Devlet Bahçeli'den Öcalan'a yeni çağrı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Öcalan, bir kez de PKK’nın Suriye ve Avrupa yapılanmasına çağrı yapmalı' dedi. Öte yandan Suriye'ye operasyon sinyali veren Bahçeli, ' Ankara ile Şam’ın ortak iradesiyle askeri müdahalenin kaçınılmaz hale geleceği herkesçe bilinmelidir' dedi.
Hürriyet Gazetesi'nden Nedim Şener, Devlet Bahçeli ile yaptığı görüşmeyi köşesine taşıdı.
'HEPİMİZE GÖREVLER DÜŞÜYOR'
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın, fesih kararının ardından bugün hala aynı noktada olmasının önemli olduğuna dikkat çeken Bahçeli, “Türkiye bundan sonra terör sorunu ile yaşayamaz, bunun mutlaka sonlandırılması lazım ve bu konuda da hepimize de görevler düşüyor” dedi.
Bahçeli, 1 Ekim’de DEM partililerin elini sıkmasını da tamamen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açış konuşmasından etkilenerek kendi kararı olduğunu, 15 Ekim ve 22 Ekim’de PKK’nın kendini feshetmesi konusundaki çağrısının karşılık görmesinden sonra devlet kurumlarının dikkatini çekerek sürece dahil olduklarını söyledi.
'BUNU DEM HEYETİNE ANLATTIM, ÇOK ŞAŞIRDILAR'
11 Temmuz’da PKK’lıların silah yakmasının silah gömülmesinden daha anlamlı olduğunu belirten Bahçeli, “Silah gömmek daha sonra çıkartılacağı anlamını taşır, ama silah yakmak artık geri dönüşü olmayan bir yoldur ve bu da çok anlamlıdır” dedi.
PKK’lıların silah yakmasını TV’den izlediğini anlatan Bahçeli, şunları kaydetti:
“Dağdan gelen 15’i erkek 15’i kadın teröristlerin silah yakmasını televizyondan izlerken bir tek şeyin eksik olduğunu düşündüm. Silahları yakılması için kazana bırakan ve tekrar geldikleri gibi dağa dönen grup içindeki kadınları ayırmalı ve ailelerine kavuşmaları sağlanmalıydı. Çünkü eğer silah bırakacaklarsa, elbette hiçbir teröristin dağda yapacağı bir şey yoktur, ama silah bıraktıktan sonra kadınlar dağda ne yapacak? Onların mutlaka ailelerine kavuşması lazım, bu konuya özel önem vermek gerekir. Ben bunu DEM heyetine de anlattım, çok şaşırdılar ve etkilendiler.”
Bahçeli, TBMM’deki komisyon çalışmalarını da şöyle değerlendirdi:
“Ben önce 100 üyeli olsun dedim ama sonra mevcut durum ortaya çıktı. Önemli olan sayı değil, komisyonun yapacağı çalışmalar. Terör konusundaki tüm tarafların komisyona çağrılmasını, bu konuda düşüncesi olan herkesin dinlenmesini adeta ‘petekten süzülen bal’ gibi ortaya çıkacak yapıcı önerilerin TBMM’ye teklif olarak sunulması Terörsüz Türkiye için, geleceğimiz için çok önemli. Bu konuda PKK’nın kurucusu tek inisiyatif sahibi ve çağrısıyla örgütün fesih kararını sağladı, silah bırakılmasında rol oynadı. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte de görüşleriyle katkı yapacağına inanıyorum. Asıl önemlisi ben 27 Şubat çağırısı dahil görüşlerinde samimi olduğuna inanıyorum. Şu ana kadar buna ters hiçbir sözü de olmadı”
'SDG BU ÇAĞRIDAN MUAF DEĞİLDİR'
“PKK’nın kongresini toplayarak fesih işlemini tamamlaması, bir grup PKK’lının da 11 Temmuz’da silahlarını yakması temkinli iyimserliğimizi güçlendirmiştir. Fakat o günden bugüne bir durgunluğun, bir ayak sürümenin, zamana karşı oynamanın, ısrarla top çevirmenin kimi hallerde telaşı kimi hallerde de kurnazlığı gözlerden kaçmamıştır. Lağvedilen PKK terör örgütüne mensup terörist unsurlarının kademe kademe SDG/YPG’ye katılıp katılmadığı henüz tam berraklaşmayan bir muamma olarak önümüzdedir. 27 Şubat 2025 tarihinde PKK’nın kurucu önderi tarafından yapılan “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısı bölücü terör örgütünün bütün bileşenleri için bağlayıcı mahiyettedir. SDG/YPG bu çağrıdan muaf ve istisna değildir. Bölücü terör örgütü türevlerinin bütünüyle önderleri nezdinde sadakat ve samimiyet testinden geçtiği, Siyonist alçaklığın mı yoksa İmralı’nın mı belirleyeceği olacağı yakında iyice anlaşılacaktır. Terör devleti İsrail, Suriye’nin bölünmesi ve parçalanması hususunda devamlı el yükseltmektedir. Görünen odur ki SDG/YPG İsrail’in yörüngesindedir. Soykırımcı İsrail örtülü operasyonlarla, silahlı ve zora dayalı şekilde Suriye’nin siyasi ve toprak bütünlüğüne alenen kastetmektedir.
'ASKERİ MÜDAHALE KAÇINILMAZ HALE GELECEĞİ HERKESÇE BİLİNMELİDİR'
Bu durum sadece Suriye için değil Türkiye’yi de çok sıcak ve birebir ilgilendiren aşırı güvenlik tehdididir. Aynı zamanda ‘Terörsüz Türkiye, Terörsüz Bölge’ hedeflerini bozma ve bitirme gayesiyle ilişkili mütecaviz hamleler sert adımlardır. SDG/YPG’nin sürekli yeni dayatmalarla gündemi meşgul etmesi, özerklikten bağımsızlığa varıncaya kadar sıralı talep listelerini paylaşması, nitekim ABD-İsrail’in oyuncağına dönüşmesi vahim bir karmaşanın ön habercisidir. SDG/YPG’nin Suriye yönetimi ile 10 Mart 2025 tarihinde imzaladığı mutabakat zaptına riayet ve gereğini harfiyen yapması, aksi halde Ankara ile Şam’ın ortak iradesiyle askeri müdahalenin kaçınılmaz hale geleceği herkesçe bilinmelidir.”
'ÖCALAN YENİ ÇAĞRISI BU TARTIŞMAYI BİTİRECEKTİR'
“PKK örgütü kongresini toplayıp Öcalan’ın çağrısı üzerine fesih kararı almışken, hatta Süleymaniye’de silah yakma gösterisi yapmışken, Suriye’deki kolunun İsrail ve ABD’yi arkasına alıp Türkiye için bir güvenlik sorunu halinde kalmasına izin veremeyiz. Elbette Öcalan’ın 27 Şubat çağrısı PKK’nın tüm unsurlarını ve gruplarını kapsıyor. Öcalan da bundan geri adım atmış değil ve hâlâ aynı noktada. Buna rağmen çağrının YPG’yi kapsamadığı, hatta Türkiye’nin Suriye’deki yapılanmasına göz yummasını bekleyenler var. Bu mümkün değil. PKK’nın kurucusu ve fesih kararı alan ve bunu örgütüne yaptıran tek inisiyatif sahibi kişi olarak Öcalan’ın yeni bir açıklamayla 27 Şubat çağrısının örgütün Suriye’deki kolu ve Avrupa’daki yapılanmasını da kapsadığını hatırlatması, bu çağrının yerine getirilmesi bu konudaki tartışmayı da bitirecektir.”
'SONU FELAKET OLACAK'
Nedim Şener'in “CHP nereye gidiyor?” sorusunu da yanıtlayan Bahçeli, şunları ifade etti:
“İstanbul İl kongresi ile ilgili mahkemenin verdiği kararın Ankara’da kurultayla ilgili görülen davayı da etkilemesi ve benzer bir sonuca yol açması lazım. Bu, yolsuzluk tartışmasının CHP’yi yıpratmasını da engelleyebilir. Çünkü İmamoğlu ve suç yapılanmasının yaptıkları CHP’ye mal edilmemeli. Ama Özgür Özel 50 tane miting yaptı, 50’sinde de İmamoğlu’ndan başka bir şey konuşmuyor, savcılara hakaret etmekten ve onları tehdit etmekten başka bir şey yapmıyor. Özgür Özel’in yüzüne gözüne, suratına bakın, kullandığı kelimelerin, davranışları ruh sağlığının bozulduğunu ortaya koyuyor. Bu durum devam ederse hem CHP hem de kişisel olarak Özgür Özel için sonu felaket olacak.”
Süleyman Soylu'dan, Özlem Çerçioğlu'na telefon: Ne konuştular?Gündem
CHP’de kurultay maratonu bitmiyor: Özel, olağan kurultay için de tarih verdiGündem
Tetikçi kiralama internete düştü: Fiyat tarifesi çıkarmışlar, taksit bile yapıyorlar!Gündem
Halk TV'den ayrılan Küçükkaya'nın yeni adresi belli olduGündem