Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Fidan’dan AB ve vize çıkışı: AB Türkiye’yi kimlik siyasetiyle dışlıyor

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne alınmama sebebinin teknik değil siyasi olduğunu vurgulayan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ‘Avrupa, Türkiye ile ilişkilerinde kimlik siyasetini devreye soktuğu için dosyaları askıya aldı.’ dedi.

Fidan’dan AB ve vize çıkışı: AB Türkiye’yi kimlik siyasetiyle dışlıyor
ALİ ERDEM KÖZ / ANKARA

TBMM’de 18 Kasım’da yapılan Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken milletvekilleri dış politika, AB süreci, vizeler ve diplomatik kadrolara ilişkin çeşitli eleştiriler yöneltti. CHP ve DEM Parti sözcüleri; büyükelçi atamalarında liyakat tartışmaları, vize başvurularındaki tıkanıklık, MİT kökenli yöneticilerin bakanlıktaki ağırlığı, AB kriterlerinin karşılanmaması, Suriye politikasındaki belirsizlikler ve Gazze hattındaki diplomatik çizgi gibi başlıkları gündeme getirdi.

‘MÜSLÜMAN ÜLKEYİ ALMIYORLAR’

Komisyonun sonunda yanıt hakkını kullanan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, özellikle Avrupa Birliği ve vize serbestisi konularında kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Avrupa’nın Türkiye’ye yönelik tutumunun teknik kriterlerden uzaklaştığını belirten Fidan, “230 milyar euroluk ticaretimiz var; öğrenciler, iş insanları, orada yaşayan Türkler… Bu hareketliliği mümkün kılacak tek şey vize serbestisidir. Avrupa bunun bilincinde ama kimlik politikasından dolayı bazı başlıkları askıya almış durumdalar.” dedi. 2019’dan itibaren Suriye ve Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelerin AB’nin Ankara’ya yaklaşımını sertleştirdiğini söyleyen Fidan sözlerini şöyle sürdürdü: “AB fasılları açtığında bizi kriterler üzerinden değerlendirmesi kadar normal bir şey yok. ‘Şuran hatalı, buran hatalı’ dersin; bu müzakerenin ruhudur. Ama irade yok. 2007’de bu irade donduruldu. Avrupalılarla konuşurken hep söylüyorum: Sarkozy–Merkel dönemine dönmek lazım.” Fidan, AB’nin Türkiye’yi teknik değil kimlik temelli bir kategoriye ittiğini belirterek, “Meselenin iki nedeni var. Birincisi vizyon eksikliği; ikincisi Müslüman bir ülkeyi içlerine almama iradesi. Fransa bunu açıkça ortaya koydu, Almanya sessiz kaldı. Kendimizi aşure töreninde döven adam gibi ‘Niye almıyorlar?’ diye sürekli suçlamayalım. Bu bizimle biten bir konu değil; almak isteyenin iradesi yok.” ifadelerini kullandı.

Sürecin siyasi blokaj altında ilerlediğini söyleyen Fidan, “AB almak istediği zaman yürümeyecek bir süreç yok. Sorun teknik değil, siyasi.” dedi.

‘SORUNLU OLAN TEK KAPI AB KAPISI’

Vize krizine de değinen Fidan, “Genel ifadeyle ‘Kapılar yüzümüze kapanıyor’ deniyor. Bir bulutu dağıtalım: Sorunlu olan tek kapı AB kapısı.” ifadelerini kullandı. Öte yandan vize süreçlerinin iyileştirilmesi için tüm başkonsolosların Ankara’da toplandığını, konsoloslukların görev yüküne göre yeniden yapılandırıldığını da belirtti.

Fidan, “Avrupa, Türkiye ile ilişkilerinde kimlik siyasetini devreye soktuğu için dosyaları askıya aldı. Biz gerekli teknik hazırlıkları yaptık, yapıyoruz.” diye konuştu.

DEM’Lİ VEKİLDEN NATO ÖVGÜSÜ

Dışişleri Bakanlığı’nın Plan ve Bütçe Komisyonu sunumunun ardından söz alan DEM Parti Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, Türkiye’nin dış politik yönelimlerini hedef aldı. Cupolo, hükûmetin süper güç olmayan ancak bölgesinde etkili konumu ve diplomatik/askerî kapasitesiyle uluslararası siyasette rol oynayabilen ülkelere verilen “Middle Power” yaklaşımını benimsediğini öne sürerek, bu sınıftaki ülkelerin “kötü ekonomi, kötü demokrasi ve otoriter rejimlerle” anıldığını savundu. Türkiye’nin bu çizgiye yönelmesinin ise sonuçsuz bir çabaya dönüşeceğini belirterek bunun “Sisifos’un kaderi” olacağını iddia etti.

Türkiye’nin BRICS’e katılma girişimlerini eleştiren Cupolo, BRICS’in “ideolojik birlikten yoksun olduğunu” ve “kurulduğu günden beri etkin bir pozisyona gelemediğini” ileri sürdü. Buna karşılık NATO’ya övgüler dizen Cupolo, NATO ülkelerinin “ideolojik ve ilkesel olarak birbirine yakın olduğunu” söyledi.

Hakan Fidan AB