Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul 15°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ege'de alarm: Kuraklık tehlikesi büyüyor

Yaşar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Jafar Safari ve ekibi tarafından yürütülen bir bilimsel araştırma, Ege Bölgesi'nin gelecekte ciddi bir kuraklık riski altında olduğunu ortaya koydu.

Ege'de alarm: Kuraklık tehlikesi büyüyor

CMIP6 iklim modeli verileri kullanılarak yapılan bu çalışmaya göre, bölgedeki kurak ay sayısı 2100 yılına kadar yüzde 40'a varan oranlarda artabilir.

Araştırma, özellikle Büyük Menderes Havzası (Aydın-Denizli-Muğla) ve Küçük Menderes Havzası'nın batı kesimlerinin (Çeşme, Seferihisar, Selçuk) en yüksek kuraklık riski taşıyan bölgeler olduğunu gösteriyor. Bu alanlarda kuraklık süresinin 160 ayı aşabileceği belirtilirken, Gediz Havzası'nda da riskin devam ettiği kaydedildi.

TARIM VE İÇME SUYU KAYNAKLARI TEHDİT ALTINDA

Çalışma, aylarca sürebilen ve 15 aya kadar uzayabilen kurak dönemlerin tarımsal üretimi, içme suyu kaynaklarını ve ekosistem dengesini ciddi şekilde tehdit edeceğini vurguluyor. Doç. Dr. Safari, iklim değişikliğinin Ege Bölgesi için artık somut bir risk olduğunu ve hem sıcaklık artışı hem de buharlaşma nedeniyle çift yönlü baskı altında olduğunu belirtti.

Bu veriler ışığında İzmir'in özellikle büyük risk altında olduğunu ifade eden Safari, "Geleceğe dair net bir tablo ortaya koyduk. Adaptasyon ve bütüncül su yönetimi politikaları bir an önce hayata geçirilmeli" diyerek, sürdürülebilir çözümlerin acil olarak uygulanması gerektiğinin altını çizdi.

NELER YAPILABİLİR?

Doç. Dr. Safari atılması gereken adımları şöyle sıraladı:

"- Yeraltı su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı için izleme ve sınırlama sistemleri geliştirilmeli.
- Tarımsal sulamada modern ve su tasarruflu teknikler yaygınlaştırılmalı.
- Şehir şebekelerindeki su kaçakları hızla önlenmeli.
- Kuraklık erken uyarı sistemleri bölgesel düzeyde kurulmalı.
- İklim projeksiyonlarına dayalı uzun vadeli su yönetim planları hazırlanmalı.
- Yenilenebilir enerji yatırımları artırılarak karbon ayak izi azaltılmalı.
- Alternatif su kaynakları devreye alınmalı; atık sular tarımda kullanılmalı, deniz suyu arıtma tesisleri kurulmalı".

Ege Kuraklık