Ezine peynirinin tadı kaçmasın

Avrupa Birliği’nden tescilli Ezine Peyniri, Çanakkale'nin Ezine, Bayramiç, Ayvacık ve Çan ilçelerinin doğal bitki örtüsü ve su kaynaklarıyla beslenen koyun, keçi ve inek sütüyle üretiliyor. Ezine Peyniri lezzetini ve aromasını, bölgeye has 23 endemik bitkiden alıyor. Peynir için gerekli sütün yüzde 75’i koyun ve keçi sütü olmalı. Yoksa o Ezine Peyniri olmaz. Ancak son yıllarda peynir işletmeleri, süt yetersizliği nedeniyle Aydın ve İzmir’den koyun sütü almaya başladı. Ezineliler ise tedirgin, gerçek Ezine Peyniri üretiminin devamı için koyun ve keçi yetiştiricilerine destek çağrısı yaptı.

Ezine Ziraat Odası Başkanı Serkan Zehir, anaç koyunların azaldığını belirterek, “Ezine Peyniri bitecek diye korkuyoruz. Ezine Peyniri koyun sütünden üretiliyor. Bizim meralarımızda 23 tane aromatik bitki var. Koyunlarımız bu meralarda yayılır, süt ve yağ oranı artar. Onun için de peynirimizde nefaset ve tat vardır. Ama koyun sütü her geçen gün azalıyor. Damızlık bitiyor. En azından AB coğrafi işareti olan bu peynir için orman bölgesindeki köylere ayrı bir destek verilmesi gerekiyor.” diye konuştu.

500 TON SÜT LAZIM

Yem maliyetlerinin çok yükseldiğini belirten Zehir, maliyeti karşılayamayan üreticinin anaç hayvanları kestiğini belirtti, süt azaldığı için de peynircilerin üreticilerle önden anlaşma yapmaya çalıştığını ifade etti. Serkan Zehir, şöyle devam etti:

“Peynir için burada günlük 500 tondan fazla süt işleniyor. Bölgeden ancak 200 ton süt çıkıyor şu anda. İhtiyacın kalanı Aydın ve İzmir’den getiriliyor. Ezine Peyniri’ne AB tescilinden sonra talep de arttı. Ama süt üretimi azaldı. Bunu artırmamız lazım. Koyun sütü biterse Ezine Peyniri kalmaz. Belli oranlar var koyun sütü için. Bu oranları tutturamazsak ya sahtekârlık başlayacak ya da Ezine Peyniri azalacak.”

KAPANMIŞ İŞLETMELERE DESTEK

Serkan Zehir, üretimin bitmemesi için yapılması gerekenleri de şöyle sıraladı: “Süt üretiminin artırılması lazım. Maliyetler azaltılsın ama önce Tarım Bakanlığının Ezine için küçükbaş hayvancılığa proje çıkarması lazım. Mesela orman köylüleri var. Bizim 48 köyün 30’u orman köyü. 5 köyümüzde uygulanan bir proje var. Bunu genişletebiliriz. Küçükbaş desteği veriliyor. Tarımın olmadığı, merası geniş olan köylere, genç çiftçiye yada kapanmış işletmelere koyun verirsek, bu koyun kendiliğinden çoğalacak.

“TİGEM’lerden sağım hayvanları verilebilir, köylüye. Bununla ilgili bir projemiz var. İşletmesi kapanan köylüye 20 dişi, bir erkek koyun projesi. Bakanlığa sunduk. İşletmesi kapanmış imkânı yok, koyun alamıyor. Bunu bedava vermeyelim, 3-5 senelik kredilerle verelim. Hem üreticimizi koruyalım hem de üretimi artıralım.”