Denizlerimizde yeni ‘koruma alanları’
Türkiye’nin yeni Deniz Koruma Alanları (DKA), BM’nin Hükümetlerarası Oşinografi Komisyonu’na kaydettirilen Deniz Planlama Haritası’na işlendi. DKA'ların arasında Kuzey Ege ve Fethiye-Kaş açıklarında iki alan bulunuyor.
Türkiye'nin yeni Deniz Koruma Alanları (DKA), Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) bünyesindeki Hükümetlerarası Oşinografi Komisyonu (IOC)’na kaydettirilen haritaya işlendi.
Dışişleri kaynaklarından edinilen bilgiye göre, söz konusu güncelleme, Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM)’nin ilgili kurumların katkılarıyla hazırladığı ve geçen ay UNESCO'ya bağlı IOC’ye kaydettirilen haritaya işlendi.
DKA'ların arasında Kuzey Ege ve Fethiye-Kaş açıklarındaki iki alan dikkat çekerken, Türkiye'nin çevre denizlerinde başka DKA'lar da yayımlanacak.
DKA'larda deniz ekosisteminin korunacağı ve çevresel önlemler alınacağı öğrenildi. Kaynaklara göre, söz konusu DKA'lar denizlerde seyrüsefer serbestisini etkilemeyecek. Tarım ve Orman Bakanlığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı arasında DKA'ların statüleri ve mevzuatına dair koordinasyon çalışmaları devam ediyor.
TÜRKİYE ÇEVRE DENİZLERİNE DAHA FAZLA SAHİP ÇIKIYOR
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da daha önce, Finike açıklarında “Finike Denizaltı Dağları Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan etti. Buna ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı 16 Ağustos 2013 tarihli ve 28737 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandı. Fethiye-Kaş açıklarında tesis edilen DKA ile birlikte, Türkiye'nin Akdeniz'de koruduğu çevre alanları kapsamının genişlemesiyle Türkiye, çevre denizlerine giderek daha fazla sahip çıkıyor.
MUKABİL ADIMLAR ATIYORUZ
Deniz parklarının esasen denizin belli bir bölgesini korumak amacıyla kurulan, sürdürülebilirliği destekleyen faydalı araçlar olduğunu belirten kaynaklar, Türkiye'nin de deniz çevresini korumaya yönelik tecrübesiyle bu alanların sayılarını artırmayı hedeflediğini vurguladı.
Yunanistan'ın 21 Temmuz'da İyon ve Ege Denizlerinde iki deniz parkı ilan ettiğini hatırlatan kaynaklar, şunları kaydetti:
"Yunanistan'ın tek taraflı adımlarını ve Ege'de fiili durum yaratılmasını Türkiye'nin kabul etmeyeceği herkesçe bilinmektedir. Uluslararası anlaşmalarla Yunanistan'a devredilmemiş ada, adacık ve kayalıklardan oluşan Coğrafi Formasyonlar (gri alanlar) üzerindeki uygulamalar da dahil olmak üzere Yunanistan'ın Ege'deki oldubitti gayretleri hiçbir hukuki sonuç doğurmaz. Bu teşebbüslerin, Türkiye'nin meşru hakları ve çıkarları üzerinde de hiçbir etkisi olamaz. Türkiye'nin bu konudaki pozisyonunu, Dışişleri Bakanlığı tekraren duyurdu ve kayda geçirdi. Yunan muhataplarla yapılan görüşmelerde de bu hususlar vurgulanıyor."
Kaynaklar, Türkiye'nin geçen aylarda tüm denizlerini kapsayan Deniz Mekansal Planlaması'nı kamuoyuna açıkladığına ve BM'nin ilgili kuruluşuna kaydettirdiğine dikkati çekti. Dışişleri Bakanlığı ve ilgili kurumların eşgüdümünde, Deniz Koruma Alanlarına ilişkin bir süredir yürütülen çalışmaların tamamlandığını paylaşan kaynaklar, "Kuzey Ege'de Gökçeada açıklarında ve Akdeniz'de Finike açıklarında Deniz Koruma Alanları ilan ediliyor. Söz konusu iki Deniz Koruma Alanı, Deniz Mekansal Planlama haritasına dercedilmekte, işlenmektedir." dedi. Kaynaklar, ilgili ekonomik sektörlerin faaliyetlerini engellemeden gelecek dönemde her denizde olacak şekilde bu alanların sayısının artırılacağını aktararak, uluslararası deniz hukukunun Ege gibi yarı kapalı denizlerde kıyıdaş devletler arasında çevre konuları dahil işbirliğini teşvik ettiğini anımsattı.
Türkiye'nin Yunanistan'a bu yönde çağrı yapmayı sürdürdüğünü ve aynı zamanda gelişmeleri takip ederek mukabil adımlar attığını belirten kaynaklar, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Miçotakis tarafından 7 Aralık 2023'te imzalanan "Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi" çerçevesinde sorunların uluslararası hukuk, hakkaniyet ve iyi komşuluk temelinde çözümüne dair tutumun Türkiye tarafından muhafaza edildiğini vurguladı.