Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek: Gladyo işaret edince aynı noktada buluştular

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Ulusal Kanal’da yayınlanan Çıkış Yolu programında konuştu. Perinçek, Abdullah Öcalan’ın çağrısına karşı çıkanların ABD cephesinde buluştuğunu belirtti, mücadelenin ‘silah bırak’ diyenlerle ‘silah bırakma’ diyenler arasında sürdüğünü ifade etti. Perinçek, bugün 23 Nisan'ın yolundan gitmenin PKK'nın silah bırakması mücadelesinde mevzilenmek olduğunu belirterek, “Bugün dış ve iç cepheyi güçlendirecek eylem, PKK'nın silah bırakması cephesinde, doğru ve olumlu bir tavır almaktır.” dedi.

Perinçek şöyle konuştu:

“Bugün mücadele ‘silah bırak’ diyenlerle ‘silah bırakma’ diyenler arasında. ‘Geldiğin zaman ben seni hapse atacağım’ dediğin zaman bu ‘silah bırakma’ demek. Bu da emperyalistlerin işine yarar. Dikkat ederseniz bunu Türkiye'de kışkırtan örgütler var. Sabıkalı örgütler, partiler var. Diyelim Zafer Partisi gibi İYİ Parti gibi ve sahte sol örgütler var.

SABIKALARI: EMPERYALİZMLE İŞBİRLİĞİ

“Sabıkaları ne? Emperyalizmle işbirliği. Gladyo sabıkaları var. Sol kisve altındaki sahte sol örgütler aslında bu süreci, yani PKK'nın silah bırakmasını istemiyor. Ama bunu sahte sol gerekçelerle açıklıyorlar. ‘Ya sen AK Parti ile işbirliği mi yapacaksın? Türk Devleti'ne teslim mi olacaksın? Nerede kaldı senin devrimciliğin?’ Bu tonda sahte sol örgütlerden gelen, silah bırakmayı önlemeye çalışan, bir tavır var.

“Bunların arkasında kim var? Amerika ve İsrail var. Çünkü Amerika ve İsrail, PKK’nın silah bırakmasını istemiyor. Silah bırakmamanın bir takım sol kisveli gerekçelerini getiriyorlar. Ama bir de diyelim milliyetçi geçinen, sahte milliyetçiler var. Bakın burada sahte solcularla sahte milliyetçilerin aynı cephede toplandığını gördük. Zaten çağımızdaki sahtekârlığın esası, milli duruştaki sahtekârlıktır.

“Emperyalizme karşı mücadelede sahtekârlık nedir? Milli duruşta sahtekârlıktır. Bunu sol kisveyle yapanlar var. Bunu milliyetçi kisve altında yapanlar da var.”

‘ÖNDER’LE GÖRÜŞTÜK’

Doğu Perinçek, TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’le görüşmeleriyle ilgili de şu bilgileri verdi:

“Sayın Sırrı Süreyya Önder, o gün, kalp rahatsızlığı geçirdiği gün bizi ziyarete geldi. Daha önce randevu alarak ziyaret etmek istediklerini söylemişlerdi. Şunu ifade etti Sırrı Süreyya Önder: ‘Abdullah Öcalan bana ve Pervin Buldan'a dedi ki, Amerika ve İsrail öldürebilir, öldürür.’ Yani Amerika ve İsrail'in bu sürece karşı olduğunu, bu süreçte de aktif ön planda görevler yapan Süreyya Önder ve Pervin Buldan'ı da Amerika ve İsrail'in öldürebileceğini bizzat Öcalan’ın kendilerine söylediğini ifade etti ki Kandil de onu doğruluyor.

‘SÜRECİN BAŞARISINI İSTİYOR’

“Sırrı Süreyya Önder’i Genel Başkan Yardımcımız Ethem Sancak ve İstanbul İl Başkanımızla ağırladık. Sırrı Süreyya Önder’in bu süreçte yeri doldurulamaz. Çok önemli bir rol oynuyor. Makul bir insan. Bu sürecin başarısını istiyor. Tecrübeleri var. Kendisini kabul ettirmiş bir insan. İyi anlıyor bu süreci.

“Güçlerin konumlanması vs. bunu çok iyi anlıyor ve içtenlikle Türk ve Kürtlerin kaynaşması, birleşmesi, bütünleşmesi ve Abdullah Öcalan'ın bu talimatının uygulanmasını ve başarısını istiyor. Burada da sıradan bir insan konumunda değil. Bu süreci iyi anlamış ve sürecin nasıl yürütülebileceği konusunda taktik planda da stratejisini iyi anlamış etkin görevler yapan bir şahsiyet. Bir de Meclisimizin Başkanvekili tabii. O bakımdan da önemli.

“Bizi ziyaretten 5-6 saat sonra rahatsızlık geçiriyor. O da insana ayrı bir üzüntü veriyor. Saat 19'da da Ethem Sancak’ı aramış. Yani bizden ayrıldıktan sonra. Fakat Ethem arkadaşımız da telefonunu kapatmış o sırada. Yani o konuşmanın olmaması da bizi duygulandırdı.

“Daha sonra hastane ziyareti gerçekleştirdik. Ethem Sancak, İlker Yücel, Nuray Kaya arkadaşlarımız. Hepimizin şifa dileklerini, iyilik dileklerini ve onun sağlığıyla dayanışma duygularımızı bildirdiler.”

23 NİSAN MİLLETİ BİRLEŞTİRİYOR

Perinçek, 23 Nisan’la ilgili de şu mesajları verdi:

“23 Nisan, iç ve dış cepheyi kuvvetlendiren tarihi bir devrim. Ankara'da Meclis açılıyor, bir devrimci hükümet kuruluyor. Bu devrimci hükümet diyor ki ‘ben vatanı düşmandan temizleyeceğim. Bağımsız, egemen bir devlet kuracağım.’ Aslında 23 Nisan'da Cumhuriyet kuruluyor. Bakın bu çok önemli. Ve o kuruluş, padişahın yapamadığını yapıyor. Yani iç cepheyi, bütün milleti bitirileştiriyor. Ve dış cepheye karşı da sağlam bir konumlanma yaratıyor.

“O bakımdan 23 Nisan bir devrim. O devrim, iç ve dış cepheyi de sağlamlaştıran, pekiştiren ve bizi zafere götürecek olan bütün adımların başlangıç noktası, doruk noktası. Bütün milletin azim ve kararını seferber edecek, harekete geçirecek bir merkezi iktidar, bir devrimci irade yaratıyor.

“Türkiye'nin bugünkü meselesi İstiklal Savaşı'nı tamamlamaktır. Sen burada yoksun, öyleyse iradeyi ben ele alıyorum. O milli iradenin temsilcisi benim. Ve senin de iktidar ve otorite olanaklarını tanımıyorum. 23 Nisan bu. O bakımdan 23 Nisan bizim devrim günümüz.”

İÇ CEHPE SAĞLAM OLMALI

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 23 Nisan’la bugün arasındaki bağı da şöyle açıkladı:

“Bugün onun devamıyız. Amerikan emperyalizmi ve İsrail siyonizminin Türkiye'ye karşı tehditleri, ekonomimizi boğmaya kalkmaları, 1980'den beri dayattıkları ekonomik program ve Türkiye'yi bölmek için yaptıkları faaliyetler ve en son şimdi hepimizin gözü önünde Ege kıyılarında kurulan Amerikan üsleri, İsrail ile Güney Kıbrıs arasındaki ittifaklar… İsrail, Yunanistan, Amerika ve Güney Kıbrıs'ın Doğu Akdeniz'de oluşturdukları ittifak namlularının Türkiye'ye çevrilmesi...

“Buna karşı iç cephenin sağlam olması lazım. Ve dış cephede de bölge ülkeleri, komşularımızla ittifak yaparak bu tehditleri bertaraf etmek ve 200 yıllık Türk devrimini tamamlamak…

CEPHEYİ GÜÇLENDİRECEK EYLEM

“Bugün 23 Nisan'ın yolundan gitmek demek PKK'nın silah bırakması mücadelesinde mevzilenmek ve aktif bir şekilde mücadele etmek demek. Bugün dış ve iç cepheyi güçlendirecek eylem, PKK'nın silah bırakması cephesinde, doğru ve olumlu bir tavır almaktır.

“23 Nisan 1920, Milli Demokratik Devrimimizin merkezi günü. O devrim neydi? Namık Kemallerle 1876’da birinci meşrutiyetle başlayan, 1908'de ikinci meşrutiyetle devam eden, ondan sonra da biraz evvel bahsettiğimiz gibi Ankara'da meclisin açılması, devrimci hükümetin kurulmasıyla padişah hükümetini tamamen tasfiye eden o büyük atılım. Bağımsız bir Türkiye olacak, ondan sonra demokratik bir Türkiye olacak. Ağalar, beyler, paşalar, şeyhler, bu tür bağımlılıklar olmayacak. İnsanlar özgür olacak, halk özgür olacak. Ortaçağ bağımlılıklarından Türkiye’miz kurtulacak. Milli Demokratik Devrim bu demek.

“Geldiğimiz noktada, PKK'nın silah bırakması o Milli Demokratik Devrimin çok önemli bir aşaması. Çünkü emperyalizmle, milli devletimizi altını oyma ve aynı zamanda milletimizi bölme, etnik kimlikler yaratma, dolayısıyla Türkiye'nin Milli Demokratik Devrimini tasfiye etme, yıkma girişimlerine karşı şimdi yeni bir mücadele başladı. O da nedir? PKK'nın silah bırakması ve kendini feshetmesi.

‘MİLLET OLUŞTURUYORUZ’

“Bu basit bir PKK'nın silahsızlandırılması ve kendini feshetmesi veya Türkiye'nin terörden temizlenmesi olayının ötesinde, Türk Devriminin tamamlanması sürecinde çok önemli bir aşama. Aslında onu Öcalan, çağrısında ifade etti. Dedi ki ‘biz silah bırakacağız, PKK kongresi toplanacak, silah bırakma ve kendini feshetme kararı alacak. Ama bunu devletle ve toplumla bütünleşme amacıyla yapıyoruz.’ Sonuç itibariyle PKK'nın devletle ve topluma bütünleşmesi olayı, Türk Devriminin 200 yıllık tarihinde bir aşama. Yani Türklerin ve Kürtlerin bir millet oluşturması süreci… Devlet ve toplumla, milletle bütünleşme kararı alıyor. Stratejik bir karar bu. Türk Devrimi tarihinin önemli olayı. Yani bir millet oluşturuyoruz. Atatürk'ün dediği gibi Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir.

“O Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran yani devrim yapan Türkiye halkı içerisinde bizim Van'dan Edirne'ye kadar bütün halkımız vardı ve Kürt vatandaşlarımız da tabi o devrim sürecinin içinde vardı ve o devrim Türk ve Kürt'ü kaynaştırıyor, bütünleştiriyor. Nerede bütünleştiriyor? Millette bütünleştiriyor ve onların devletleri var. Orada bütünleştiriyor.

“Dolayısıyla Türk devriminin gelişme sürecinde bu bir aşama. Türk Devrim tarihinin önemli bir olayıdır ve o devrimde de çok önemli bir gelişmenin ve tamamlamaya doğru giden sürecin çok esaslı bir ifadesi.”