20 Mayıs 2024 Pazartesi
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Fason ihracatçılıkla cari açık kapanmaz’

Bakan Şimşek’in kur-ihracat açıklamalarının ardından ekonomistler, Türkiye’nin ihracat kompozisyonunun değişmesi gerektiğine işaret etti. Doç. Dr. Baki Demirel ‘Türkiye artık rekabeti yüksek, emek yoğun mallar ihracatçısı olmaktan vazgeçmeli.’ dedi.

‘Fason ihracatçılıkla cari açık kapanmaz’

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ihracatın ana belirleyicisinin yurt dışı talep olduğu, kurun önemli bir etkisinin olmadığı yönündeki ifadeleri tartışma yarattı. İhracatçılar açıklamayı “talihsiz” bulurken ekonomistler, Türkiye’nin ihracat kompozisyonunun değişmesi gerektiğine işaret etti. Ancak bunun da “Ortadoks politikalarla” mümkün olmayacağını vurguladı.

Kurdaki artışın ihracata etkisinin sınırlı olduğunun altını çizen İktisatçı Doç. Dr. Baki Demirel, “Örneğin 100 birimlik ihracatın yüzde 70’ini dış talep, yüzde 30’unu kur değişimi açıklar. Dolayısıyla ‘kuru artırarak ihracatı patlatalım’ düşüncesi yanlıştır.” dedi. Bu bakışın, hem yurt içinde yoksullaşmaya neden olduğunu hem de yabancılara servet aktarımı anlamına geldiğini kaydeden Demirel, şöyle devam etti:

“Türkiye’nin mevcut fason ihracatçı yapısı sürdürülebilir değil. Dolayısıyla Türkiye’nin ihracat kompozisyonunun değişmesi lazım. Cari açıkla ilgili sorunu çözmek için Türkiye artık rekabeti yüksek, emek yoğun mallar ihracatçısı olmaktan vazgeçmeli. Daha çok orta-yüksek teknoloji yoğunluğu olan uzmanlaşma alanlarına yönelmeli. Bunun için de kamu önceliğinde bir yatırım planlaması gerekiyor. Bu işler de ortodoks politikayla olmaz.

‘KAMULAŞTIRMAYLA GÜÇLÜ SÜBVANSİYON SAĞLANABİLİR’

“Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın görevleri belli olacak, enflasyonu değil tam istihdamı hedefleyeceksiniz. ‘Bu da maliye politikası araçlarıyla olur. Para politikası da kur ve finansal istikrara odaklanmalıdır.’ diyoruz. Bu yatırım stratejisinin bir parçası olarak da kamusal ve özel mal ayrımına gitmek gerekiyor. Kamusal mallar ve doğal tekellerin kamulaştırılması gerekiyor. Çünkü örneğin enerji gibi kamusal mallar devlet elinde olursa daha güçlü sübvansiyonlar sağlanabilir.

‘Fason ihracatçılıkla cari açık kapanmaz’ - Resim : 1
Baki Demirel

‘ÜRETİM MODELİ DEĞİŞMELİ’

“Üretim modelinin de değişmesi gerekiyor. Düşük ücret ülkesi olmaktan çıkmalıyız ve bu da ücretlerde ciddi bir telafi gerektiriyor. Yatırım dediğiniz şeyi belirleyen talep beklentileridir. Talep beklentileri güçlü olursa yatırımlar artar. Bu da aslında refahın artması, halkın zenginleşmesi demektir. Böyle olursa yabancı sermaye de gelir ki yabancı sermayenin gelmesine de gerek yok kamu yatırımları arttıkça özel yatırımlar da artacaktır.

“İstihdam yarattıkça ücretler arttıkça kamu tarafından özel sektör yatırımları da artacaktır ve refah ülkesi olduğunuzda benzer malları üreten ülkelerle ticaretiniz daha çok artacak, ticaretten elde ettiğiniz kazançlar da daha çok artacaktır. Yani Türkiye teknoloji, ileri sanayi anlamında ithal ikameci olmak zorundadır. Elbette enerji konusunda da kamu yatırımlarını gerektirir.”

SÖMÜRÜ İLİŞKİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL

İhracatların sürekli ve yüksek sesle dile getirdiği “kur artışı” talebine ilişkin görüşünü aktaran Demirel, şu ifadeleri kullandı:

“Sürekli kur artışını istiyor ihracatçılar çünkü bu ekonominin dövize bağlı yapısını sürdürüyorlar. Şimdi bakın acaba Türkiye’de kur arttıkça, ihracatçıların gelirleri arttıkça acaba yeni yatırımlar yapmışlar mı? AR-GE’lerini geliştirmiş, yeni yatırımlar yapmışlar mı? Hayır, sadece kur farkından daha da zenginleşmişler. Üstelik emek maliyetleri TL olduğu için buradan da avantaj elde etme çabasındalar. Tam bir sömürü ilişkisi. Bunun sürdürülebilirliği için de sürekli kur artışı istiyorlar ama bu sürdürülebilir değil çünkü Türkiye’yi yoksullaştırmak doğru bir politika değil. Ülkeyi yoksullaştırdıkça yeni ürün üreten bir ülke yaratamazsınız.”

İHRACATÇI RAHATSIZ TALEP POZİTİF AYRIMCILIK

İstanbul Ticaret Odası Meclis Üyesi Musa Evin, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamalarına ilişkin Aydınlık’a yaptığı değerlendirmede ihracatçıların rahatsız olduğunu dile getirdi. Ülkeye döviz girişi ve istihdam sağladıklarını ifade eden Evin, “İhracatçıya pozitif ayrımcılık istiyoruz. Döviz artışı enflasyonun çok altında kaldığı müddetçe ihracatçı memnun olmaz, para kazanamaz, ihracat yapamaz. Aynı oranda giderse sıkıntımız olmaz, ihracatımız çok daha fazla olur.” dedi.

‘Fason ihracatçılıkla cari açık kapanmaz’ - Resim : 2
Musa Evin

Bakan Şimşek’in ifadelerini “talihsiz” bulan Evin, şunları kaydetti:

“İhracatçı sözde destekleniyor, esas ithalatçı destekleniyor. Bu kurla olacak gibi değil, biz kur enflasyon oranında artsın istiyoruz. İhracatımız artmış gibi görünüyor ama bu dünya ticaret artışı içinde doğal değil mi? Personele yüzde 120 artış verdim, enerji maliyetlerim üçe katlandı, döviz ne kadar arttı? Yüzde 40.”

İhracat sektöründe çözülmesi gereken birçok sorun olduğuna işaret eden Musa Evin, nitelikli işgücü ihtiyacını; artan işgücü ve girdi maliyetlerini sıraladı. Evin, Türkiye’de nitelikli ve nicelikli fuarlar istediklerini söyleyerek “Başarı fuarlarda sağlanıyor. Alım gücü yüksek ülkelerden müşteriyi buraya getirirsek bizim ürünlerimiz o zaman daha iyi yerlere gidecek ve markalaşacağız.” diye konuştu.

Türkiye ekonomi Mehmet Şimşek