Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul 16°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

DEM Eş Başkanları YPG’yi ayrıştırdı

Öcalan’la görüşme heyetinde yer alan Sırrı Süreyya Önder, ‘Çağrı herkes için geçerli.’ derken, DEM Eş Genel Başkanları tersini ileri sürdü. Eş Genel Başkanlar TBMM’de komisyon kurularak sürecin götürülmesini önerdi... İşte DEM Eş Genel Başkanlarının görüşleri...

DEM Eş Başkanları YPG’yi ayrıştırdı

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın silah bırakma ve fesih çağrısıyla ilgili soruları yanıtladı. Meclis’te gazetecilerle bir araya gelen Eş Genel Başkanların terör örgütü PKK’nın Suriye’deki uzantısı YPG/ SDG’ye dair vurguları öne çıktı. Eş Genel Başkanlar, Öcalan’ın mektubunun YPG/ SDG’ye yönelik olmadığını ileri sürdü.

DEM Eş Başkanları terörle mücadele kanunu, infaz yasası, eşit vatandaşlığa dayalı siyasi ve hukuki düzenlemeleri şart olarak değil “zemin” olarak dile getirdiklerini ekledi. Bu zeminin olmazsa olmaz olduğunun altını çizdi. Eş Başkanlar anayasa tartışmalarından sürecin ilerleme yöntemlerine kadar görüşlerini paylaştı.

ÖNDER’E DÜZELTME

Öcalan’la görüşme heyetinde yer alan DEM Partili Sırrı Süreyya Önder önceki akşam Habertürk TV’de “Öcalan'ın çağrısı ağırlıklı olarak tabii ki PKK'ya. Ana muhatap o. YPG örgütlenmesi de Öcalan'dan ilhamla yapılan bir şeydir. Şunu bir kenara olgu olarak koyalım. Silahlar devre dışıdır. Bütün herkes için geçerlidir. Belki Pervin Hanım'la beraber Rojava'ya da gideceğiz.” demişti.

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ise YPG/ SDG’yi ayrı tuttu. Hatimoğulları, “Çağrı metni burada. Çağrıda SDG geçmiyor.” ifadelerini kullandı. Bakırhan da, “Çağrı’yı Öcalan kendi örgütüne yaptı. Burası net.” diye konuştu.

‘SDG SURİYE’NİN İÇ İŞİ’

Tülay Hatimoğulları, Öcalan’ın mesajının YPG/ SDG’yi kapsayıp kapsamadığı sorusuna şöyle yanıt verdi:

“Ben Halk TV’deydim. Sayın Sırrı Süreyya Önder’le programlarımız neredeyse çakışıyordu. Çağrı metni burada. Çağrıda SDG geçmiyor. Önder’in ifade ettiği konu tam olarak şu aslında: Metinde geçmeyen bir şeyi bizim söyleme yetkimiz yok. Sayın Öcalan PKK’ya bir çağrı yaptı. PKK kendi örgütüdür. Geri kalan kısmı kendi tasarruflarıdır. Sırrı Başkan’ın yaklaşımı, ben de buna katılıyorum, Türkiye’de Kürt sorununun barışçıl ve demokratik çözümü elbette ki Suriye’yi de Irak’ı da İran’ı da pozitif olarak etkileyecektir... Bu SDG meselesi Suriye’nin bir iç işidir. SDG’nin de kuracağı diyalog Suriye hükümetiyledir. Bu metinde olmayan bir şeyi içinden çekerek onu başlığa taşımak o bizim sorumluluğumuzda değil. Bizim okumamız farklı çünkü realitenin kendisi.”

‘SURİYE’DE DENKLEM FARKLI’

Tuncer Bakırhan şunları kaydetti:

“PKK, Türkiye merkezli, şu anda toplantı yaptığımız kentte kurulan yarım asırlık bir örgüt. Çağrıyı Öcalan kendi örgütüne yaptı. Burayı bir defa netleştirelim. İkincisi Suriye’de farklı bir denklem var. Henüz oturmamış bir rejim var. Dolayısıyla nasıl bir yönetim biçimi olacağı bile belli olmayan, silahların konuştuğu, insanların katledildiği bir yerden bahsediyoruz. Sayın Öcalan yaptığımız 4 saatlik konuşmada orayı tarif etmedi. Kaldı ki SDG’nin kendisi de sadece Kürtlerden oluşmuyor. Türkiye’nin 50 yıllık bir meselesi çözülürken ve bundan heyecan duymak varken buraya niye girdik anlamadım. Tabi ki Sayın Öcalan’ın orada da bir taraftar kitlesi var. Buradaki çözüm orayı da etkileyecek. Sürecin ilerlemesi için çalışmak ve herkesin buna uygun bir dil tutturması çok önemlidir.”

‘AYRIŞTIĞIMIZ NOKTA YOK’ DİYEMEDİ

DEM Eş Genel Başkanları Aydınlık’ın “Öcalan şartsız bir silah bırakma ve fesih çağrısı yaptı. Siz ise çeşitli şartlar öne sürmeye başladınız. Öcalan'ın çağrısını harfiyen destekliyor musunuz yoksa ayrıştığınız noktalar var mı?” sorusunu da yanıtladı. Tülay Hatimoğulları şöyle anlattı:

“Bahsini ettiğimiz noktaları şart ve koşul gibi ele almayı yanlış buluyoruz. Bunları sürecin zemini olarak görmek lazım. Diyeceksiniz ki ‘Zemin dediğiniz şey de şart değil midir?’ Değildir, şart bambaşkadır. Sayın Öcalan’ın çağrısında fesih ile değişim ve dönüşüm var. Bu güncel meseleleri aşan bir durum. Kendisi de Ömer Öcalan’la görüşmesinden itibaren Kürt sorununun çatışma ve şiddetten arındırılmasının yolunun hukuki ve demokratik zeminin açılmasından geçtiğini ifade ediyor.”

‘KARŞITLAŞTIRMAYA GÖTÜRMEYİN’

Hatimoğulları sürecin Öcalan ile DEM Parti arasında bir karşıtlaştırmaya götürülmemesi uyarısıyla şöyle devam etti:

“PKK bir sebep değil, sonuçtur. Bu sonucu beraber ortadan kaldırmanın yolu parlamentonun sorumluluk alması ve demokratik zemininin açılmasıdır. Bu herkese yarayacak olan bir şey. Bir çiçek ekeceksiniz, bunun adı barış. Buna bir toprak gerekir, saksı gerekir. Bunu kalkıp ‘DEM’in koşulları var, Öcalan’ın koşulları var.’ diye bir karşıtlaştırmaya götürürsek bu zemin oluşmaz. O yüzden bizim bahsini ettiğimiz demokratikleşme zaten haktır, olması gerekendir.”

‘MECLİS MERKEZLİ OLSUN’ ÖNERİSİ

Hatimoğulları ve Bakırhan, devlet ve hükümetin hızlı adımlar atması gerektiğinin altını çizerek bunun ilk halkasını ‘Öcalan’ın iletişim imkânlarının sağlanması’ olarak tarif ettiler. Bakırhan, “Sayın Öcalan'ın bir biçiminde toplanan bu kongrede konuşması gerekiyor. Teknoloji gelişti. Bunun sağlanması yararlı olur, inandırıcı olur.” dedi. Hatimoğulları da “Atılacak adımların en önemlisi, kongre için özellikle söylüyorum: Sayın Öcalan'ın görüşmek istediği bütün kesimlerle görüşmesinin önünün açılması.” cümlelerini ekledi.

Eş Genel Başkanlar, AK Parti ve MHP dahil parlamentodaki bütün siyasi partilerle yeniden görüşmeye başlayacaklarını duyurdu. Sürecin ilerleyişine dair önerilerini ise şu şekilde sundu:

“Meclis’te kurulacak bir çalışma grubu ve komisyonla işe başlanabileceğini düşünüyoruz. Grubu olan olmayan ayırt etmeksizin parlamentoda temsil edilen herkesin bu komisyonda bulunması çok önemli. Zaten böyle bir zemin var.”

SURİYE’NİN KUZEYİNE GİTME PLANI

DEM’li Başkanlar, Öcalan’ın YPG/SDG’li Mazlum Abdi’ye mektubu ve Suriye’nin kuzeyine ziyaret planıyla ilgili şu bilgileri paylaştılar: “Evet oraya yani Mazlum Abdi’ye bir mektubun gittiği bilgisi bizde var. Ama içeriğine dair bilgimiz yok... Rojava’ya gitme düşüncesi var ancak henüz planlanmadı.”

DEM Partililer, anayasa yapımı ve 66. madde sorularını ise sığ tartışmalara yol açacağı gerekçesiyle yanıtlamaktan kaçındılar.

“Bu diyalog süreci tek başına anayasa değişikliğine indirgenmemeli.” mesajı verdiler.

CHP’YE SERT SÖZLER

Buluşmada Tuncer Bakırhan’ın CHP’ye dair yorumları da dikkat çekti. Bakırhan, bazı CHP’li isimlerin süreci Recep Tayyip Erdoğan’ı yeniden Cumhurbaşkanı adayı yapmaya indirgeyen tavırlarına sert çıktı:

“Ayıptır. İki dönem Cumhurbaşkanı adaylarına oy verdik biz. Erdoğan'a mı oy verdik? Son seçimlerde halkımız tabanda kendilerinin uzlaşısıyla istedikleri adayları seçtiler. Biz ne zaman iktidarla kapılı kapılar arkasında siyaset yaptık, pazarlık yaptık? CHP’nin bir türlü bu denkleme doğru yerden, doğru biçimden girmemesinin de bir göstergesidir bu söylemler... CHP bu süreci böyle heba etmemeli. Beğenmiyorsa kendi çözüm önerilerini, politikalarını, yol haritasını ortaya koymalı... Asıl AKP'yi 22 yıldır ayakta tutan bu muhalefetin aklıdır, mantığıdır. Türkiye'nin birinci partisi olacaksın, Türkiye'nin en temel sorununa yol haritan yok, çözüm önerin yok. Bir yol bulmaya çalışanlara da ‘Anlaştı, uzlaştı, seçtirmek için yapıyor?’ diyor."

DEM Parti Tülay Hatimoğulları Tuncer Bakırhan PKK Abdullah Öcalan