Hıfzısıhha’nın temeli 1893’te atıldı
Bakteriyolojihane-i Şahane, 1893 yılında Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane ile aynı bahçe içerisinde ayrı bir binada kuruldu. Kurum, kısa sürede bakteriyoloji eğitimi veren, insan ve hayvan sağlığını koruma, salgın hastalıkları önleme amacıyla aşı ve serum üreten bir merkez haline geldi.
O yıllarda İstanbul’da kolera salgını görülmüştü. Bunun üzerine Pasteur Enstitüsü’nden Dr. André Chantemesse, İstanbul’a davet edildi. Chantemesse’ın önlem önerilerinden biri İstanbul’da bir bakteriyoloji laboratuvarı kurulmasıydı.
Pasteur Enstitüsü'nden Dr. Maurice Nicolle, İstanbul’a gelerek hastanenin kuruluşunda Türk hekimlerle çalıştı.
Difteri serumu üretimine geçilmesiyle birlikte Demirkapı'daki bina yetersiz kaldı. 1895 yılında Nişantaşı'ndaki Süleyman Paşa Konağı'na taşınıldı. Bu binada da yine çalışma odaları, laboratuvar, idare işlerinin yürütüldüğü bir oda, kütüphane ve difteri serumu laboratuvarı, öğrencilerin çalışma alanları ve dezenfeksiyon odası bulunuyordu.
HİJYENİK BAKTERİYOLOJİ SERVİSİ
Dr. Nicolle şehir suları analizi için Paris örneğine bakarak Bakteriyolojik Sağlık Hizmeti Birimi'nin İstanbul'da da kurulmasını önerdi. Bu birim daha sonradan sadece kolera tespitleri için değil diğer salgın hastalıkları tanımada da kullanıldı.
EĞİTİM SERVİSİ
Sivil ve askeri tıp okullarından gelen öğrencilere bakteriyoloji dersleri verildi. Bu dersler kurs şeklinde üç aylık dönemlerle haftada üç gün olmak üzere teorik ve uygulamalı şekillerde verildi. 1894 Aralık ayında dersler başladı. Dersler Fransızca olarak Dr. Nicolle tarafından verildi.
İlk ders sonrasında Dr. Nicolle, veteriner hekim Osman Nuri Eralp, Yzb. Dr. Ahmet Refik ile Yzb. Dr. Ziyaseyfullah'ı asistan olarak yanına aldı. Difteri serumu elde etme konusunda ise Dr. Nicolle, Alfort Yüksek Veteriner Okulu’nda difteri serumu elde etmeyi öğrenmiş olan Mustafa Adil’den yardım aldı.
VETERİNER BAKTERİYOLOJİ SERVİSİ
Keçilerde zatürreye neden olan Pasteurella bakterisine karşı hayvanlar aşılandı. Atlarda ruam ve sığırlarda verem hastalığının testinde kullanılan mallein ve tüberkülin maddeleri 1901’de üretilmeye başlandı. Şarbon aşısı geliştirme faaliyetleri gerçekleşmedi, ithal edildi. Hayvan hastalıklarında önemli iyileşmeler sağlandı. 1901’den sonra veteriner faaliyetleri Bakteriyolojihane-i Baytari’de yürütüldü.
Dr. Nicolle, idari, mali ve araştırma alanlarında yetkileri elinde bulundurmak, bağımsız hareket etmek istedi, 1901’de de görevinden istifa etti.
Dr. Nicolle ayrıldıktan sonra bir dönem yerine İngiliz bakteriyolog Beach görevlendirildi. Kısa süre sonra onun yerini Paul Ambroise Remlinger (Paul Remlinger [en]) aldı. Remlinger, yarı zamanlı olarak Daülkelp Ameliyathanesi ve Bakteriyolojihane’de çalıştı. Araştırma yapmanın dışında Karantina İdaresi sınavına girecek olan kişilere bulaşıcı hastalıklar, koruyucu uygulamalar hakkında dersler verdi.
1911’e gelindiğinde kurum Çemberlitaş’ta Yorgancıbaşı Konağı’na taşındı, adı Bakteriyolojihane-i Osmanî olarak değiştirildi ve kurumun başına Fransa’dan Paul-Louis Simond getirtildi.
BALKAN SAVAŞLARI DÖNEMİ
Balkan Savaşlarında hastalıklarda artış görülmesi nedeniyle Simond'un isteği ile Pasteur'ün torunu olan Louis Pasteur Valléry Radot İstanbul'a çağrılmıştır. Beraber Çatalca ve Trakya'da cephelerde kolera taramaları yaptılar, şehir sularından örnekler alarak incelemeler yaptılar.
Yıldız ve Şişli Etfal Hastanelerinde kalan hastalar ile Darülaceze'de kalanlara kolera taramaları yapıldı.
Osmanlı hekimlerine teorik ve uygulamalı konularda dersler verildi.
Kurum Balkan Savaşları sırasında Meclis-i Umur-ı Tıbbiye-i ve Sıhhiye-i Umumiye yönetimine girdi.
Çalışmaları nedeniyle Simond Sıhhıye Müdüriyet-i Umumiyesi tarafından “Meziyeti bilimsel keşifleriyle hizmetini takdiren” Mecidi Nişanı (II. Rütbe) ile ödüllendirildi.
14 Temmuz 1914 tarihinde ilk defa bir Türk hekim olan Refik Güran kurumun başına getirildi.
MERKEZ HIFZISIHHA 1928'DE ANKARA'DA KURULDU
1922 itibarıyla kurum, Daülkelp Ameliyathanesi, Telkihhane, Kimyahane ve Sıhhi Müze ile birlikte İstanbul Hıfzısıhha Müessesi adı altında çalışmaya devam etti.
1928'de Ankara'da kurulan Merkez Hıfzısıhha'nın kurulmasıyla adı İstanbul Bakteriyoloji ve Serum Müzesi olarak değiştirildi. İstanbul'daki kurumun birimlerinin Ankara'ya nakledilmesiyle Bakteriyolojihane-i Şahane, kurumsal kimliğini kaybetti.