Ilgar’dan akan su hayvancılığa zarar
‘Bitmeyen Tünel’ olarak bilinen Ilgar Dağı Tüneli’nin kazı çalışması sırasında çıkan suyun aktığı Bağırsak Deresi’nde kirlenme yarattığı ileri sürülüyor. Köylüler ‘Balıklar ölüyor. Bu suyu içen hayvanlarınız hasta oluyor.’ iddiasında bulundu.
Ardahan’ın Damal ilçesine bağlı Seyitören Köyü yakınlarında 8 yıldır devam eden ve köylülerin ‘Bitmeyen Tünel’ dedikleri Ilgar Dağı Tünelinden, Bağırsak Deresi’ne akan sular, halkın geçim kaynakları olan hayvancılığa ve deredeki balıklara zarar verdiği ileri sürüldü.
Bergiz İnşaat’ın yürüttüğü projede beton suları ve kimyasal atıkların köyden geçerek Kura Nehri’ne dökülen Bağırsak Deresine bırakıldığı ve derenin suyunu zehirlediği iddia ediliyor.
BALIKLAR ÖLDÜ
Köylüler, küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarını meralarda otlatırken dereyi su kaynağı olarak kullandığını belirtiyor. Ancak son yıllarda dereye karışan atık sular nedeniyle hayvanların hastalandığı, bazı yavruların ise öldüğü öne sürülüyor.
Köylüler, 3 yıl önce nesli tükenmekte olan kırmızı benekli alabalıkların dere suyundaki kirlenmeden dolayı toplu şekilde öldüğünü de aktarıyor.
8 YILDIR BİTMİYOR
Ilgar Dağı Tüneli’nin temeli 2017 Mart ayında Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan’ın katılımıyla atıldı. Tünel, 8 yıldır tamamlanamadı. Oysa Ardahan Valisi Mehmet Emin Bilmez, tünelin 29 Ekim 2019’da bitirileceğini açıklamıştı.
Köylüler, tünel çalışmalarında zaman zaman duraklamalar yaşansa da bugüne kadar şirketin faaliyetlerini sürdürdüğü ve bu soruna ilişkin olarak halkla iletişim kurmadığını ve zararların dikkate alınmadığını belirtiyor.
KİRLİ SULAR YİNE AKIYOR
Damal Belediye Başkanı Kemal Çamliyurt, 29 Haziran’da bölgeye giderek “Tünelden kirli su akışı denetim altında” açıklamasını yapmıştı.
Başkan Çamlıyurt, 10 gün içinde arıtma sistemlerinin kurulacağını da duyurmuştu. Ancak bu açıklamadan sadece iki gün sonra, atık suların tekrar dere yataklarına boşaltıldığı aktarılıyor.
ŞİRKET MÜDÜRÜ AYDINLIK’A KONUŞTU: DEREYE ÇİMENTO KARIŞIMI SU AKIYOR
Ilgar Dağı Tüneli Proje Müdürü Barış Gürkan İkinci, konuyla ilgili olarak Aydınlık’ın sorularını yanıtladı:
- Ilgar Dağı Tüneli çalışmaları sırasında ortaya çıkan atık suların Bağırsak Deresine aktığı yönünde iddialar var. Bu konuda şirketinizin herhangi bir açıklaması oldu mu?
Hayır olmadı. Şu anda soruyorsunuz açıklama yapabilirim. Böyle bir şey gündeme gelmedi. Tünel yapım tekniğinden dolayı çimento kullanılıyor. Beton püskürtülüyor. Püskürtülen beton taze olduğu için, ıslak malzeme olduğu için bir de bu tünelde aşrı derecede yer altı suyu var. Saniyede 18 litre su geliyor. Bizim yaş olan beton ile su birleşince suya çimento karışmış oluyor. Çimento suyu bulandırıyor. Kimyasal kullanmıyoruz. Tünelin yanından geçen küçük bir dere var mecburen oraya akıyor. Çünkü gidecek başka yer yok. Buraya akınca da dere bulanıyor yeşilimsi bir renk alıyor.
Buraya çevre ekibi, jandarma, tarım konvoy halinde tünele geldi. Sudan örnekler aldılar. pH 8.5 çıktı. Bize derenin bulanmasıyla ilgili ne yapacağımızı sordular. Biz de onlara, suyun çıkışının yoğunlaştığını anlattık ve suya dinlendirme havuzları yapacağımızı söyledik. Çevre İl Müdürlüğü bize 10 gün süre verdi. Havuzların yapılması ve dinlendirmenin yapılmasıyla ilgili taahhüt de bulundu. Onlar da bunu kabul etti. Ben havuzları tamamladım. Bugün 7’nci gün. Onuncu günde de havuzlara suyu vermeye başlayacağım. Onlar da gelip denetleme yapacak.
- Bu süreci resmi olarak belgelendirdiniz mi?
Hayır vermedim. Kimse gelip bize soru sormuyor hemen çamur atmaya çalışıyorlar. Ben de çevreciyim ve kirletmeye de karşıyım.
- Daha önceden de çökeltme havuzu kurulmuş fakat çöktüğü söylendi.
Şöyle, o çökeltme havuzu betondan değildi. Bir yeri derin bir şekilde kazmışlar sonra toprak olunca çöktü. Şimdi kutu şeklinde beton var. Onun içine 18 metre uzunluğunda 3 metre yüksekliğinde 3 tane havuz var. Onların önüne de filtre koyacağız; su dinlenip, arıtılıp öyle çıkacak. Dere debili değil. Akan bir dere olsaydı böyle olmazdı.
- Derenin kuruduğu iddia ediliyor.
Onun bizimle bir alakamız yok. Mevsimseldir. Biz dereye su veriyoruz. Kuruması ile ilgili bir bağlantımız yok. Şirket sürekli durup devam ediyor.
- 2017’den bu yana süren bu süreçte yöre halkıyla iletişim halinde misiniz?
Burası doğuda kalan bir kısım. İnsanlar ile birebir iletişim kurma şansımız yok. Bilgi almak isteyene kapımız açık. Biz kaymakam beye valiye bilgi veriyoruz. Halk gelip sormuyor. Belediye Başkanını ben davet ettim, bilgi vermek için. Ben firma adına ve şahsım adına söylüyorum asla çevreye zarar vermeyen bir adamım. Köylüler gelip bize sorduğu zaman bilgi veriyoruz. Bütün kurumlar geldi ben herkese anlattım. Çıkan su bu, dışarıya atılan su bu dedim. Hepsi ikna oldu ‘tamam’ dediler. Halk detayı bilmediği için kendi kendine yorum yapıyor.
Şirket sorumluluğu bana yetki veriyor. Aksi yönde hiçbir müdahalesi yok. Ne gerekiyorsa yapalım diyor şirketim. Şirket her türlü yetkiyi bana vermiş durumda. Bizde çevre ile alakalı profesörler var. Onlarla temas kurmaya çalışıyoruz. Bu işi çevresel boyutta araştıracağız. Kamuoyuna şunu söylüyorum; biz dereye zarar vermeyeceğiz, bulandırmayacağız, her türlü önlemi de alıyoruz. Çökeltme havuzları cuma günü devreye girecek.

