İki AYM üyesinden FETÖ kararına karşı oy

Toprakkale İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı görevlilerce 8 Ekim 2016 tarihinde yapılan devriye hizmeti esnasında bir açık arazi üzerindeki yol kenarında atılı vaziyette 315 kitap ile 50'yi aşkın CD ve DVD bulundu. Söz konusu kitapların bir kısmının ve dijital materyallerin Fetullah Gülen ile ilgili olduğu anlaşıldı. Yapılan inceleme sonucunda bulunan kitapların birisinde M.İ.'nin parmak izi çıktı. Hakkında dava açılan M.İ.'ye Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesince "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Kararın gerekçesinde sanığın FETÖ/PDY'nin Osmaniye kadın yapılanmasında ev ablalarının sorumlusu sıfatıyla örgüt hiyerarşisi içerisinde yer aldığı belirtildi.

GEREKÇEDEN

Hakkında verilen hüküm onanan M.İ., Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu inceleyen AYM Birinci Bölümü, tanık sorgulama hakkının ihlal edildiğine oy çokluğuyla karar verdi. Kararda şöyle denildi:

"Doğrudan doğruyalık ilkesi kapsamında güvenilirliği ve doğruluğu test edilmemiş tanık ifadelerinin mahkûmiyet kararında belirleyici ölçüde esas alındığı hâlde savunma tarafına karşılaştığı zorlukları telafi edecek karşı dengeleyici güvencelerin tanınmadığı anlaşılmıştır. Bu bağlamda somut olayda hiçbir şekilde dinlenmemiş ve dinlenmesi için de herhangi bir çaba gösterilmemiş tanıkların duruşmada veya SEGBİS gibi vasıtaların kullanılması suretiyle dinlenmemesinin ve yazılı beyanlarının hükme esas alınmasının bir bütün olarak yargılamanın hakkaniyetini zedelediği sonucuna ulaşılmıştır."

'DİĞER İFADELER TEK DELİL DEĞİL'

Diğer yandan 5 üyeli AYM Birinci Bölümünden Muhterem İnce ve Yılmaz Akçil karara katılmayıp karşı oy yazdı. İki üye karşı gerekçesinde şu ifadelere yer verdi:

"Başvurucu hakkında verilen mahkûmiyet kararına ait gerekçe bir bütün olarak değerlendirildiğinde yargılama sırasında beyanı alınan R.Y.’nin ifadeleri üzerine başvurucunun örgüt hiyerarşisi içerisinde olduğunun kabul edildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan R.Y.’nin soruşturma aşaması ve sulh ceza hakimliğinde beyanlarını müdafi eşliğinde verdiği görülmektedir. Nitekim Mahkeme bu ifade sebebiyle başvurucunun FETÖ/PDY'nin Osmaniye kadın yapılanması içerisinde ev ablalarından sorumlu olduğu kanaatine ulaşmıştır. Dolayısıyla somut olayda, mahkeme huzurunda dinlenilmeyen diğer tanık ifadelerinin tek veya belirleyici delil olduğunun kabulüne katılmak mümkün olmamıştır."