DIGEL Tekstil’de kadın işçilere yönelik baskı ve taciz iddiası

TEKSİF Genel Merkez Kadın Kolları Sekreteryası Pelin Vuruşaner tarafından okunan açıklamada, kadın işçilerin yaşadığı iddia edilen ağır ihlaller ayrıntılı şekilde aktarıldı. Basın açıklamasına Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin İzmir il ve ilçe örgütleri de destek verdi.

210 GÜNDÜR DİRENİŞ

TEKSİF Sendikası, 17 Ocak 2025’te başlayan sendikalaşma sürecinde toplam 15 üyesinin haksız ve tazminatsız şekilde işten çıkarıldığını belirtti. İzmir Ege Serbest Bölge önünde 210 gündür süren direnişin, sadece işe dönüş değil, aynı zamanda “insan onuruna yaraşır çalışma koşulları” mücadelesi olduğu vurgulandı.

KADIN İŞÇİLERE YÖNELİK AĞIR İDDİALAR

Açıklamada, DIGEL Tekstil yönetiminin kadın çalışanlara yönelik sistematik ayrımcılık ve taciz iddialarına yer verildi. Öne çıkan iddialar arasında şunlar var:

- Kadın çalışanlara “hamile kalmamaları” yönünde talimat verilmesi.

- Hamilelik belgelerinin kabul edilmemesi, özel hayatın ihlal edilmesi.

- Tuvalet kullanımına yönelik kısıtlamalar, özellikle regl dönemlerinde kadınların zor durumda bırakılması.

- İşe alımlarda evli veya nişanlı kadınlara yönelik ayrımcılık.

- Sözlü taciz, aşağılayıcı ifadeler ve cinsel imalar.

- Yöneticilerin uygunsuz ilişkiler nedeniyle pozitif ayrımcılık yaparak diğer kadın çalışanları baskı altına alması.

- Şirketin taciz vakalarını soruşturmak yerine, failleri ödüllendirdiği iddiası.

‘TACİZCİYİ GÖNDERMEK YETMEZ’

Vuruşaner, açıklamasında, “Tacizciyi göndermek yetmez. Bu düzen değişmeden hiçbir kadın güvende değil.” ifadelerini kullandı. Kadın işçilerin tanıklıklarıyla desteklenen olayların 7 yıla yayıldığını belirten sendika, DIGEL yönetiminin önlem almak yerine şikâyetleri görmezden geldiğini savundu.

SENDİKANIN TALEPLERİ

TEKSİF Sendikası, DIGEL Tekstil yönetimine şu çağrılarda bulundu:

- Haksız şekilde işten çıkarılan işçilerin işe iadesi.

- Sendikal hakların tanınması ve toplu iş sözleşmesi sürecinin başlatılması.

- Kadın işçilere yönelik tüm ayrımcı ve taciz içerikli uygulamaların derhal sona erdirilmesi.

Sendika, basın toplantısında tüm emek örgütlerini, sendikaları, hak savunucularını ve kamuoyunu bu mücadeleye destek vermeye çağırdı. “Kadın işçilerin onur mücadelesi hepimizin mücadelesidir.” denilerek açıklama sona erdi.