Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Huzurlu, üreten ve birleşik bir Çin

Çölün ortasında yeşeren bağlar, yüzyıllık su kanalları, modern şarap tünelleri ve robotlarla dolu fuar alanları… Sinciang’daki manzaralar, kültürüyle barışık, teknolojide iddialı ve birlikte yaşayan bir Çin’in fotoğrafını sunuyor.

Huzurlu, üreten ve birleşik bir Çin

Rotamızı, Turfan Karız Halk Bahçesi'ne çevirdik. Burası hem bir kültür parkı hem de su mühendisliğinin binlerce yıl öncesine dayanan örneklerinin sergilendiği bir açık hava müzesi.

Karız, çölün ortasında bir yaşam kaynağı… Yer altı kanalları, dikey şaftlar ve akış ağlarıyla, dağlardan gelen sular yeryüzüne ulaştırılıyor. Bu sistem sayesinde aşırı sıcaklara rağmen Turfan’da yeşil bağlar, üzüm tarlaları, bahçeler varlığını sürdürebiliyor. 1992 yılında kurulan bu merkez, şimdi interaktif bir deneyim parkı haline getirilmiş.

Ziyaretçiler burada geleneksel Atlas ipek giysilerini giyebiliyor, karız inşasını simüle eden animasyonlara katılabiliyor. Yer altına inip karız sistemini birebir gözlemlemek ise tam anlamıyla etkileyici.

Bahçede bizi, Uygur ezgileriyle oynayan kadın dansçılar karşıladı. Yerel halk dansları, dutar sazlı çalgıların tınıları eşliğinde icra ediliyordu. Çin Devleti'nin bu kültürü ve mirası yaşatma çabası dikkat çekici.

Huzurlu, üreten ve birleşik bir Çin - Resim : 1

ÜZÜMÜN KUTSAL TOPRAĞINDA

Turfan yalnızca tarihiyle değil, tarımsal zenginliğiyle de öne çıkıyor. Özellikle üzüm ve şarap, bölgenin sembolü haline gelmiş durumda.

Üzüm bağlarının kalbinde yer alan “Bailiangye Volkanik Kırmızı Şarap” işletmesine yaptığımız ziyaret hem geleneksel üretimi hem de modern turizmi bir araya getiren örnek bir tesisti.

Turfan’ın dünya çapında kaliteli şarap bölgesi olarak tanımlanmasının elbette sebepleri var: Tianshan Dağları’ndan gelen eriyik sularla sulanan bağlar, gece-gündüz sıcaklık farkının yüksek oluşu, bol güneş ışığı…

Hepsi bu üzümün aromasına katkı sağlıyor.

Tesisin içindeki 3 kilometrelik “Şarap Kültürü Tüneli”, Çin’deki şarap tarihini dönem dönem aktarıyor. Üretim sürecini başından sonuna kadar izleyebildiğiniz hatlar; modern dolum tesisleri, şarap fıçılarından dönüştürülmüş dağ evleri, gotik mimariyle tasarlanmış restoranlar ile bir kültür turizmi alanı oluşturulmuş.

Huzurlu, üreten ve birleşik bir Çin - Resim : 2

SORGUMUN SERÜVENİ

Turfan’daki son durağımız, Bailiangye Likör Fabrikası oldu. 1948’e dayanan köklü bir geçmişe sahip olan bu fabrika, Çin’in meşhur içkisi “baijiu” üretiminde önemli bir yere sahip.

Yıllık 10 bin ton üretim kapasitesi olan tesis, güçlü aromasıyla bilinen ve yerel beyaz sorgumla yapılan içkileriyle dikkat çekiyor.

Bu fabrikaya dair ilginç bir başka not da şu:

Bizimle beraber turda gezen Özbekistan’ın “Onurlu Gazetecisi” ünvanını taşıyan Obidov’un hazırladığı ve Turfan üzümlerine odaklanan bir belgesel, burada çekilmiş. Film, Turfan’ın hem tarım hem kültür açısından Orta Asya ile bağlarını vurgulayan önemli bir çalışma olarak öne çıkıyor.

Huzurlu, üreten ve birleşik bir Çin - Resim : 3

2025 ÇİN-AVRASYA EMTİ̇A FUARI

Sinciang turumuzun son gününde 2025 Çin-Avrasya Emtia Fuarı (2025 CECE) için Urumçi’deydik. Daha kapısından girer girmez, insanın başını döndüren bir hareketlilik… 100 bin metrekarelik devasa bir alanda düzenlenen bu fuar, yalnızca ticaretin değil, teknolojinin, kültürün ve modern Çin’in vitrinine dönüşmüş.

Fuara bu yıl “1+10+N” modeli damga vuruyor. Yani Sinciang’ın “On Büyük Endüstri Kümesi” merkezde yer alırken, buna ulusal ve uluslararası düzeyde farklı sektörlerden çok sayıda iş kolu eklenmiş. Kısacası Çin, Sinciang’ın yalnızca bir sınır bölgesi olmadığını; teknolojiden tarıma, dijitalleşmeden kültürel ürünlere kadar her alanda küresel bir oyuncu olduğunu göstermek istiyor.

Ülke stantlarında bir ülke turu atar gibi gezebiliyorsun. Türkiye’den tutun da Kırgızistan, Belarus, İran, Malezya’ya kadar pek çok ülkenin standı var. Tesla, UCO gibi dev firmalar da fuarda. Her köşede dronlar uçuşuyor, biyonik robotlar sergileniyor.

Fuarda en dikkat çeken temalardan biri “Yeni Kaliteli Üretim Güçleri.” Alçak irtifa ekonomisi, yapay zekâ çözümleri, biyotıp, akıllı tekstil… Her biri Çin’in kendine güvenini yansıtan başlıklar.

Özellikle insansı robotlar bölümü fuarın yıldızıydı. İnsan boyunda, insan yüz ifadelerine sahip robotlar, seyircilere el sallıyor, jest yapıyor, bazıları Uygur halk danslarını ustalıkla sergiliyordu.

Tüketim alanı da fuarın bir başka yüzüydü. “Yurtiçi Satış Bölgesi için Kaliteli İhracat” stantları, Çin’in kendi markalarını ve ürünlerini dünyaya açma vizyonunu gösteriyor. Pamuk ve tekstil standında moda gösterileri düzenleniyor; pamuk tarlalarından podyumlara uzanan bir hikâyeyi izler gibisin. Öte yandan Sinciang’ın üzümünden etine, sebzesinden baharatına kadar envai çeşit lezzet de sergileniyor. Kokular, renkler, insanın başını döndürüyor.

Burada Türkiye’den Ülker ve Yörükoğlu süt markaları ile karşılaşmamız bizi çok mutlu etti. Özellikle süt ve süt ürünleri markası olan Yörükoğlu, cesur bir adım atmış ve bu coğrafya ya ürünlerini sevdirmeye gelmiş. Çünkü burada pek süt ve süt ürünlerine ilgi yok. Kahvaltıda peynir çok az tüketiliyor. Yoğurt ise sadece şekerli tercih ediliyor.

Huzurlu, üreten ve birleşik bir Çin - Resim : 4

URUMÇİ’NİN BÜYÜK PAZARI

Fuardan sonra rotamızı Urumçi Büyük Pazarı’na çevirdik. İçeriye girdiğimiz anda insanı saran bir atmosfer… Baharat kokuları, müzik sesleri, renk renk kumaşlar… Kapalıçarşı tadında ama kendine has bir ruh taşıyor.

Daha kapıda bizi bir sürpriz bekliyordu: Genç bir Nasreddin Hoca, eşeğine ters binmiş halde! Evet, Nasreddin Hoca burada da bir efsane. Gözleri gülüyor, çocukları etrafına topluyor. O kısacık anda bile Çin ile Türk kültürünün nasıl yüzyıllardır iç içe geçtiğini hissetmemek mümkün değil.

Pazarın içleri, halı ve kilimlerden bakır işlemelere, ipeklere, baharatlara kadar bin bir çeşit ürünle dolu. Satıcılar güler yüzlü, meraklı bakışlarla nereden geldiğimizi soruyorlar. “Türkiye” dediğimiz anda, yüzlerinde bir sıcaklık beliriyor. Bir tanesi hemen elimize birer kuru üzüm tutamı sıkıştırıyor. “Sinciang’ın üzümleri meşhurdur, tatmadan gitmeyin!” diyor. Böylece Sinciang’daki günlerimiz sona erdi. Arkaya baktığımda, aklımda kalan yalnızca sarı topraklar, dev rüzgâr türbinleri ya da sıcağıyla kavuran çöller değil.

Huzurlu, üreten ve birleşik bir Çin - Resim : 5

FARKLILIKLARI BİR ARADA YAŞATAN ÜLKE

Burası, huzurlu, güvenli, üreten ve birleşik bir Çin fotoğrafı çiziyor. Teknoloji alanında ulaştıkları seviye, şehircilik vizyonları, kültürel mirası korumak için harcadıkları çaba… Hepsi gözler önünde. Farklılıkları bir arada yaşatmayı başaran bir Çin. Bu yolculuk bana, Çin’in yalnızca “büyük” değil, çok katmanlı ve derin bir ülke olduğunu bir kez daha gösterdi.

Huzurlu, üreten ve birleşik bir Çin - Resim : 6

Çin Sinciang