Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Faiz oranı enflasyon düzeyine inmeli’

Faiz indirimlerinin sahaya yansımadığını belirten Denizli Sanayi Odası Başkanı Kasapoğlu, kredi arzının sanayici için yetersiz olduğunu dile getirdi. Faiz oranlarının halen enflasyondan yüksek olduğunu anımsatan Kasapoğlu, aradaki farkın sübvanse edilmesi gerektiğini ifade etti.

‘Faiz oranı enflasyon düzeyine inmeli’

Denizli Sanayi Odası Başkanı Selim Kasapoğlu, Merkez Bankası politika faizi indiriminin, sahaya yansımadığını, kredi büyümesinin sanayiciler için yeterli olmadığını bildirdi. Trendyol, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Habitat Derneği işbirliği ile hayata geçirilen “Dijital Usta” projesinin Denizli’deki tanıtımına katılan Kasapoğlu, reel sektörün durumunu aktardı.

TİCARİ KREDİDE SÜBVANSİYON TALEBİ

Faizlerin halen enflasyonun üzerinde olduğunu anımsatan Kasapoğlu, aradaki reel faizin sanayici için sübvanse edilmesi gerektiğini belirtti. Kasapoğlu şöyle devam etti:

“Sanayici bugün dişini sıkıyor, mücadeleyi bırakmak istemiyor. Ancak problemler var. Faizlerde düşüş oldu fakat sahada bunun bir karşılığı yok. Aynı etki görülmüyor. Türkiye’deki aylık kredi büyüme oranı düzenlenmediği ya da yükseltilmediği ya da kaldırılmadığı sürece, faiz düşüşlerinin etkisini sahada görmemiz çok zor. Kredi büyümeleri, TL’de yüzde 2, yabancı parada yüzde 1 civarında. Bu zaten sanayiciye, üreticiye yetmiyor. Aylık enflasyonun yüzde 3 olduğu yerde, yüzde 1-2’lik kredi büyümesi yeterli değil. Faizi düşürüyoruz ama ortada kredi arzı yok. Arzı açmak lazım. Firmaların kredilere ulaşmasına izin vermek gerekiyor. Kredi büyümesinin önü biraz açılırsa faiz indirimlerinin etkisi sahada görülür. Şöyle düşünün malın fiyatını düşüyorsun ancak onu satan yok, bu şekilde malın fiyatı gerilemez. Kredi de aynı şekilde.”

‘YÜZDE 30’UN ALTINA GELMELİ’

Ülkenin rahatlaması için faizlerin yüzde 30’un altına gelmesi gerektiğini dile getiren Kasapoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Bugün enflasyon oranı yüzde 35, beklenti enflasyonu yüzde 29. Faiz oranı ise yüzde 42’de kaldı. Aradaki reel faizin düşürülmesi, enflasyon düzeyine getirilmesi lazım. En azından ticari krediler kısmında aradaki reel faiz kısmının sanayiciye destek olarak verilmesi gerek. Faizler tüketimi kısmak adına yüksek olmalı ama sanayiciler krediye ulaşmakta zorlanıyor. Biz üretip arz yaratıyoruz. Faizlerin yüksekliği üretim tarafını, arzı da kısıyor. Ticari krediler ile tüketici kredilerin ayrıştırılması, en azından imalat sanayinin kullandığı kredilerin bir süre sübvanse edilmesi, reel faiz kısmının ortadan kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz.”

‘SANAYİCİ DİŞİNİ SIKIYOR’

Sanayicilerin sabrederek sıkıntıların geçmesini beklediğini ifade eden Kasapoğlu, şunları kaydetti:

“Türkiye, üretim ve finansman anlamında çok pahalı bir ülke haline geldi. Sanayicimiz ve ihracatçımız zarar etme pahasına yurt dışındaki pazarını, müşterisini kaybetmemeye çalışıyor. Bu durum sürdürülebilir değil. Çünkü sağlıklı bir işletme için en fazla bir yıl sürebilecek bir durum. Sanayici, zararına ya da maliyetine satış yaparak ihracat rakamlarını tutturmaya çalışıyor, sabrediyor, sıkıntıların geçmesini bekliyor. Çünkü bu sanayiler bir günde kurulmadı, müşteri pazarları bir günde oluşturulmadı. Herkes bu yılı feda ederek geçirmeye çalışıyor. Sanayici bunu yapıyor ama sürdürülebilir değil önümüzdeki dönemde Türkiye, imalat gücünde ciddi sıkıntılar yaşayabilir.

“İstihdam rakamlarına genel olarak baktığımızda çok büyük bir düşüş görmüyoruz ama imalat sanayisinde ciddi kayıplar var. Burayı hizmet sektörü ve inşaat sektörü tolere ediyor. İmalat sanayisindeki bu düşüşü görmemiz lazım. Türk imalat sanayisi yıllarca yüzde 80 düzeyinde kapasite kullanım oranıyla işledi. Şimdi bu oranın yüzde 73’lere düştüğünü görüyoruz.”

Faiz Enflasyon Denizli