Eski Bakandan FETÖ ihraçları için genel af çağrısı
2015 yılına kadar hükümette yer alan Hüseyin Çelik, FETÖ’yü toptan kurtaracak genel af çağrısında bulundu. AK Parti-MHP itifakıyla ilgili de çarpıcı açıklama yapan Çelik, ‘iç cephede birlik’ vurgusunun yanlış olduğunu ileri sürdü, milliyetçi cephe oluşturmanın Türkiye’ye zarar verdiğini iddia etti
Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 15 Temmuz 2016 FETÖ darbe girişiminden sonra ihraç edilen KHK’lılar için genel af çıkarılmasını istedi.
The Turkish Post haber sitesine konuşan Çelik, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen FETÖ iltisaklılar hakkında ve AK Parti-MHP ittifakı konusunda çarpıcı açıklamalar yaptı.
Cezaevindeki FETÖ mensuplarını da toptan kurtaracak bir genel af çağrısı yapan Çelik’in 15 Temmuz darbe girişiminden ve KHK’lılardan bahsederken “FETÖ” ifadesini kullanmaması dikkat çekti.

Çelik şunları söyledi:
“Zaruret derecesinde ihtiyaç var. Bu kadar çok siyasi suçlunun olduğu bir ülke olamaz. Durmadan yeni ceza evleri inşa ediyoruz. Buna rağmen insanlar cezaevlerinde istif halinde yaşamaya çalışıyorlar.
“1980’li yılların başından beri devam eden PKK meselesi, 15 Temmuz Darbe Kalkışması ve sonrasında yaşananlar, yüzbinlerle ifade edilen insanların mağduriyetine sebebiyet vermiştir. Hayatı boyunca eline silah almamış, kimseyi öldürmemiş, öldürmeye teşebbüs dahi etmemiş insanları “irtibat” ve “iltisak” gibi subjektif ve çoğu da uydurma kavramlarla cezaevlerine tıkamak hiçbir adalet sistemiyle bağdaşmaz. Darbe teşebbüsüne sürüklenen askeri okul öğrencilerinden tutun da hiçbir şeyden haberi olmayan askeri personele, emniyet mensuplarına varıncaya kadar bizatihi darbe girişiminin mağdur ve mazlumu olmuş insanlar için genel af mutlaka çıkarılmalıdır.
‘MAHKUMİYETLER VİCDANDA DERİN YARALAR AÇTI’
“Herhangi bir yargı kararı olmadan işlerine son verilen, KHK’lılar meselesi, on binlerce masum insanın çoluk çocuğunun açlığa mahkum edilmesi maşeri vicdanda derin yaralar açmıştır. Elbette 15 Temmuz’u tahrik eden, tertip eden, tatbik eden kim varsa sivil veya asker hepsinden mutlaka hesap sorulmalıdır. Ancak kurunun yanında yaşları yakan adalet, adalet olamaz. PKK’nın silahlı mücadeleden çekildiğini ilan etmesinden sonra, o cenahta da suçluluğu ayan beyan olmayan insanlarla ilgili olarak genel bir af kaçınılmazdır. İnsanları sözlerinden, yazdıklarından, tercihlerinden, kime ve neye olursa olsun, sempati veya antipati duymalarından dolayı mahkum eden, onları mağdur eden bir devlet, kendi ayaklarına sıkıyor demektir.
MİLLİYETÇİ CEPHE TÜRKİYE’YE ZARAR VERDİ’
Hüseyin Çelik, AK Parti ile MHP ittifakıyla ilgili de konuşan Hüseyin Çelik, bu birlikteliğin milliyetçi cephe oluşturduğunu, bunun da Türkiye’ye zarar verdiğini ileri sürdü.
Çelik şöyle devam etti:
“MHP ve benzeri ideolojik partiler, hangi kitle partisi ile ortak olsalar mutlaka ona zarar verirler. 1975’te kurulan Birinci Milliyetçi Cephe Hükümeti’nde, TBMM’de sadece üç milletvekili olan MHP’nin, biri Başbakan yardımcılığı olmak üzere iki bakanlığı vardı. 1977 seçimlerine gidildiğinde 1. MC’nin koalisyon ortağı MHP yüzde 3 olan oyunu, yüzde 100 artırırken büyük ortak Adalet Partisi, kendisinden kopan ve 1973 seçiminde yaklaşık yüzde 11 oy alan Demokratik Parti 1977’de yok olduğu halde, üstünlüğü merhum Ecevit’in CHP’sine kaptırmıştı. MHP 3 olan milletvekili sayısını 16’ya çıkarırken AP ikinci parti olmuştu.
“MHP’nin Koalisyon ortaklığı 1999 seçiminde birinci parti olan DSP’ye de hayır getirmemişti. MHP ile iş birliği yaptığı tarihten beri Ak Parti’nin de oyu azalıyor. Tabii ki Ak Parti’nin oylarının erimesinin tek sebebi MHP ile olan ortaklığı değil ama önemli sebeplerden biridir. Edirne’den Van’a kadar her bölgeden ve her etnik unsurdan oy alan Ak Parti, Türkçülük ideolojisi üzerinden siyaset yapan MHP ile ortak olunca Kürtlerden aldığı oyların çok önemli bir kısmını kaybetmiştir. Tek başına hareket ettiği zamanlar hem Doğu’da hem de Güneydoğu’da birinci parti olan Ak Parti bu konumunu DEM Parti’ye kaptırmıştır. Büyükşehirlerdeki Kürt oylarının önemli bir kısmı ise CHP’ye kaymıştır.
‘İÇ CEPHE’ İFADESİ YANLIŞMIŞ
“AK Parti, küçük ortağını kendisine benzetemedi, kendisi birçok konuda MHP çizgisine geldi. Yüzde 34 oy oranı ile hem başbakanı hem Meclis Başkanını hem de Cumhurbaşkanını kendi partisinden seçebilen AK Parti, tek adamlık hırsı ve hevesiyle kendisini yüzde 50+1’e, dolayısıyla MHP’ye mahkum hale getirmiştir.
“Ben oldum olası içerde ‘Cepheci’ yaklaşımları tehlikeli bulurum. Demokrat Parti’nin ‘Vatan Cephesi’ kendi sonunu hazırladı. Milliyetçi Cephe hükümetleri Türkiye’ye bir şey kazandıramadı ama çok şey kaybetti. Bugünlerde kullanılan ‘İç Cephe’ ifadesini de yanlış buluyorum. ‘Cephe’ bir savaş terimidir. Bunun yerine “İç bünye”yi güçlendirmekten söz edebiliriz. AK Parti, MHP ile birlikte bir milliyetçi cephe oluşturmuştur. Kutuplaşma, çatışma, gerilim, gerginlik, düşman yaratma ve bu yolla tabanını konsolide etme mantığına dayalı bu siyaset anlayışı, Türkiye’ye çok zarar verdi ve vermeye devam ediyor.”