Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Emperyalizm, açılım hamlesi ve yeni anayasa

Hükûmetin yeni anayasa yapma çalışmaları ve buna paralel giden yeni açılım hamlesi farklı zihinlerde farklı yansımalar yarattı.

Emperyalizm, açılım hamlesi ve yeni anayasa
TUĞRUL TANYOL / Şair-Yazar

Yeni “Kürt Açılımı”nda hamlenin MHP’den gelmesi zaten eşyanın tabiatına aykırı gibi görülse de, muhalif zihinler bunu ağırlıklı olarak Erdoğan’ı bir kez daha seçtirecek ve kendi yapmış oldukları anayasadan daha ağır şartları getirecek yeni anayasa yapımında, DEM’i yanlarına çekme manevrası olarak algıladı. Öcalan’ı Meclis’e davet eden tavırla DEM belediyelerine kayyım atama hamleleri çelişkili görülse de, bunun yalnızca bir havuç ve sopa göstermeden öteye taşan bir planın parçası olduğu çok açık.

Atlantik’in iki yakasından esen rüzgârlar, Orta Doğu’nun bize yakın coğrafyasında yeni haritalar çizmeni amaçlandığını gösteriyor. İsrail’in yarattığı yıkım ve Türkiye’nin desteklediği HTŞ’nin ani yayılmasıyla devrilen Baas rejimi sonrasında ülkenin geleceği belirsizliğini korurken, Batı’nın açtığı kartlar bölgedeki büyük planın küçük parçasının Kürtler etrafında döndüğünü gösteriyor.

TÜRKİYE’Yİ İKNA ÇABALARI

Devlet Bahçeli’nin Öcalan’ı Meclis’e davet etmesinin, Suriye’deki son gelişmelerin hemen öncesine rastlaması, hükûmetin Washington ve kimi Batı başkentlerinde tezgâha konulan plandan haberdar olduklarını göstermiyor mu? Ne yazık ki son 30 yıldır bölge politikasında kafasını yalnızca Kürtlere takmış olan Türkiye, emperyalizmin büyük planında aracın küçük bir parçası olmaktan öteye geçemiyor.

Şu da son derece açık: Bölgenin en güçlü ordusuna sahip Türkiye’ye rağmen, Batı’nın bölgedeki planını zorla uygulamaya kalkması kolay görünmüyor. Dolayısıyla Türkiye’nin ikna edilmesi gerekiyor. Türkiye 40 yıldır söndürmeye çalıştığı yangının, Suriye’de kurulacak bir bölgesel Kürt yapısıyla yeniden canlanmasını istemediğinden Öcalan aracılığıyla PKK/PYD’ye silah bıraktırmaya çalışıyor. Bu planın ise ne kadar işleyeceği hâlâ kuşkulu.

Bölge uzmanları işin Irak ve sonrasında İran’a uzanacağı görüşünde. Konu yalnızca emperyalizmin bölgedeki maşası olan İsrail’in güvenliği ile ilgili değil, Birinci Dünya Savaşı sonrasında yarım kalan plan İran’ı da içine alacak bir biçimde uygulamaya konulmak isteniyor. Kullanışlı araç ise Kürtler. Kuşkusuz başta bağımsız, olmaz ise bölgesel bir büyük Kürt yönetimini düşlemesi her Kürt’ün hakkıdır. Kürtlerin bugüne dek bir devlete sahip olamamalarının nedeni büyük ölçüde kendi toplumsal evrimleri ile ilgilidir. Bununla şunu söylemek istiyorum: Bölgede eski uygarlık beşiği İran ile Fatih döneminde toprağa yerleşmeye zorlanarak aşiret bağlarını yitirmiş olan Türkler dışında kalan Araplar ve Kürtler birbirlerine büyük ölçüde aşiret bağlarıyla bağlıdırlar. Modern ulusun en büyük özelliklerinden biri bireylerin, aşiret, kabile, boy bağlarından uzaklaşmış olmalarıdır. Kuzey Irak Kürt Yönetimi bir Barzani aşiret yönetimi değil midir? O olmasaydı bir Talabani aşiret yönetimi olmayacak mıydı? Saddam, El Nasırı aşiretinin bireyi olarak Irak’ı yönetti ve kendisine son bağlı kalanlar gene Tikrit bölgesindeki aşiret mensupları değil miydi? Benzer şeyler Kaddafi için de düşünülebilir. Apo ve PKK’nın ise en başta ülkedeki Kürt aşiret yapısını çözmeye çalışması ve bir ölçüde başarılı olması, bir ulusal kimlik oluşturma çabası olarak görülebilir.

KURTULUŞ SAVAŞI PLANLARI BOZDU

Evet Sykes-Picot haritası modernleşememiş Arap aşiretlerinden devletler yarattı. Sevres Kürtler için de sınırları cetvelle çizili bir devlet oluşturabilirdi. Ne var ki antiemperyalist Milli Mücadele’de birlikte savaşan Türkler ile Kürtler birlikte böyle olası bir planı çöpe attılar.

Orta Doğu’da Araplara iyilik yapar gibi görünen emperyalizm kendi haritalarını değiştirmeyi amaçlarken bu kez Kürtleri kullanmayı tercih ediyor. Irak ve Suriye’nin başına gelenler düşünülünce sanırım Kürtlerin derin derin düşünmeye gereksinmeleri var.

Türkiye’deki durumu ise şöyle görmek mümkün: ekonomik sıkıntılar içindeki hükûmet Batı’ya finansal açıdan bağımlı durumda. Bir yandan da kendi ulusal tutumunu sürdürmeye çalışıyor. Elindeki HTŞ kartının bu süreçte işine yarayıp yaramayacağı belirsiz. Emperyalizmin İran rejimini yıkma düşüncesi, eğer varsa, bu süreçte nasıl bir yol izlenecek?

Hükûmet için önemli olan bir başka nokta ise tüm bu kargaşadan yararlanarak AK Parti ve Erdoğan yönetimini 2028 sonrasına taşımak.

emperyalizm Açılım