Evlilik mutlu ediyor mu? Bilim insanları değerlendirdi
Bir çok araştırma, evliliğin çiftler arasındaki heyecan ve tutkunun zamanla azaldığını göstermektedir. Uzmanlar, iletişim sorunlarının özellikle ilk yılın sonunda belirginleştiğini ve zamanla daha da arttığını belirtiyor. Ancak evlilikte mutlu olabilmek de mümkün. İşte o araştırma.
Yeni Zelanda'da yapılan bir araştırma, evlilik içindeki tatminsizliğin yıllar geçtikçe arttığını ve çiftlerin birbirlerine karşı toleranslarının azaldığını ortaya koydu.
14 YILLIK VERİLER İNCELENDİ
Ocak 2025'te yapılan analiz, Simon Fraser Üniversitesi tarafından yürütüldü. Araştırmada, evlenmeden önce birlikte yaşayan ve sonrasında evlenen 1.520 kişinin 14 yıllık verileri incelendi.
Katılımcılar, her yıl evliliklerinin devam edip etmediğini belirttiler ve partnerleriyle olan ilişkilerinden ne kadar memnun olduklarını raporladılar.
ÇİFTLERİN BİRBİRLERİNE KARŞI SABIRLARI AZALIYOR
Araştırma sonuçları, daha önce yapılan birçok evlilik çalışmasının genellikle olumlu sonuçlar sunduğunu gösterdi. Bilim insanları, evlenmeden önce birbirlerinden memnun olan çiftlerin, bir yıl sonra birbirlerine karşı sabırlarının azalmaya başladığını gözlemledi. Bu sabırsızlık, zamanla daha da arttığı ve devam ettiği ortaya çıktı.
Öte yandan Yale Üniversitesi'nde yapılan başka bir araştırma, bazı insanlarda bulunan bir genin başarılı ilişkilerle bağlantılı olduğunu keşfetti.
AŞK HORMUNU: OKSİTOSİN
Araştırmaya göre 200 civarında evli çiftin yer aldığı araştırmaya göre, insanların evlilik memnuniyetinin yaklaşık yüzde 4’ü, söz konusu genin varlığıyla ilişkilendirilebiliyor. Bilim insanlarının tanımladığı yeni gen varyasyonu, halk arasında 'aşk hormonu' olarak bilinen ve anne-bebek ilişkisiyle toplumsal bağlarda rol oynayan oksitosin hormonu reseptöründe bulunuyor.
GG genotipi olarak bilinen bu gen varyasyonuna sahip kişiler, daha fazla empati, sosyallik ve duygusal denge sergiliyor.
PLOS ONE dergisinde yayımlanan araştırma, GG genotipi ile başarılı evlilikler arasında ilk kez bir ilişki tespit etti. Çalışmanın yazarları, bu genin etkilerini daha geniş bir nüfus üzerinde incelemeyi amaçladıklarını ifade etti.
Yine de bu tür araştırmaların tamamen sonuç olamayacağını, yapılan araştırmanın bir grubu kapsadığı ve bu tür psikolojik değerlendirmelerin öznel görüşler içerebileceğini unutmamakta fayda var.
Denizli'de deprem riski var mı? Denizli'den fay hattı geçiyor mu?Yerel Haberler
Saniye saniye Dünya'ya yaklaşıyor: İşte 'Şehir katili' asteroidin gerçek görüntüleri...Bilim ve Teknoloji