29 Nisan 2024 Pazartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hulki Rıza İpek Aydınlık'a konuştu-1:Babamın sanatçı arkadaşları ile büyüdüm

“Babam radyoların yetiştirdiği, mükemmel bir sanatçı, bir virtüöz bağlama olan Yılmaz İpek’ti. Onun evinde büyüyorsun, evladısın. Eve gelenler, gidenler o zamanın TRT’nin, Radyo’nun sanatçılarıydı.

Hulki Rıza İpek Aydınlık'a konuştu-1:Babamın sanatçı arkadaşları ile büyüdüm
A+ A-
Emine Sağlam Akfırat

Bu hafta, 1960’lı yılların saz virtüözü Yılmaz İpek’in oğlu, İzmir TRT saz sanatçısı Hulki Rıza İpek’in babadan kalma tarihi atölyesindeyiz. İpek çocukluk yıllarında halk müziği sanatçıları arasındaki dostane ilişkileri ve kendi üzerindeki etkilerini anlattı. O muhteşem dönemin ve babasının etkisini gelin birlikte dinleyelim.

E.A. Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

3 Ağustos 1961 İzmir doğumluyum.

E.A. Babanız Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük saz ustalarından Yılmaz İpek. Saz öğrenmeniz daha kolay mı oldu?

Evet. Babam radyoların yetiştirdiği, mükemmel bir sanatçı, bir virtüöz bağlama olan Yılmaz İpek’ti. Onun evinde büyüyorsun, evladısın. Eve gelenler, gidenler o zamanın TRT’nin, Radyo’nun sanatçılarıydı. İzmir Fuarı'ndan dolayı gelen sanatçılar bizim eve gelirdi.

Bu benim için bir şanstı. Biz de onların evlerine giderdik. Onların çocuklarıyla beraber büyüdük.

Benim saz merakım çok küçükken başladı. O zaman beklerdim ki babamlar eğlensinler de saz akortlansın, ben de akortlu saz ile çalayım. Çalmayınca akordu bozuluyor çünkü. Ben başladım en basitinden ufak ufak, ufak ufak bağlama çalmaya.

Hulki Rıza İpek Aydınlık'a konuştu-1:Babamın sanatçı arkadaşları ile büyüdüm - Resim: 1

ÇOK GÜZEL BİR DÖNEMDİ

E.A. Kaç yaşındaydınız?

6-7 yaşlarındaydım. O zaman tabi çok güzel bir devirdi. Sokakta oynuyoruz, sokakta büyüyorduk. Mahalle kültürü var. Mahallede top oynuyorduk. Oyun oynarken mahallenin radyoları da açıktı. “Ben bir garip keloğlanım, eşeğimin yok palanı, varım yoğum doğruluktur, hiçte sevmem ben yalanı” duyduk mu radyoda “Keloğlan temsili başlıyor” der ve herkes evlerine koşardı. Yani programların sinyal müziklerinden oyun dağılır ve herkes evine giderdi. O zamanlar çok güzeldi.

Evde pikabımız ve taş plaklarımız vardı. Babamın da taş plakları var. 1960 senesinde plağın ön yüzünde “Aşk ne güzel şeydir” parçasını okumuş, arka yüzüne de saz ile “İspanyol Pasadoblesi”ni çalmış. Babamın plakları 7,5 liraya satılırmış. 25 liraya karaborsan alabiliyormuşsun.

TAŞ PLAK NEDİR?

E.A. Taş plak nedir?

Plaklar genel olarak ikiye ayrılıyor. Taş plaklar ve vinil plaklar. Taş plaklar, iki tarafında da ses sinyalleri kaydedilmiş en ilkel plak türüdür. 1890'larda ortaya çıkmış. 78-26 devirde okunabilen plak türüdür. Üretimi neredeyse 1940'lı yıllara kadar devam etse de çok kırılgan olması nedeni ile kullanımı dikkat isteyen bir plak türüdür. Üretiminde kullanılan ebonit maddesinin yapısından dolayı Türkiye'de bu isimle anılmaktadır. Özellikle gramofon ve motoru 78, 26 devri destekleyen pikaplar ile okunabilir.

E.A. Tam olarak ilkokulda mı saz çalmaya başladınız?

Tabi…İlkokul öncesi sazı tıngırdatmaya başlamıştım. İlkokul 4 de okul müsamerelerinde ben çalmaya başladım, “Karadır bahtım kara” parçasını çaldım ilk. Hep içimde babam gibi çalma isteği vardı. Babamın sanatçı arkadaşları gelirdi, “Hulkiciğim saza başladın mı? Sen saz çalmıyor musun daha?” derlerdi. Öyle bir baskı var ki üzerimde. Hayır diyemezdim.

Hulki Rıza İpek Aydınlık'a konuştu-1:Babamın sanatçı arkadaşları ile büyüdüm - Resim: 2

SANATÇI DAYANIŞMASI

E.A. Babanızın sanatçı arkadaşları sizi saz çalmaya teşvik ediyordu?

Evet hem de çok iyi teşvik ettiler. O dönemde babamın çevresindekiler de yarı babam gibiydi. Sahip çıkarlardı. Görürlerdi hemen harçlık verirler, yemek ısmarlarlardı. Müzisyenlerle sevgi içinde büyüdüm.

Yıldıray Çınar abim bir gün dükkanımıza gelmişti. Birlikte televizyon programı yapmıştık. Benim oğlan daha ufak, 4-5 yaşlarındaydı. “Aaa, senin oğlan mı bu” dedi. Aldı kucağına sevmeye başladı. Hiç unutmam, 20 lira harçlık verdi. İyi de bir paraydı. Durup dururken, niye versin? Ama Yıldıray Çınar ona para verdi. Hala oğluma söylerim.

E.A. Babanızla radyonun, sahnenin tozunu birlikte yuttunuz mu?

Babam beni alır, sabah 9:15’de Radyo’ya götürürdü. Fuar Basmane Kapısının yanında eski Radyo’ya. Hani “Baraka Radyo” dedikleri yer. İzmir Radyosu Fuar’dayken 2 kilovatmış, İzmir’den dinlenemez, Kore'den dinlenirmiş. Babam öyle söylerdi.

Babam “Oğlum sen gel şurada otur, hiç sesini çıkartma” derdi. Canlı programda çalıyorlardı. Şerafettin Civelek, Alaaddin Seçgel, İbrahim Karataş. Hamit Çine, İbrahim Dallıkavak, Mehmet Darıdere, arkada da koro vardı. Hepsi ablalarım, abilerim, oturup onları dinliyordum. Çoğu rahmetli oldu. Hepsine Allah rahmet eylesin. Onların içinde büyüdüm. O zevki canlı canlı alıyorsun, radyoda sanatçılarının seslerinin tınılarını duyuyorsun. Senelerce bu şekilde yaşıyorsun. Okuldan çıkar direk babamın saz dükkânına gelirdim, onlar da gelirdi.

Vefik Ataç dükkâna geldi bir gün. Ben de tamburun tellerini taktım, çalmaya başladım. Bana, “Bak Hulki’ciğim sana bir şey söyleyeceğim. Baban tambur çalsaydı bize ekmek yoktu, biz radyoya giremezdik.” dedi. Tamburi Cemil Beyin bütün eserleri vardı onda. Derya gibi bir adamdı. Ben de babam gibi sallaya sallaya tamburu çalmaya başladım. Vefik Ataç, “Bana bak, seni radyoda bağlamadan almasınlar, biz tamburdan alacağız” demişti.

Lise sona doğru İzmir Fuarı'ndaki konserlerde de bağlama çaldım.

Önümüzdeki hafta iki türkümüz:

“Karanfilin Filfili”

“Dere Boyu Giderim”

HARMAN VAKTİ KURALIM BİZ ÇERKEĞİ

Yöresi: Karadeniz Ereğlisi

Kaynak Kişi: Sarmacının Rafık

Derleyen: Yılmaz Ağartan

Notaya Alan: Hulki Rıza İpek

Makamsal Dizi: Hicaz

Türü: İş-İmece

Ses Genişliği: 8 Ses

Hulki Rıza İpek Aydınlık'a konuştu-1:Babamın sanatçı arkadaşları ile büyüdüm - Resim: 3

Hulki Rıza İpek Aydınlık'a konuştu-1:Babamın sanatçı arkadaşları ile büyüdüm - Resim: 4

Türkünün Sözleri

Harman vakti kurarız biz çerkeği

Yapalım da ızgara maşa küreği

Hadi Naile’m çek bakalım körüğü

Karşı, karşı atalım da göbüğü

Harman vakti serin olur yatmağa

Kızlar kalkmış sürüleri sağmağa

Hadi Naile'm beşi birlik takmağa

Def dümbelek çalarak keyif çatmağa

Göbüğü: Göbeği

Söyleyen notaya alan: Hulki Rıza İpek

Aydınlık Kültür Sanat türkü sayfası