Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Firmaların döviz açığı artıyor! Kur krizi tehlikesi kapıda

Firmaların döviz varlıkları artarken yükümlülükleri daha da yükseldi ve net döviz açığı 185,8 milyar dolara ulaştı. Prof. Dr. Baki Demirel, sürünen parite sistemi nedeniyle kur krizinin kaçınılmaz olduğunu vurguladı

Firmaların döviz açığı artıyor! Kur krizi tehlikesi kapıda

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, haziran ayında finansal kesim dışındaki firmaların döviz varlıkları önceki aya göre 1 milyar 378 milyon dolar artarken, döviz yükümlülükleri 9 milyar 732 milyon dolar yükseldi. Böylece söz konusu firmaların net döviz pozisyonu açığı 8 milyar 355 milyon dolar artarak 185 milyar 793 milyon dolara ulaştı.

Aydınlık’a konuşan Prof. Dr. Baki Demirel, mevcut döviz ve borç yapısının sürdürülemez olduğunu belirterek, “Şimşek programı serbest kur politikası uyguladığını iddia etse de aslında uygulanan sistem sürünen parite sistemidir. Kısa vadeli yurt dışı sermayeye yüksek faiz kazançlarını garanti etmek üzerine kurulu bu sistemde, kur krizi yaşanmaması imkânsızdır.” uyarısında bulundu.

VARLIK DAĞILIMINDA ARTIŞLAR VE AZALIŞLAR

Haziran 2025 dönemi itibarıyla firmaların varlık dağılımında yurt dışına doğrudan sermaye yatırımları ile türev varlıklar 869 milyon dolar artış kaydetti. İhracat alacakları 187 milyon dolar, menkul kıymetler ise 30 milyon dolar yükseldi.

Öte yandan, yurt içi bankalardaki mevduat 578 milyon dolar azaldı ve toplam varlıklar 1 milyar 378 milyon dolar arttı.

YÜKÜMLÜLÜKLERDE ÖNE ÇIKAN ARTIŞLAR

Yükümlülüklerde ise yurt içinden sağlanan nakdi krediler 4 milyar 905 milyon dolar, yurt dışından sağlanan nakdi krediler 3 milyar 92 milyon dolar, türev yükümlülükler 1 milyar 306 milyon dolar ve ithalat borçları 428 milyon dolar arttı. Böylece toplam yükümlülükler 9 milyar 732 milyon dolar yükseldi.

KISA VE UZUN VADELİ KREDİLER

Haziran ayında yurt içinden sağlanan kısa vadeli krediler 546 milyon dolar, uzun vadeli krediler ise 4 milyar 359 milyon dolar arttı.

Yurt dışından sağlanan kredilerde kısa vadeli artış 784 milyon dolar, uzun vadeli kredilerde ise 2 milyar 736 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Kısa vadeli varlıklar haziranda 134 milyar 867 milyon dolar, kısa vadeli yükümlülükler ise 130 milyar 376 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Buna bağlı olarak kısa vadeli net döviz pozisyonu fazlası 2 milyar 38 milyon dolar gerileyerek 4 milyar 492 milyon dolar oldu. Kısa vadeli yükümlülüklerin toplam yükümlülükler içindeki payı ise yüzde 37 olarak kaydedildi.

‘DÖVİZ BORCU TUZAĞI’

Prof. Dr. Baki Demirel konuya ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:

“Şimşek programı, serbest kur politikası uyguladığını iddia etse de aslında uygulanan sistem sürünen parite sistemidir. Bunun nedeni, kısa vadeli yurt dışı sermayeye yüksek faiz kazançlarını garanti etmektir. Mali disiplin ve faiz dışı bütçe fazlası hedeflerinin de enflasyonla doğrudan bir ilgisi yoktur; borç yönetimi, bu garantinin bir parçasıdır.

“Dolayısıyla, kur istikrarı sağlanmış ve faizler bu denli yüksekken, Türk firmaları için döviz biriminde düşük faizle borçlanmak daha cazip hâle geliyor. Ancak bu durum, firmalar açısından ileriye dönük bir yükümlülük dolarizasyonu sorunu yaratmaktadır.

‘FİRMALAR 2018 ­­­­SENARYOSUNU YAŞAYABİLİR’

“Elbette Şimşek programının -daha doğrusu bu sürünen parite sisteminin- sürdürülebilir bir tarafı yoktur. Sermaye kontrolleri olmadan bu sistemin uygulanması mümkün değildir. Bu sistemde kur krizi yaşanmaması imkânsızdır. Ne zaman olacağını bilmiyoruz, ama gerçekleştiğinde, tıpkı 2018’de olduğu gibi, yükümlülük dolarizasyonu yüksek firmalar iflas edebilir. Yine tıpkı 2018’de olduğu gibi, özel borçlar bu iflas dalgasının önüne geçmek için kamusal hâle gelir, yani halka yıkılır.”

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Döviz