İşçi ölümlerinde zirvedeyiz! Bir yılda 100 binden fazla iş kazası oldu
Türkiye, işçi ölümlerinde Avrupa birincisi ve dünya üçüncüsü. 2023’te 100 binden fazla iş kazası yaşandı. Uzmanlara göre, önlemler alınmadıkça ölümler de devam edecek. İş Güvenliği Yasası var ama uygulanmıyor. İnşaat, metal ve endüstri sektörlerinde ölümler artıyor


Fabrika, atölye ve işyerlerinde yaşanan kazalar ve çıkan yangınlardaki artış endişe verici seviyelere ulaştı. Türkiye, işçi ölümleri konusunda Avrupa’da ilk sırada yer alıyor. Peki, emekçilerin can güvenliği neden sağlanamıyor? İş Sağlığı ve Güvenliği Derneği’ne göre, bu konuda hâlâ kat edilmesi gereken uzun bir yol var. 2012 yılından bu yana yürürlükte olan İş Güvenliği Yasası'na rağmen, istatistikler ve SGK verileri, yasanın büyük ölçüde kâğıt üzerinde kaldığını ortaya koyuyor.
‘İNŞAAT, METAL VE ENDÜSTRİDE ÖLÜM RİSKİ YÜKSEK’
Antalya İş Sağlığı ve Güvenliği Derneği Başkanı Ümit Ant, iş kazalarındaki artışın nedenlerine ve alınması gereken önlemlere dikkat çekti. Ant, iş kazalarının özellikle inşaat, metal ve endüstri sektörlerinde yoğunlaştığını vurgulayarak şöyle konuştu:
“Ülkemiz ölümlü iş kazalarında Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü sırada. Ölümlü iş kazalarında aslında baktığımızda inşaat sektöründe çok fazla gerçekleşmekte. Metal sektöründe, endüstri sektörüne baktığımızda yaralanmaları iş kazaları gerçekleşmekte. Ölümlü iş kazalarının birçoğu da yüksekten düşme sebebiyle. Biz bu konularla alakalı gerekli önlemleri almak zorundayız.”

‘YANGINLAR İŞ GÜVENLİĞİ AÇISINDAN CİDDİ TEHDİT’
SGK verilerine göre, yalnızca 2023 yılında 100 binden fazla iş kazası meydana geldi. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre ise, 2024’ün ilk altı ayında en az 878 işçi “iş cinayetlerinde” hayatını kaybetti. Yangınlar da iş güvenliği açısından ciddi bir tehdit oluşturmaya devam ediyor. Ant, gerekli önlemlerin alınmadığı otel, bina ve fabrika yangınlarının sıklaştığını ve ölümle sonuçlandığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Son dönemlerde yangın konusu çok fazla karşımıza çıkıyor. Gerekli tedbirler alınmadığı sürece otel yangınları, bina yangınları yine can almaya devam ediyor. Elektrik riskleri bütün iş yerlerinde var. Yıllık periyodik kontrolleri yaptırmayan iş yerleri sonucunda iş kazaları ile karşılaşıyorlar.”
‘KİŞİSEL KORUYUCU EKİPMANLAR KULLANILMALI’
Ant, iş yerlerinde alınması gereken basit ama hayati önlemleri hatırlatarak şöyle devam etti::
“Kişisel koruyucu dediğimiz maske, eldiven, emniyet kemeri, baret, iş ayakkabısı gibi kişisel koruyucu donanımlarını lütfen kullanalım. Her yıl düzenli olaraktan elektrik, paratoner, yangın kontrollerimizi, muayenelerimizi yaptıralım. Yüksekten düşme vakalarına karşı alınabilecek en etkili tedbirlerden biri “paraşüt tipi emniyet kemeri.” Bu tür donanımlar yaygınlaştırılmalı. Özellikle çalışanlarımıza inşaat sektöründe dış cephe çalışmalarında paraşüt tipi emniyet kemeri kullanılmaları özendirilmeli. Bunla alakalı yüksekte çalışma eğitimlerinin tamamında zorunlu hale getirmeli. Bunların takipçisi olmalıyız.
‘İŞVERENLER MALİYETTEN KAÇMAMALI’
“İşverenler güvenlik önlemlerini “maliyet” bahanesiyle ihmal ediyor. İşverenler iş bulamıyoruz, işçi çalıştıramıyoruz bahanesiyle bu tarz önlemleri almakta gecikiyorlar veya yetersiz kalıyorlar. İşin sonunda ölümlü iş kazası gerçekleştiğinde orada giden bir can oluyor ve geride yaralı, yanmış aileler oluyor. Bunların maliyetinden kaçtığımız sürece çok iş kazası meydana geliyor. Çok can kaybı meydana geliyor. Ülke olarak artık bunlardan yorulmuş durumdayız. Buradan işverenlerimize sesleniyorum: Gerekli önlemlerin alınma noktasında bu işin maliyetinden kaçmayın. Önlemek ödemekten daha ucuz ve daha kolaydır.
‘YETKİSİ OLMAYAN SORUMLULUK OLMAZ’
“İSG uzmanları yasal olarak sorumlu tutulmasına rağmen, uygulamada yetkisiz bırakılıyor. Yetkisi olmayan, sorumluluğu yüksek olan bir mesleğimiz var. İSG profesyonelleri sahada çalıştığında gerekli riski gördüğünde yaptırım gücü yok. Bakanlıktan istediğimiz, denetimlerin daha güçlü olabilmesi. Yeni çıkacak yönetmelik değişikliğiyle İSG profesyonelleri denetmen konumunda olsun, cezai yaptırım gücü olsun. Her iş kazasında günah keçisi ilan edilmesi bizim en büyük derdimiz.”