‘Ehlibeyt muhabbeti çimento: Bizi kimse bölemez’

İsviçre Türk Toplumu, Zürih’te ‘Yas-ı Muharrem’ programında bir araya geldi. Muharrem ayının fazileti ile birlik beraberliğinin öneminin konuşulduğu buluşmada toplu şekilde oruç açıldı. Programa Türkiye Cumhuriyeti Devleti Bern Büyükelçisi ve Zürih Konsolosunun yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Sosyal ve Gençlik Politikaları Kurulu Üyesi Ali Arif Özzeybek de katıldı.

Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığının kurucu başkanı olan Özzeybek, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Alevilere yönelik hizmetlerini anlatarak “Ehlibeyt muhabbetini kardeşliğimizin çimentosu olarak görüyoruz. Bu sağlam harç bizi kimselerin bölemeyeceğinin garantisidir.” dedi.

‘PAYLAŞMANIN ONURUNU YAŞIYORUZ’

İsviçre Türk Toplumu (İTT)’nun Muharrem orucu vesilesiyle düzenlediği buluşmaya büyük ilgi gördü. Programa çok sayıda vatandaş ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi ile Türkiye’nin Bern Büyükelçisi Şebnem İncesu, Zürih Başkonsolosu Fazlı Çorman ve Din Hizmetleri Müşavir Vekili Bilal Yıldız da katıldı. Cumhurbaşkanlığı Sosyal ve Gençlik Politikaları Kurulu Üyesi Ali Arif Özzeybek de Ankara’dan gelerek yer aldı.

Buluşma, İTT Genel Başkanı Suat Şahin’in selamlamasıyla açıldı. Şahin şunları söyledi: “Birliğimizi ve kardeşliğimizi paylaşmanın onurunu yaşıyoruz.”

‘İFTAR DEĞİL GÖNÜL SEFERBERLİĞİ’

İTT Başkanı Şahin şöyle devam etti:

“Ben Alevi değilim fakat bugün buradayım. Çünkü Kerbela’daki susuzluğun acısı hepimizin ortak acısıdır. Hazreti Hüseyin’in şahadeti yalnızca bir inancın değil, tüm insanlığın ortak vicdanıdır. Bu vesileyle bugün Alevi kardeşlerimizle birlikte Muharrem orucunu paylaşmanın huzurunu yaşıyoruz. Bu bir sembol değil, bir niyettir; bu niyetin adı birliktir, beraberliktir, barıştır.

“Bugün burada sadece bir iftar değil, bir gönül seferberliği başlatıyoruz. Avrupa’nın göbeğinde, terörsüz bir Türkiye ve barış içinde bir millet hayalimizi yüksek sesle dile getiriyoruz.”

‘PAYLAŞMANIN VE BİRLİĞİN SİMGESİ’

İTT Başkanının ardından Türkiye’nin Bern Büyükelçisi ve Zürih Başkonsolosu da davetlilere hitap etti. Bern Büyükelçisi Şebnem İncesu şunları kaydetti:

“İslam dünyası bugün büyük acılar içerisinde. Bu acılara verilebilecek en anlamlı cevap, birlik ve dayanışma içinde olmaktır. Öncelikle bu barış ortamının vatanımıza ve ardından tüm dünyaya hakim olmasını diliyorum. Muharrem ayı acıyı ve kardeşliği aynı anda içinde taşıyan özel bir zaman. Bu buluşma da aynı lokmayı paylaşmanın, birlik içinde olmanın simgesidir.”

Zürih Başkonsolosu Büyükelçi Fazlı Çorman şöyle seslendi: “Bu lokmayı paylaşmak, farklılıklarımızın zenginlik olduğunu göstermenin en güzel yolu. İnanç özgürlüğü ve karşılıklı saygı devletimizin temel ilkesidir. Bu buluşmalar, geleceğe dair umutlarımızı güçlendiriyor.”

‘BİZİ KİMSE AYIRAMAZ’

Cumhurbaşkanlığı Sosyal ve Gençlik Politikaları Kurulu Üyesi, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığının kurucu başkanı Ali Arif Özzeybek, Alevi Bektaşilerin Türkiye’nin birliğinin harcı olduğunu vurguladı. “Bizi kimse ayıramaz, aramıza nifak duvarları öremez.” ifadelerini kullandı. Özzeybek şunları ekledi:

“Bu topraklardaki kardeşliğimizi hazmedemeyenler, milletimiz arasına ayrılık tohumları ekmek isteyenler hep olmuştur, hep de olacaktır. Ancak biz Türk milleti olarak yüzyıllardır bu aziz hatıralarımıza sahip çıkarken, Ehlibeyt muhabbetini de kardeşliğimizin çimentosu olarak görüyoruz. Allah'ın izniyle bu sağlam harç bizi kimselerin bölemeyeceğinin de garantisidir. Bizi kimse ayıramaz, aramıza nifak duvarları öremez.”

'KARA LEKELERDEN BİRİ’

Dün Dietikon’daki İTT Merkez Salonunda gerçekleşen program daha sonra Din Hizmetleri Müşavir Vekili Bilal Yıldız’ın konuşması ve iftar yemeğiyle devam etti. Program boyunca birlik, beraberlik, kardeşlik ve hoşgörü mesajları verildi. Yıldız’ın şu sözleri dikkat çekti:

“Bu ayda kan dökmek haram kılınmıştır. Arap’ın Acem’e, siyahın beyaza üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır. Hazreti Hüseyin’in şehadeti İslam tarihinin kara lekelerinden biridir. Ehlibeyt sevgisini siyasi söylemlerle kirletmeyelim. Kur’an’ı menfaatlerimize alet etmeyelim. Bugün burada farklı inanç gruplarının bir arada olması, ortak değerlerde birleşmemiz, bizi daha güçlü kılar. Kerbela öyle bir olaydır ki, Allah ellerimizi ona bulaştırmadı. Bari dillerimizle de bulaşarak kendimizi kirletmeyelim.”