştirmelerini istedim çünkü sigortam, maaşım buradan yatıyor. Maaşım yüksek yatması gerekiyor. Değiştirmediler. Bir süre insan kaynaklarında devam ettim. Baskı başladı. Ben yürüyerek gidip evrak getirip geliyorum. Çaycıya yardım ediyorum, temizlik yapıyorum. Hepsini bir arada yapmaya başladım. İnsan kaynaklarında ben işçi alımlarına da baktım, kişisel, özlük dosyalarına da baktım. Yolsuzluk evraklarına da denk geldim. Gönderdiğim yerlerde avukatlar ‘Büyük bir yolsuzluk.’ dedi ama herhangi bir işlem yapılmadı.”

BELEDİYEYE SORMAK İSTEDİK

Kızılyıl’ın iddialarını Büyükşehir Belediyesine ve İZSU’ya sormak istedik. Belediyenin söz konusu birimlerinin kurumsal numaralarını birkaç kez aradık, kurumsal e-posta adreslerine sorularımızı ilettik. Belediye Basın Sorumlusuna da cep telefonu üzerinden yanıt hakkı vermek istedik. Ancak haberimiz baskıya gittiğinde herhangi bir dönüş olmamıştı.