Genel kurulda bölücü söylemler
Türkiye Barolar Birliği genel kurulunda konuşan Diyarbakır Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç, terörle mücadele mevzuatının değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Şanlıurfa Barosu delegesi Hikmet Delebe de insanların asit kuyularında diri diri yakıldığını iddia etti
Türkiye Barolar Birliği (TBB)’nin olağan genel kurulu yapıldı. Genel kurulun ilk gününde bazı baro başkanları ve delegeler konuşma yaparken ikinci gün başkanlık seçimi oldu. İlk gün konuşma yapan Diyarbakır Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç, Türkiye’nin geçmişle yüzleşmesi gerektiğini savundu. Güleç, Türkiye’de anayasal eşitlik ve yurttaşlığın sağlanması gerektiğini, terörle mücadele mevzuatının değiştirilmesi gerektiğini belirtti. Şanlıurfa Barosu delegesi Hikmet Delebe de önceki yıllarda insanların asit kuyularında diri diri yakıldığını, köylerin yakılıp yıkıldığını iddia etti.
BAHÇELİ’NİN ÇAĞRISINI HATIRLATTI
Diyarbakır Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç, genel kurulun ilk günü yaptığı konuşmada, Kürt meselesinin yalnızca etnik ve kültürel mesele olmadığını, Türkiye toplumunun tamamını ilgilendiren bir mesele olduğunu ifade etti. Güleç şunları söyledi:
“Bilindiği üzere Kürt sorunu tarihsel olarak birçok hak ihlali ayrımcılığının bir sonucu olarak derinleşmiştir. Yıllarca Kürt kimliği yok sayılmıştır. Anadilin yasaklanması, zorunlu göç politikaları, faili meçhul cinayetler bu sorunun toplumsal hafızada derin yaralar açmasına neden olmuştur. Hak ihlallerinin önüne geçilmesi için demokratik bir çözüm kaçınılmazdır. Yakın tarihte TBMM’de bazı siyasi partilerin buna dair çözüm önerilerini dile getirmesi bizce çok kıymetlidir. Hak ihlalleriyle ilgili geçmişle yüzleşme sağlanarak toplumsal barışın inşasının adımlarının atılması lazım. Toplumsal barış için öncelikle geçmişle yüzleşme olmalıdır.”
‘ANAYASAL EŞİTLİK SAĞLANMALI’
Güleç, DEM Parti’nin programında yer alan ve ulus devletlerin yıkımını amaçlayan eşit yurttaşlık konusuna ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Anayasal eşitlik ve yurttaşlık maalesef Türkiye’de gerçekleştirilmemiştir. Anayasal eşitlik sağlanmalı ve bununla ilgili gerekli çalışmalar, tüm toplumsal kesimlerin fikirleri alınarak yapılmalıdır. Bölgenin çok da canını yakan, meslekte de çok karşılaştığımız terörle mücadele mevzuatı ve bununla ilgili yasalarda esaslı değişiklik yapılması gerekmektedir. Ülkenin tamamında tarafsız, bağımsız yargı ile ilgili sorunlar var. Ama bölgede özellikle birçok olay terörle mücadele mevzuatı adı altında ciddi mağduriyetlere yol açmıştır. Bu nedenle terörle mücadele mevzuatının evrensel hukuk ölçülerine göre değiştirilmesi elzemdir.”
İNSANLARIN YAKILDIĞINI İDDİA ETTİ
Şanlıurfa Barosu delegesi Hikmet Delebe ise yakın zamanda çözüm sürecinin yeniden gündeme getirildiğini bildirerek şu konuşmayı yaptı:
“Ultra milliyetçi bir partinin genel başkanı meclis kürsüsünden açıklamalarda bulundu. Siyasal iktidar da bu söylemlerin arkasında duruyor. Biz elbette bu süreci destekleriz. Kürt meselesinin çözümlenmesi için akla hayale gelmeyecek yöntemler denendi bu ülkede. Köyler yakıldı, insanlar asit kuyularında diri diri yakıldı, siyasi yargılamalarla insanlar özgürlüklerinden mahkum bırakıldı. Bu bakımdan bu sürecin desteklenmesi önemlidir. 10 sene önce de bir çözüm süreci denendi bu süreç akamete uğratıldı. O dönem baro başkanıydım. O dönem çözüm sürecinin canlı tutulduğu süre zarfında gazeteler çözüm sürecini destekleyen tutum içindeydi. Çözüm süreci sonlandırıldıktan sonra paylaşım yapan insanlar örgüt propagandasından dolayı tutuklandı. Süreç sonlandıktan sonra gözaltılar başladı. Devlet vatandaşına tuzak mı kurdu?”
BAŞKANLIK İÇİN 3 İSİM YARIŞTI
Türkiye Barolar Birliği’nin 38. Olağan Genel Kurulu 7-8 Aralık’ta Avukat Özdemir Özok Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Genel kurulun ilk gününde başkanlık divanı seçilirken, 2022-2024 yılları çalışma raporu, bilanço, gelir-giderleri ile denetleme kurulu raporu okunup görüşüldü. İkinci gün ise başkanlık ve yönetim, disiplin ve denetleme kurulu seçimleri yapıldı. Erinç Sağkan ile birlikte toplam 3 aday başkanlık için yarıştı.