Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul 10°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Doğu-Batı kavramlarına bilimsel ve tarihî bakış

Teori dergisi Şubat 2025 sayısını çıkardı. “Oryantalizmin İcadı: Doğu-Batı Teorisi” kapak konusuyla çıkan 421’inci Teori, son yılların sıkça tartışılan Doğu-Batı kavramlarını her yönüyle ele alıyor

Doğu-Batı kavramlarına bilimsel ve tarihî bakış
HABER MERKEZİ

Batı’da Avrupamerkezci anlayış çerçevesinde ele alınan tarih, coğrafya, siyaset gibi alanların artık sorgulanmaya başlaması, bununla beraber dünyada dengelerin değişmesiyle birlikte ortaya çıkan yeni teoriler, Doğu ve Batı kavramlarının tartışmasını da önümüze getirmiştir. Avrupamerkezcilik, Batı Avrupa’da kapitalizm tarafından şekillendirilmiş uygarlık ve tarih kalıbını bütün insanlık tarihi ve uygarlığının ölçütü kabul eden bir tür evrenselcilik anlamına geliyor. Edward Said her ne kadar Avrupamerkezcilik için Avrupa’nın dünyayı fethettiği yüzyıllarda büyümüş olan ve az çok kendiliğinden işleyen bir kültür emperyalizmi olarak kavranabileceği tespitini yapsa da, 21. yüzyıldan baktığımızda kavramda yer alan Avrupa’ya; kapitalist-emperyalist sistemin sürdürülebilirliğini mümkün kılan araçlarıyla, üretici güçleriyle ve ürünleriyle; ulus-devletler karşısında kesin zafere ulaşmış, yayılan ve yükselen anlamının addedildiğini görürüz.

UZMAN İSİMLER YAZDI

Batı'nın, tarihsel olarak aynı dönemde bile göz ardı ettiği Batı-dışı toplumları, kendini merkeze alarak kavramsallaştırması (Doğu) ve ‘kendine özgü’ uluslararası hiyerarşilerin günümüzde Batı'da bile kriz yaratması, önemli bir olgu olarak karşımıza çıkıyor. Bu kriz, dünya tarihinin yeniden kavramsallaştırılması ihtiyacını zorunlu kılıyor. Sözde mağlup toplumların, galipler tarafından belirlenen hiyerarşiye göre tarihte konumlandırılması, bu yeniden değerlendirme sürecinin önemini artırıyor.

Dr. Doğu Perinçek, Doğu ve Batı kavramlarını coğrafi, toplumsal-ekonomik, kültürel ve uygarlık bağlamlarında ele alarak, bu kavramların bilimsel ve tarihsel olarak nasıl şekillendiğini inceliyor.

Prof. Dr. Atakan Hatipoğlu, Doğu-Batı ayrımının ideolojik temellerini sorguluyor ve Avrupa merkezli tarih anlatısının, Batı’yı üstün ve evrensel gösterirken Doğu’yu homojen bir kategori olarak sunmasını eleştiriyor.

Prof. Dr. Selçuk Esenbel, Küresel Tarih yaklaşımının 2000’li yıllardan itibaren tarihyazımına nasıl yeni bir soluk getirdiğini değerlendiriyor. Batı dışındaki toplumların tarihinin Avrupa tarihiyle birlikte nasıl ele alınması gerektiğine dair önerilerde bulunurken, Edward Said’in oryantalizm anlayışına yönelik de eleştirilerde bulunuyor.

Prof. Dr. Huricihan İslamoğlu, oryantalizmin tarihsel kökenlerini, gelişimini ve günümüzdeki etkilerini kapsamlı bir şekilde değerlendiriyor. Batı’nın Doğu’yu nasıl algıladığını ve bu algının politik, sosyal ve kültürel sonuçlarına dair tespitlerde bulunuyor.

Prof. Dr. Cemil Aydın, Doğu-Batı ikiliğinin tarihsel kökenlerini sorgulayarak bu ayrımın aslında Avrupalılar tarafından oluşturulmuş bir tahayyül olduğunu vurguluyor.

Şule Perinçek’in, haritaların nesnelliği ve haritaların siyasi amaçlarla nasıl kullanılabileceği üzerine başlattığı tartışma bugün açısından da önemini ve güncelliğini koruyor.

Ece Ataer, Türk edebiyatının Batı etkisi altında nasıl bir yabancılaşma sürecine girdiğini derinlemesine incelediği yazı dizisini sürdürüyor.

Yücel Arzen Hacıoğulları, Doğu-Batı ikiliği ve sanatın doğası üzerine derinlemesine bir tartışma sunuyor.

Tarihimizden Belgeler’de Yiğit Çınar, Mason Locaları kapatıldıktan sonra Masonların yeraltı faaliyetlerine ve uyanış çabalarına yönelik girişimleri belgeler üzerinden değerlendiriyor.

Teori Dergisi