08 Mayıs 2024 Çarşamba
İstanbul 24°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Fiyatlar on kat arttı. Gübre için kamulaştırma şart

Gıda güvenliği için risk büyüyor. Uluslararası kredi kurumlarına göre gübre fiyatları 'tarihi' ve 'sürdürülemez' seviyelere ulaştı. Ziraatçiler, çözümün devletin gübreyi kendisinin üretirmesinde olduğunu söyledi

Fiyatlar on kat arttı. Gübre için kamulaştırma şart
A+ A-
Z. RUHSAR ŞENOĞLU

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's (S&P), dün, gübre fiyatlarının tarihi ve sürdürülemez seviyelere ulaştığına, bu durumun gıda güvenliği için bir risk olduğuna dikkat çeken bir açıklama yaptı. Açıklamada, fosfat, üre ve potasyum fiyatlarının son iki yılda sırasıyla yaklaşık yüzde 190, yüzde 170 ve yüzde 280 arttığı kaydedildi.

Türkiye’de ise gübre fiyatları bırakın yüzde 200’leri, on kat arttı. Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Başkanı Murat Kapıkıran, bu duruma ciddi bir müdahale gerektiğini vurguladı ve şöyle konuştu: “Kamulaştırma, gübre için çok önemli. Devlet kendisi üretince ancak gübreyi çiftçiye sübvansiyon kapsamında veya ucuz şekilde verebilir veya piyasayı regüle edebilir. Dışarıdan edemiyor; özel sektör, gübre fabrikaları ve gübre ithalatçıları, piyasayı domine ediyorlar.”

Kapıkıran, bir, bir buçuk yıl önce tonu ortalama 1650-1850 seviyesinde olan gübre fiyatlarının önce 20 binlere çıktığını, sonra 11-12 binlere indiğini ama şimdi yine 14-16 bin seviyesine yükseldiğini anlattı. Piyasayı özel sektörün; gübre fabrikalarının ve ithalatçıların yönlendirdiğini vurgulayan Kapıkıran, “Türkiye’de gübre üretimi, zamanında hammadde dışarıdan alınarak ve kamu tarafından yapılıyordu. 80’den sonraki süreçte bütün kamu iktisadi teşebbüsleri özelleştirildi, gübre fabrikaları özel sektöre açıldı, kamuda kalanların içi boşaltıldı.” dedi.

‘GÜBRE İSTESEN DE BULUNAMIYOR’

Son dönemde gübre kullanımının giderek azaldığı biliniyor. Kapıkıran, çiftçinin kış ekimine hazırlandığı bugünlerde durumun nasıl olduğunu, şöyle anlattı: “Gübre satışı yapan tarım kredi kooperatiflerinde, pancar kooperatiflerinde bazı çeşit gübreler yok, istesen de bulunamıyor. Birinci sorun bu. İkincisi, çiftçinin sermaye yapısı güçlü olmadığı için, gübre fiyatı on katına çıktığı zaman gübre kullanamaz hale geldiler çoğu yerde. Kullanamadığı için ekmeyen de var, az gübreyle eken de var. Bilimsel ve teknik olarak dekar başına şu kadar gübre kullanacaksın kuralına uyan ise pek kalmadı. Bu durum verimliliğe, ürünün kalitesine yansıyor.”

Gübrelerin büyük çoğunluğunun azot esaslı gübreler olduğunu ve doğalgazdan üretildiğini belirten Kapıkıran, “AB’de amonyak üreten iki fabrika kapandı, iki fabrika kapasiteyi yüzde 50 indirdi. Hem üretim maliyetleri arttı hem üretim miktarı azaldı. Hammaddeye erişme sorunu da yaşandı.” dedi.

‘SÜBVANSİYONUN ÖNÜNDE PİYASA ENGEL’

Hükümet tarımda belli bir sübvansiyon uyguluyor, zaman zaman paketler açıklanıyor. Peki yeterli oldu mu? Olmadı. Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Başkanı Kapıkıran, hem paketlerin yetersiz olduğunu hem o paketlerin uygulanmasına piyasanın engel olduğunu anlattı. Kapıkıran şöyle konuştu:

“Sübvansiyon konusunda esaslı bir paket uygulanamadı Türkiye’de maalesef. Hem pandemi döneminde erişim güçlüğünde yapılamadı hem de fiyatların düşürülmesi için yapılamadı, uluslararası piyasa fiyatlarının düşmesiyle şekillendi. Tarım Kredi Kooperatiflerinde zaten çok yüksek bir kâr vardı. Bu kârın bir kısmı geri alındı. Tarım Kredi Kooperatifleri zarar ederek satmıyor, kârını diyelim yüzde 100’den yüzde 50’ye indirerek satıyor. Gübre fiyatı 9 bine indi dedikleri zaman da piyasa yine 13-14 bine satıyor.”

‘KARAR ALINIRSA YIL BİLE SÜRMEZ’

Kapıkıran hem gübrenin, hem gübre hammaddesinin Türkiye’de üretilebileceğini vurguluyor ve şöyle konuşuyor: “Eskiden üretiliyordu. Hammadde doğalgazdan üretiliyor ama kamusal doğalgaz kullanımında nasıl sübvansiyon yapıyorsanız, onu gübre üretimine de sağlayabilirsiniz. Hükümet kararı olursa yıl falan sürmez. Aynı yıl içinde tesis kurulur. Karara bağlı; gübreyi kendimiz üreteceğiz dediğiniz anda hemen üretmeye başlarsınız. Doğalgazdan amonyak elde etmek zor bir sistem değil.”

‘MAZOT-GÜBRE DESTEĞİ ACİLEN YAPILMALI’

Şimdi çiftçi kışlık ekim hazırlığı yapıyor. Acil önlem olarak ne yapılabilir? Murat Kapıkıran şöyle yanıtlıyor:

“Şu sezonda hızla yapılabilecek şey girdi maliyetlerini düşürmek ve girdilerin büyük bölümünü sübvansiyon kapsamına almak. Ciddi bir sübvansiyon lazım. Mazot ve gübreyi çiftçiye sübvansiyonla temin etmek, tohumda aynı şeyi sağlamak, üçüncüsü taban alım fiyatlarını ekimden önce açıklamak. Dünyada desteklemeler ve taban fiyatları üç-beş senelik programlar halinde açıklanır ve çiftçi ona göre ekim kararı verir.

“Mazot 24-25 lira. Yatlara bile mazotu yüzde 1 ÖTV-KDV ile veriyorlar, çiftçiden normal piyasa fiyatı alınıyor. Burada ciddi bir sübvansiyon lazım. Artı, gübrede lazım.

“Bir hafta önce bir paket açıklanmıştı, ayni destekler verilecek deniyordu. Diyelim buğdayda dekar başına 8 litre mazot gerekiyor, buna göre ücretsiz ya da vergiden arındırılmış şekilde ucuza mazot ve gübre verilmesi lazım.

“Ama şu anda tarımı esaslı bir biçimde sübvanse etme eğilimi yok eksiklikleri ithalatla karşılama politikası yürütülüyor. Hasada yakın sıfır gümrüklü ithalata açılıp piyasa öyle regüle ediliyor, maliyetin altında fiyat açıklanıyor, çiftçi de eli kolu bağlı, artık ürün kaça giderse, çoğu zaman zararına satıyor.”

kamulaştırma gübre